Washington'da Başbakan Ecevit, Başkan Bush ile bir araya gelirken, Lefkoşa'da da Kıbrıs Türk ve Rum liderleri Denktaş ve Klerides buluşuyor. İki toplantının aynı güne denk gelmesi, ilginç bir rastlantı. Beyaz Saray'daki g"rüşmede ve Ecevit'in ABD'deki temaslarında, Kıbrıs "ncelikli konulardan değil. Büyük olasılıkla Bush, Ecevit ile g"rüşmesinin bir yerinde Kıbrıs sorununa değinecek, adada müzakere sürecinin yeniden başlamasından duyduğu memnuniyeti ifade edecek ve Türkiye'nin ç"züm arayışına yardımcı olması temennisini dile getirecek.Herhalde 4 Aralık'ta Denktaş - Klerides buluşmasında, yüz yüze (direkt) yeni bir müzakere sürecinin başlatılması konusunda bir mutabakat sağlanmasıydı, Washington'da (diğer başkentlerde olduğu gibi) bugünkü umutlu hava esmemiş olacak ve belki de Ecevit Washington'da bu konuda bu kadar rahat olmayacaktı.Oysa şimdi Başbakan, ABD Başkanı'na Kıbrıs'la ilgili Türk g"rüşünü, müzakere sürecinin başlamasının yarattığı müsait ortam içinde anlatabilecek ve muhatabından daha büyük anlayış g"rebilecektir.* * * BU müzakere süreci sonuç verecek mi? Kuşkusuz bunu kestirmek çok zor. Ama denilebilir ki, ilerleme, hatta başarı şansları var. İki lider de bunun aslında "son şans" olacağının, aksi halde "nahoş" şeyler olabileceğinin bilincinde. Bu mühim. Artık "ç"zümsüzlüğün iyi bir ç"züm olmadığı" inancı, iki tarafta da yaygın. Ama bu yetmiyor tabii. İki tarafın, temel çıkarlarını tehlikeye düşürmeden, uzlaşma için ciddi çaba harcaması, pazarlıkları da "alma - verme" anlayışına uygun olarak sürdürmesi gerekir. Zor, ama imkansız değil.Ancak bu arada iki tarafın da, son haftalarda oluşan havayı bozmamaya, kazanılan ivmeyi kaybetmemeye "zen g"stermesi çok "nemli. Bunun için iki noktaya dikkat etmeli. Birincisi, liderlerin demeçlerinde gereksiz laflar etmemesidir. Kendi kamuoylarına şirin g"rünmek veya içlerini d"kmek için s"yleyecekleri s"zler, yeni süreci tehlikeye düşürebilir. En iyisi iki tarafın da bir "demeç moratoryumu" ilan etmesi ve buna uymasıdır...İkincisi, bu aşamada güveni sarsacak değil, aksine sağlayacak adımların atılmasıdır. Bunda iki tarafın sivil toplum kuruluşları katkıda bulunabilir. (Türk - Yunan yakınlaşmasında olduğu gibi)...Bu bağlamda, KKTC'deki Ticaret Odası'nın, "nceki gün Rum Ticaret Odası'ndan bir heyeti KKTC'de misafir etme girişiminin, giriş kapısındaki g"revlilerin ısrarla uygulamak istediği bürokratik formalitelerden dolayı fiyasko ile sonuçlanmasına üzülmemek olanaksız. Bu, hele şu sırada yapılacak bir hareket değildi...* * * LEFKOŞA'daki g"rüşmelerin haftada 3 toplantı şeklinde sürdürülmesi "ng"rülüyor. 4 Aralık'ta varılan mutabakata g"re, liderler anlaşıncaya kadar masadan kalkmayacaklar. Umarız "yle olur ve daha "nceki beyanlarda belirtildiği gibi, haziran ayına kadar bir sonuç alınır.Bu durumda taraflar bugünden itibaren zamana karşı yarışmaya başlıyor demektir. 78 yaşındaki Denktaş ile 83 yaşındaki Klerides, zamanın değerini şimdi en iyi anlayabilecek durumdadır. Yaşamlarının büyük kısmını kendi davalarını savunmaya harcayan iki lider için, bu yıllanmış sorunu ç"züme kavuşturmuş olmanın onurunu ve gururunu taşıyarak tarihe geçmekten daha büyük bir "dül düşünülebilir mi? skohen@milliyet.com.tr Bugün birbirinden binlerce kilometre uzaktaki iki başkentte Türkiye için son derece "nemli iki "zirve" gerçekleşiyor.
