Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu tür askeri operasyonlarla terörün kökünü kazımak mümkün mü?ABD'nin Somali'nin güneyindeki "terörist yuvaları"na karşı giriştiği hava bombardımanı bu soruları gündeme getiriyor.ABD bu operasyona, 1998'de Kenya ve Tanzanya'daki Amerikan elçiliklerine karşı kanlı saldırıları yürüten "El Kaide" militanlarını -ve kullandıkları kampları- yok etme gerekçesiyle girişti.Bush yönetimi, "teröre karşı savaş" doktrini çerçevesinde buna hakkı olduğunu savunuyor. İç savaş ve kargaşanın hüküm sürdüğü Somali'de, "geçici" yönetimin başındaki Cumhurbaşkanı Abdullah Yusuf da, Amerika'ya bu "hakkı" teslim ediyor.Tabii, ABD'nin tek yanlı askeri harekâtının uluslararası hukuk anlayışına ne kadar uygun olduğu tartışılır...Ama, teröristleri dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar mutlaka bulup vuracağını defalarca beyan etmiş olan Bush yönetimi, aynı gerekçeyle şimdi de Somali'de "yeni bir cephe" açmış bulunuyor. HERHANGİ bir devletin "terörle mücadele" gerekçesiyle başka bir ülkeyi bombalamaya hakkı var mı?.. ABD'nin dünyanın öbür ucuna kadar uzanıp C-130'larla "şüpheli teröristler"in bulunduğu kampları bombalamasının iki amacı var.Birincisi, beyan edildiği gibi, kimlikleri belli olan militanları yok etmek ve kullandıkları kampları da yıkmak... Operasyonun "askeri" anlamda ne kadar başarılı olduğu (yani teröristlerin gerçekten öldürülüp öldürülmediği) henüz belli değil.İkinci amaç ise daha "siyasi" nitelikte: Somali'de radikal İslamcıları saf dışı bırakıp Abdullah Yusuf'un başında bulunduğu rejimin ülkeye yeniden hâkim olmasına yardımcı olmak...İki hafta önce ABD'nin desteğine sahip olan Etiyopya, komşusu Somali'yi istila etmişti. Halen Etiyopya ordusu, Somali'nin başkenti Mogadişu dahil, ülkenin geniş bir bölgesine hâkim. Buna karşılık radikal "İslami Mahkemeler Konseyi" dağılmış ve güneye çekilmiş durumda.ABD'nin son giriştiği hava operasyonu, Etiyopya'nın da "içeriden" desteğiyle, şimdi radikalleri büsbütün bertaraf etmeyi ve Mogadişu'daki Batı yanlısı yönetimi güçlendirmeyi amaçlıyor...Bu amaç -veya beklenti- gerçekleşecek mi?Bu bizi yukarıda belirttiğimiz ikinci soruya götürüyor: Bu tür askeri müdahalelerle terör odakları ortadan kaldırılabilir mi? Bir taşla iki kuş... Kısa vadede bu alanda bazı başarılar elde edilebilir. Nitekim Afganistan'da da böyle oldu.Ama bölgeyi bilen bazı gözlemciler, Somali "cephe"sinde bundan sonra Irak'takine benzer bir durumun ortaya çıkabileceğini düşünüyorlar.Daha şimdiden "El Kaide"nin ikinci adamı El Zevahiri, Somali'yi "yeni bir savaş alanı" ilan ediyor ve Yemen, Sudan, Mısır, Körfez ve Kuzey Afrika ülkelerini sayarak, İslam dünyasını cihada çağırıyor.Sudan'daki "İslami Mahkemeler Konseyi" de, yakında "intihar saldırıları"nın başlayacağını bildiriyor...Birleşmiş Milletler bu konuda endişeli. Güvenlik Konseyi geçen ay, Afrika Birliği'nin Somali'ye bir Barış Gücü göndermesine karar vermişti. Ancak bunu gerçekleştirmek hiç de kolay görünmüyor. AB'nin de yardımcı olacak hali yok...O halde?Afganistan, Irak derken, şimdi Somali "cephesi" de dünyanın gündemine oturacak... skohen@milliyet.com.tr Kâbil, Bağdat derken...