Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Irak'la ilgili gelişmeleri yakından izleyen yetkili kaynaklarla temaslarımızdan edindiğimiz izlenim bu.Resmi çevrelerdeki bu soğukkanlı tutum, şu nedenlere dayanıyor:* Karar metninde -başta basına aksettiği şeklin aksine- "etnik ve mezhepsel" bazda, "üç bölgeli" bir federasyondan söz edilmiyor. * Karara gösterilen tepkiler, gerek ABD yönetiminin, gerekse Irak'taki çeşitli siyasi grupların Irak'ın bölünmesine karşı çıktığını ortaya koydu.Yetkililer Türkiye açısından bu iki hususun taşıdığı önemi belirtmekle beraber, ABD Senatosu'nun böyle bir karar almasını eleştiriyorlar, ABD'deki bir yasama organının Irak'taki yönetim şeklinin nasıl olması gerektiği konusunda bir karar almaya hakkının olmadığını belirtiyorlar.Gerçi bu bir tavsiye kararıdır ve ABD yönetimini bağlamaz. Ancak emekli bir diplomatın deyişiyle, "Senatonun büyük bir oy çoğunluğu ile aldığı kararın Amerikan politikasını etkilemesi ve Irak'taki ayrılıkçı Kürtleri cesaretlendirmesi olasılığı büyüktür"... ABD Senatosu'nun Irak'ta federal bir sistemin kurulmasını öneren kararı, Ankara'da bir rahatsızlık yarattı, ama doğrusu fazla heyecana veya telaşa da yol açmadı. Türkiye açısından önemli olan mesele, özü şimdiki Irak anayasasında da yer alan federalizmin, gelecekte nasıl gelişeceğidir. Diğer bir deyişle, komşudaki federal sistem Senatör Joseph Biden'in örnek gösterdiği benzer yapıdaki devletlerdeki gibi mi olacak, yoksa ülkenin toprak bütünlüğünün bozulmasına, bölünmesine -ve sonuçta kuzeyde bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına- mı yol açacak?Irak'la ilgili bir Türk yetkilisinin hatırlattığı gibi, Ankara daha baştan, Irak anayasasının öngördüğü yönetim şekline saygılı davranmıştır. Türkiye, Irak'ta toprak bütünlüğünü bozmayan, merkezi hükümetin temel yetkilerini kaldırmayan, bölünme ve bağımsızlık hevesini uyandırmayan federal bir sisteme karşı değildir.Dolayısıyla, federal sistem bu sınırlar içinde kaldığı sürece, mesele yok.Ama mesele, federalizmin sınırlarının ve pratikteki uygulamalarının çok tartışmalı bir konu olması, bunun ülkelere göre ve bu ülkelerdeki halkların veya liderlerin niyetlerine ve ihtiraslarına göre değişmesidir.Bir Türk analistin daha açık ifadesiyle, Irak'ın siyasal birliği ve toprak bütünlüğü içinde federal bir yapıyı benimsemesinden "Türkiye'nin korkmaması gerekir". Türkiye kendi ulusal yapısına ve anayasal düzenine çoktan kavuşan, istikrarlı ve güçlü bir ülkedir. "Irak'taki yeni süreç, oradaki farklı şartların yol açtığı bir oluşumdur. Bunun Türkiye'nin özgüvenini ve birlik ruhunu bozması düşünülemez"... Nasıl bir federasyon? Peki, Irak'taki federalizm Ankara'nın kabul edilebilir saydığı sınırları aşar ve "taksim"in (ve de bağımsızlığın) yolunu açarsa ne olur?Bu konuda endişelerini açıkça ifade eden siyasal ve askeri çevreler var tabii.Irak'taki "ucu açık" bir federal sistem içinde, zamanla merkezi yönetimin işlev ve yetkilerinin, Kürt bölgesel hükümetinin eline geçmesi -ve bunun da "yumuşak" tabir edilen cinsten bağımsızlığa kadar gitmesi- ihtimal dışı değil.Türkiye, kendi çıkarları açısından tehlikeli saydığı böyle bir oluşumu önlemek için ne yapmalı? Ortada açık müdahaleden ve ekonomik ablukadan, Kuzey Irak'taki yönetim ile diyaloğa ve işbirliğine kadar, çok sayıda, farklı opsiyonlar var. Bunları çeşitli forumlarda soğukkanlılıkla enine boyuna tartışıp yeni stratejiler belirlemek zamanı gelmiştir. skohen@milliyet.com.tr Ne yapılabilir?