Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fransız Meclisi'nin malum kararı almasının ardından zihinleri pek çok soru kurcalıyor. Bunlara yanıt aramak, sadece merakı tatmin için değil, olaya doğru teşhis koymak ve ona göre bir tavır almak için de önemli...
Bu sorulardan birkaçını ele alalım.
* Fransız Meclisi, Ermeni soykırımını tanıyan yasa tasarısını nasıl oluyor da oy birliği ile onayladı?
Gerçekten tek bir milletvekilinin dahi bu tasarıya karşı çıkmaması çok anlamlı.
Deniyor ki, Fransa'da iki ay sonra yerel seçimler dolayısıyla Ermeni oylarını kazanmak arzusu, Ulusal Meclisi bu tasarıyı desteklemeye iten başlıca faktör oldu.
Bunun önemli bir etken olduğu kuşkusuz. Ama koca meclisin böyle bir kararı oy birliği ile almış olmasını sadece bu nedene bağlamak doğru değil. Seçim bölgesinde Ermeni bulunmayan veya Ermeni sorunu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan pek çok milletvekilinin de, bu tasarıya sempati gösterdiği görüldü. Bu, bir bakıma, Fransız toplumundaki genel eğilimi de yansıtıyor.
Fransızlar genelde "Ermeni soykırımı"na bir gerçek olarak bakıyorlar. Bunun da çeşitli nedenleri var: Etkin Ermeni propagandasının yanı sıra, Türk görüşünün bilinmemesi, hatta hiç duyulmamış olması, bu sebeplerden biri. Ayrıca Fransızlar ya küçük yaşlarında okul kitaplarından veya sonradan çevrelerinden "Ermenilerin katliamı" ile ilgili bilgiler ediniyorlar. Nihayet bir başka neden de, bir Fransız analistinin deyişi ile "soykırım (genocide) sözcüğünün Fransa gibi duyarlı bir ülkede yaptığı çağrışım ve uyandırdığı sempati"dir.
* Peki, Fransız Meclisi neden şu sırada böyle bir karar almak gereğini duydu?
Bunda Ermeni lobisinin son zamanlarda dünya çapında bir kampanyaya girişmesinin etkisini aramak lazım.
"Asala" deneyiminden sonra bir süre suskun görünen Ermeni aktivistleri, bugün sadece Fransa'da değil, İspanya'dan Arjantin'e, İtalya'dan Avustralya'ya, Kanada'dan Rusya'ya kadar pek çok ülkede büyük faaliyet içerisindeler. Yer yer, sanki bir düğmeye basılmış gibi, Ermeni yanlısı hareketler oluyor.
Ermeni lobicileri böyle bir eylem için şimdi uluslararası konjonktürü müsait görüyorlar. "Etnik temizlik" gibi sözcüklerin sempati cezbettiği bir dönemde, "Ermeni soykırımı" iddiaları, daha çok ilgi topluyor. Ermeni aktivistlerin bir hesabı da, Türkiye'ye, AB ile bütünleşmek için uğraştığı ve belirli kriterleri kabul etmeye hazırlandığı bir sırada, soykırım konusunda da baskı yapılabileceğidir...
* Fransız Meclisi'nin kararı başka ülkeler için emsal oluşturabilir mi?
Onaylanan yasa kesinleşirse kuşkusuz başka ülkelerdeki Ermeni lobilerini ve yandaşlarını cesaretlendirecektir. Bu takdirde daha yaygın ve etkin bir "Ermeni atağı" ile karşılaşabiliriz. Türkiye'nin Fransa'ya karşı almayı düşündüğü önlemlerin (boykotlar, yaptırımlar, vs.) diğer ülkelerde ne ölçüde caydırıcı bir tesir yapacağı belli değil. Ama Ankara'nın bu tür kararlar alan tüm ülkelere karşı aynı sert tedbirleri uygulaması, onu adeta herkesle kavgalı duruma düşürebilir.
* Fransız hükümeti durumun ciddiyetini şimdi anlıyor mu?
Jospin hükümetinin daha baştan beri ilgisizliği ve suskunluğu, meclise cesaret vermiştir. Şimdi Başbakan Jospin ve Cumhurbaşkanı Chirac yasayı etkisizleştirmek için harekete geçer mi? Paris'teki deneyimli bir gazeteci buna "çok zor" yanıtını veriyor. ABD'de de geçenlerde Başkan Clinton'ın son dakikada müdahale edip Kongre'den benzer bir kararın çıkmasını önlediği hatırlatıldığında da şöyle diyor: "Chirac, Clinton değildir!"