Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen haftanın sonunda sonuçları açıklanan bu önemli kamuoyu araştırmasının Türkiyeyi ilgilendiren bazı kısımları (özellikle AByle ilişkiler bölümü) Türk basınına yansıdı. Ancak medyada yer almayan rapordaki bazı tespitler, çoğu zaman üzerinde pek durulmayan (ve bu yüzden belki de fark edilmeyen) bazı "trend"leri de yüzeye çıkarıyor...* * *ARAŞTIRMANIN bazı bölümlerindeki bulgular, bilinen "trend"lere - sarih rakamlarla - açıklık getiriyor. Örneğin Avrupada ABDye desteğin önemli ölçüde azalması, Avrupalıların giderek ABnin ABDden daha bağımsız politikalarla yeni bir süper güç rolüne soyunmasını istemesi, Avrupalıların Afganistan ve Irak ile görüşlerinde Amerikalılardan daha da uzaklaşması gibi...Türkiyeyi direkt ilgilendiren konularda birçok "bilinen"in yanı sıra, bazı konularda ilginç bulgular ortaya çıkmış bulunuyor. Örneğin, Avrupa genelinde, Türkiyenin ABye alınmasını destekleyenlerin sayısı yüzde 30, karşı olanların oranı yüzde 20, kararsızlar ise yüzde 40...* * *BU çalışmalara katılan Ankara Dış Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKAM) Genel Koordinatörü Suat Kınıklıoğlunun deyişiyle, "Türkiyenin şimdi bu yüzde 40 üzerinde yoğun biçimde çalışması gerekiyor..."Gerçekten bu görüş giderek yaygınlaşıyor. Geçen hafta İstanbulda görüştüğümüz tanınmış Fransız milletvekili Pierre Lellouchea göre de, Fransada hava yavaş yavaş Türkiyenin lehine dönüyor; ama Türkiye "meydanı boş bırakmamalı ve şimdiye kadar ihmal ettiği iletişim (halkla ilişkiler) olanaklarını zorlamalıdır"...Gene AB konusunda araştırmanın ortaya koyduğu cesaret verici bir nokta da, karşı olanların "din faktörü" tezinin, sanıldığı kadar ciddi bir "engel" oluşturmayacağıdır. Ankete göre Türkiyenin AB üyeliğine karşı olanların (yani yüzde 20nin) ancak yüzde 37si - yani toplam sadece yüzde 7.4ü - Türkiyenin Müslüman olmasını, bir itirazlarına neden olarak gösteriyor. Dolayısıyla, din farkıyla ilgili bazı demeçleri veya yazıları, fazla abartmamak lazım...* * *ARAŞTIRMANIN ortaya çıkardığı ilginç ve düşündürücü bir husus da, "güç kullanımı"yla ilgili.Son zamanlarda Türkiyede de, örneğin ABDnin, İsrailin, Rusyanın terörle mücadeledeki stratejileri, ağır eleştirilere konu olmuştur.Bu alanda ABD ile Avrupadaki eğilimlerde de farklar var. Örneğin "barışın sağlanması için en uygun yöntemin güç olduğu" görüşü, ABDde yüzde 54, Avrupada yüzde 28 destek görüyor. İlginç olan nokta, Türkiyede bu oranın hepsinden yüksek - yüzde 59 - olmasıdır...Terörizmle mücadelede de Türkler güç kullanımını yüzde 74 oranında destekliyor. Bu oran ABDde yüzde 63, Avrupada yüzde 49dur.ANKAM Genel Koordinatörü Kınıklıoğlunun kanısınca, Türkler kendi çıkarları için, güç kullanımı gerekliliğine daima inanmış, örneğin Kıbrıs harekatı, Kuzey Irakta sınırlı operasyon gibi hallerde de bu tavrını sergilemiştir.Araştırmadaki ifadesiyle, "Türkiyenin ulusal çıkarları söz konusu olduğunda ve gerektiğinde, kendi başına hareket etme eğilimi ağır basmaktadır"... skohen@milliyet.com.tr TÜRKİYE dahil, 10 Avrupa ülkesinde ve ABDde düzenlenen "Transatlantik Trendler 2004" başlıklı bir araştırma, okyanusun iki yakasındaki ulusların siyasi ve askeri sorunlarıyla ilgili tutumlarından, ABnin Türkiyeye bakışına kadar, çeşitli güncel konular üzerindeki eğilimlerini ortaya koyuyor.