Süleymaniye'de Türk askerlerinin bulunduğu binaya karşı girişilen "operasyon"un şekli ve yöntemi bir yana, bunun neden yapıldığı konusu henüz tam olarak açılık kazanmış değil. Önceki gün Ankara'da yayımlanan ortak açıklamada, gerekçe olarak "Türk personelinin rapor edilen faaliyetleri"nden söz ediliyordu. Daha önce de bazı Amerikan yetkilileri de, muğlak bir ifade ile, Türk özel timinin "Kuzey Irak'taki bazı yasadışı faaliyetleri"ne değinmişlerdi.Amerikalılar özel konuşmalarda bundan bazı Türk birimlerinin Kuzey Irak'taki "Türkmenlerle ilintileri"nin kastedildiğini söylüyorlar... Son zamanlarda bazı Türkmen gruplara askeri destek sağlandığı bilinen bir "sır". Ancak Süleymaniye'deki baskına yol açan durumun mahiyeti belli değil. En azından kamuoyu işin bu yönünü bilmiyor...* * *KUŞKUSUZ ortak açıklamada Türk tarafının da kabullendiği belirtilen bu tür faaliyetler hakkındaki bilgileri Amerikalılardan değil, Ankara'dan almamız gerekiyor.Ortak bildiriye göre, iki taraf bundan böyle edindikleri bilgileri paylaşmak, işbirliği ve eşgüdüm kurmak konusunda mutabık kalmıştır. Bu, Türkmenlere destek konusunda yeni "kırmızı hat"ların saptanacağı, bazı eski uygulamalara son verileceği ve ABD ile koordine şekilde yeni stratejiler belirleneceği anlamına mı geliyor?Doğrusu Ankara'nın son dönemde Kuzey Irak politikasının (özellikle Türkmenlerle ilgili olarak) ne olduğu ve bunun nasıl uygulandığı da pek açık değil. Geçmişte pek değinilmeyen bu tür konuların artık tartışılması ve bölgedeki yeni koşullara ayak uyduracak stratejilerin oluşturulması artık bir zorunluk olmuştur.* * *IRAK - ve özellikle Kuzey Irak - Türk - Amerikan ilişkilerinde bugün yönlendirici bir unsur haline gelmiştir. Eğer bu ilişkilerin devamında ve gelişmesinde yarar görünüyorsa, Irak üzerindeki politikaların karşılıklı olarak iyi ayarlanması gerekiyor.Dün Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi DEİK'in düzenlediği bir toplantıda konuşan ABD'nin seçkin diplomatlarından ve Ortadoğu uzmanlarından Martin Indyk, iki ülke arasında pek çok ortak çıkar olduğu halde, Irak yüzünden ilişkilerin bozulmasının çok hatalı olacağını, bu nedenle Irak ve özellikle Kuzey Irak üzerinde stratejik bir işbirliğinin kurulması gerektiğini savundu.Ne var ki, ABD Irak ve bölgesel politikasını, şimdi "tek yanlılık" (unilateralism) anlayışı içinde ve mağrur biçimde yürütmek eğiliminde. Indyk'e bu konuda yönelttiğimiz soruyu yanıtlarken şöyle dedi: "Doğru, Bush yönetimi kendinden emin, tek taraflı ve mağrur bir politika izliyor. Bu yüzden Türkiye gibi müttefiklerimizi üzüyoruz. Daha anlayışlı ve alçak gönüllü davranmamız, daha çok istişare etmemiz gerek..."ABD'nin tutumunda böyle bir değişiklik olabilir mi? Indyk buna da "evet" diyor. "Irak'ta karşılaştığımız sorunlar, ABD'nin Türkiye gibi önemli dostlar ile birlikte çalışması gerektiğini gösterecek ve tutumunu değiştirmesine yol açacaktır"... skohen@milliyet.com.tr SÜLEYMANİYE olayında Amerikan tarafının kabahati gün gibi aşikar. "Coni"lerin on bir Türk askerine yaptığı muameleyi hiçbir gerekçe mazur gösteremez ve Türk kamuoyu da bunu kolay kolay unutamaz. Nitekim ortak bildiride ve ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in mektubunda ifade edilen "üzüntü", Türkiye'de duyulan kızgınlığı ve kırgınlığı gidermeye yetmiyor...
