Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kamuoyu araştırmaları (dünkü yayınlara göre), Gerhard Schröderin Sosyal Demokrat Partisini (SPD), rakibi Edmund Stoiberin Hıristiyan Demokrat Partisinden (CDU) yüzde 1.5 - 2 kadar önde gösteriyor.Kampanyanın başlarında CDU bir hayli (yüzde 7 - 8) önde gidiyordu. Stoiber özellikle işsizlik, ekonomik durgunluk ve göçmen sorunlarında iktidara yükleniyor ve puan topluyordu. Daha sonra, iki konu Schröderin adeta imdadına yetişti: Sel felaketi ve Irak. Şansölye doğal afet anında başarılı bir performans gösterdi. Başkan Bushun Iraka karşı sert çıkışı sırasında da, Almanyanın savaşa katılmak istemediğini söylemek cesaretini gösterdi... Ve böylece SPDyi CDU ile başa baş hale getirebildi.Eğer "kırmızılar" (SPD) gerçekten sandıktan birinci parti olarak çıkarsa ve eğer "yeşiller" de koalisyon ortağı olabilecek kadar sandalyeye sahip olursa, Almanyayı son dönemdeki iktidar, 4 yıl daha yönetecektir...***KAMPANYANIN başında görüldüğü gibi, halkın önemli bir kısmı aslında Schröderin icraatından pek memnun değil. Özellikle dört milyonu bulan işsiz sayısı ile kendini belli eden ekonomik sıkıntılar, hoşnutsuzluğun başında geliyor. Ama öte yandan Alman seçmenlerinin önemli bir kesimi de, muhafazakâr Stoiberi iyi bir alternatif olarak görmüyor. Son olarak da, muhafazakârlar, popülist bir tavır takınarak, "göçmen kartını" oynamaya ve diğer Avrupa ülkelerindeki sağcı (hatta ırkçı) argümanları kullanmaya başladılar.Bu temel konularda Alman toplumu bugün nerede ise birbirine eş güçte iki cepheye bölünmüş görünüyor. Schröder ile Stoiberin bu yarışı son günlerde başa baş götürmesi de bunun açık göstergesi.***BU kadar az bir farkın bulunması, Türk kökenli seçmenlerin rolünü büsbütün artırıyor. O kadar ki, SPDnin sandıktan birinci parti olarak çıkması dahi, "Türk oy gücü" sayesinde mümkün olabilir...Almanyadaki Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Faruk Şenden aldığımız bazı rakamlar, gerçekten çarpıcı: Türk kökenli 475 bin seçmenin yüzde 61i SDPye, yüzde 17si de Yeşillere oyunu vermek niyetinde. CDUnun bu seçmenlerden alacağı oy oranı ise sadece yüzde 12. Hür Demokratlar (FDP) ile Sosyalistlere (PDS) de Türklerden yüzde 5 oranında oy gitmesi bekleniyor.Bu seçimlere çeşitli partilerden 22 Türk kökenli aday giriyor. Büyük olasılıkla bunlardan (biri SPDden, diğeri de Yeşillerden) ikisi milletvekili seçilecek.Prof. Şene göre Türk kökenli seçmenlerin SPDyi tercih etmelerinin başlıca sebebi, bu partinin göç yasası, çifte vatandaşlık, Türkiyenin AB üyeliği alanındaki "pozitif" tavrıdır. Bunun yanı sıra Schröderin işsizlik sorunundan Irakta olası bir savaşa kadar çeşitli konularda ilan ettiği görüşler, Türk topluluğunun desteğini kazanmış durumda.***TABİİ Türkiye için de Schröder ve (SPD) yönetimi, şayanı tercihtir. Şansölye Türkiyeye özellikle AB konusunda destek olmuştur. Stoiberin bu konudaki tutumu ise (nerede ise eski CDU lideri Helmut Kohlü anımsatan biçimde) oldukça olumsuz.Eğer Stoiber kazanırsa, gerçekten hem AB, hem de Almanya ile ilişkiler konusunda ciddi sıkıntılar çıkabilir.Almanyadaki Türkler gibi, Ankaranın da gönlü, "kırmızı - yeşil" iktidarının devamından yana... skohen@milliyet.com.tr Sonuç anketlerde öngörüldüğü gibi gerçekleşecekse, yarınki Alman seçimlerinden bir "kırmızı - yeşil" koalisyonu çıkacak... Ve bu, hem Türkiyenin, hem de Almanyadaki 2.3 milyon Türkün hayrına olacak...