Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DÜN de belirttiğimiz gibi, Mumbai’deki terör eylemi, bundan önce Hindistan’da cereyan eden saldırılardan oldukça farklı. Bu kez teröristler, yer yer bombalar patlatmak yerine, ülkenin en dinamik kentinde otelleri ve binaları işgal ettiler, içinde bulunan insanları rehin aldılar, bir kısmını öldürdüler güvenlik güçleriyle saatlerce çatıştılar...
Bu, sıradan bir terör eyleminden çok, teröristlerin giriştiği bir savaş... Peki, kime karşı? Ne amaçla?.. Kimdir bu “savaşçılar”?..
Bazı “bilinenler” var: Saldırganlar, terör eylemleri için yetiştirilmiş, iyi örgütlenmiş, davaları uğruna öldürmeyi ve de ölmeyi göze almış, 20-25 yaşlarında gençler.
Bu genelde uluslararası terörizm hareketlerinde sıkça görülen tipik tedhişçi profili... Uyguladıkları yöntemler -bu arada yerli veya yabancı, sivilleri hedef almaları- klasik terörist taktiklerine uygun...

Çeşitli olasılıklar
Ama bu özelliklerin dışında şu anda “bilinmeyenler” de çok: Örneğin hangi örgüte mensup oldukları tam belli değil. Gerçi bu eyleme “Dekkan Mücahitleri” diye şimdiye kadar duyulmamış bir örgüt sahip çıktı; ama bunun bir “paravan” olması mümkün.
Bu teröristler Hint vatandaşı İslamcı militanlar da olabilir, bazısı başka bir ülkeden de gelmiş olabilirler... “Yerli” de olsalar, bunların öylesine geniş çaplı bir saldırıya girişmek için bir “dış odak”la ilintili olmaları ihtimali de yüksek. Bu da ister istemez, gözleri çeşitli radikal grupların kümelendiği Pakistan’a çevirtiyor...
Mumbai’daki saldırganların amaçları da “bilinmeyenler”in arasında yer alıyor. Bunların ideolojik açıdan radikal İslamcı olması dışında, böyle bir eylem ile kısa veya daha uzun vadede neyi gerçekleştirmek istedikleri pek bilinmiyor.
Amaçlarının düşman olarak gördükleri “devleti” sarsmak, ülkeyi istikrarsızlaştırmak, hatta Müslümanlarla Hindular arasında çatışmaları körüklemek olabilir.
Hint makamlarının elde ettiği ilk bilgiler bu konuda bazı ipuçları da veriyor. Önceki gün Hindistan Başbakanı Singh’in üstü kapalı söylediklerini dün Dışişleri Bakanı ve diğer yetkililer daha açık ifade ettiler: Saldırganların Pakistan’la ilintisi olduğuna dair kanıtlar var...
Bu kuşkusuz Pakistan hükümetinin bu terör saldırısının arkasında bulunduğu anlamına gelmiyor. Ama açıkçası Pakistan’da otorite boşluğundan yararlanan ve faaliyetlerini kendi sınırlarının ötesinde de (Afganistan gibi) yaymaya çalışan radikal örgütler var.

Pakistan ilintisi
Aslında Pakistan merkezi hükümeti de bunu biliyor ve onaylamıyor; ancak bunlarla baş edemiyor.
Hindistan’ın Mumbai olayından ötürü Pakistan’a karşı yönelttiği suçlama, aslında ciddi siyasal sonuçlar yaratabilir. Bundan 7 yıl önce Yeni Delhi’de parlamentoya karşı girişilen bir terörist saldırısından sonra Hint hükümetinin yaptığı böyle bir suçlama nerede ise iki ülkeyi (ki ikisi de nükleer silahlara sahiptir) bir savaşın eşiğine getirmişti.
Bu kez, Pakistan’ın Hindistan’ı alttan almaya çalıştığı görülüyor. Pakistan hükümeti, bu olay vesilesiyle terörle mücadelede ortak çaba ve istihbarat alanında işbirliği önerisine bulundu.
Gerçekten bu alanda samimi bir işbirliği sağlanabilirse, ileride benzer terörist eylemlerin tekrarı engellenecek, ayrıca hem iki komşu arasındaki güvensizliğe son verilebilecek, hem de Hindistan’da Hindularla Müslümanlar arasında olası sürtüşmelerin önüne geçilebilecektir...