Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Soğuk Savaş’ın sona ermesinden çeyrek yüzyıl sonra, Avrupa yeniden Batı ile Rusya arasında bir sürtüşme alanı haline geliyor.
Hatırlanacağı gibi yaşlı kıta 1950-80 döneminde iki blok arasındaki gerginliğin odak noktası olmuştu. Burada çıkan büyük krizler (Berlin ablukası, Çekoslovakya’nın işgali gibi) NATO ve Varşova Paktı’nı yeni bir dünya savaşının eşiğine getirmişti. Neyse ki daha sonraları karşılıklı caydırıcılık üzerine dayalı bir denge ve nisbi bir istikrar kuruldu.
Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile Avrupa rahata kavuştu. Batısı ile Doğusu ile kıtadaki yeni siyasi düzen stabilize oldu. Yugoslavya’nın dağılmasından kaynaklanan krizler (Bosna, Kosova gibi) bir yana bırakılırsa, Batı ile Rusya’yı bir çatışma noktasına getiren bir olay çıkmadı.
Ama şimdi Avrupa’yı yeni bir cepheye dönüştürme tehlikesini yaratan bir durum var: Rusya’nın Kırım’ı kendi topraklarına katması ve Ukrayna’yı da tehdit etmesi...
ABD ve Avrupalı müttefikleri, Rusya’nın Kırım’ı yutmasını önleyemedi. Şu anda 80 bin Rus askerinin Ukrayna sınırına dayanması karşısında da ne yapacağını tam olarak bilemiyor.

Ortak strateji
Putin’in Ukrayna’ya karşı giriştiği hamle, açıkçası Batı’yı hazırlıksız yakaladı ve şaşkına çevirdi. Obama ve Avrupalı liderler, ancak şimdi bu şokun etkisinden kurtulmaya ve toparlanmaya bakıyorlar.
ABD Başkanı’nın NATO ve AB’nin merkezi olan Brüksel’den başlayan Avrupa gezisi böyle bir toparlanma ve “Trans-Atlantik birliği”ni yeniden pekiştirmek amacını güdüyor.
Ukrayna krizi karşısında başta Avrupa’dan değişik sesler yükseldi, ABD ile önde gelen Avrupa ülkeleri farklı tavırlar takındı. Obama Avrupalı müttefikleri ile bir ortak strateji oluşturmaya çalıştı. Ama bu stratejinin tam olarak ne olduğu ve bütün müttefiklerin gerçekten bu konuda ne kadar görüş birliği içinde oldukları henüz pek belli değil.
Ukrayna meselesinde Obama dahil hiç kimse Rusya’ya karşı “askeri opsiyon” kullanmayı düşünmüyor. Ancak NATO’nun bazı caydırıcı tedbirler almasından söz ediliyor.
Ortak strateji çerçevesinde, Rusya’ya karşı bazı ekonomik yaptırımların uygulanması gündemde. Ancak enerjide ve ekonomide Rusya’ya bağımlı olan ülkelerin bu konuda tereddütlerini nasıl gidereceği belli değil.

Soru işaretleri
Brüksel’de ele alınan ortak strateji planlarının bir kısmı, uzun vadeli. Örneğin Avrupa’nın Rusya’ya enerji alanındaki bağımlılıktan kurtulmasını öngören projeler hazırlanıyor. Bu nasıl olacak? ABD Avrupa’ya bir miktar doğalgaz satacak, Avrupa ülkeleri de kayagazı dahil, alternatif kaynaklar geliştirmeye çalışacaklar...
Kırım’dan sonra Ukrayna’yı da hâkimiyeti altına almak için adım adım ilerlemekte olan Rusya’nın bu tür tedbirlerle durdurulup durdurulamayacağı, büyük bir soru işareti...
Ancak şimdiden belli olan şey, Batı ile Rusya’nın arasının giderek açıldığı ve artık Avrupa kıtasının da yeni sürtüşmelerin ve gerginliklerin merkezi haline gelmekte olduğudur.