Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhur- başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kolombiya-Küba-Meksika gezisi, Türk dış politikasında Latin Amerika açılımının yeni bir halkasını oluşturuyor.
Aslında Türkiye’nin Latin Amerika’ya ilgisi yeni değil. Bölgenin belli başlı ülkeleriyle ilişkilerin kurulması 19. yüzyılda başlar. Gerçi eskiden coğrafi uzaklık özellikle ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesine engeldi. Diplomaside de şimdiki gibi uluslararası bir faaliyet yoktu.
Bu nedenle Türkiye’nin Latin Amerika ile ilişkileri yıllar boyunca sönük kaldı. Güney Amerika’ya üst düzey ilk resmi ziyareti gerçekleştiren -1995’te- 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel oldu.
Ama Türk dış politikasına “Latin Amerika açılımı” boyutunu ilk kazandıran, rahmetli Dışişleri Bakanı İsmail Cem’dir. “Çok yanlı dış politika” kavramı çerçevesinde Latin Amerika’ya özel bir önem vermiş, bu konuda bir “Eylem Planı” uygulamaya koymuştu. Kendisi de 1998-99 yıllarında Güney Amerika ve Karayip ülkelerini ziyaret etmişti.

Bu bir süreç
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç ülkeyi kapsayan şimdiki gezisinin ardından önümüzdeki sonbaharda üç Latin Amerika ülkesinin daha (Brezilya-Venezuela-Bolivya) ziyaretinin planlaması, bu “açılım”ın devam edeceğini gösteriyor.
Bu açılımın amacı, dünyanın o bölgesindeki ülkelerle siyasal, ekonomik, kültürel işbirliğini (ikili ve hatta çok yanlı bazda) geliştirmektir.
Latin Amerika 500 milyon nüfusu, gelişen ekonomisi, uluslararası platformdaki konumu, kültürü ve sanatıyla (sambasından futboluna kadar) etkinliğini ve ağırlığını hissettiren bir bölge...
Türkiye’nin de bu potansiyelden yararlanması mümkündür. Ancak bu “açılım”ın ilk aşamalarından hemen göz kamaştırıcı sonuçlar beklememek gerek.
Şimdi ziyaret edilmekte olan ülkelere bakalım: Meksika gerçekten bölgenin önemli bir ülkesi. Onunla ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme olanakları var. Bu amaçla TİKA (Türkiye İşbirliği Koordinasyon Ajansı) Mexico City’de bir merkez kuracak. Türkiye’nin ayrıca Meksika ile G-20 grubu içinde bir yakınlığı da mevcut.

İslami boyut
Küba öteden beri Türkiye’nin ilgi gösterdiği ve iyi ilişkiler kurduğu bir ülke. Erdoğan’da Küba’ya ayrıca “İslami yönü”ne ilgi gösteriyor. Nitekim seyahatte gazetecilere Küba’da bir cami inşa etme projesini iletmiş olduğunu ve buna cevap beklediğini söyledi. Cumhurbaşkanı geçen yıl İstanbul’da düzenlenen Latin Amerika Müslüman dini liderleri toplantısında Küba’nın başka önemli bir özelliğine değinmiş, Müslümanların Amerika’yı Kristof Kolomb’dan önce -bu adaya çıkarak- keşfettiklerini söylemişti.
Bu ziyaret Türkiye’nin kendi bölgesindeki sorunlarla ilgili görüşlerini iletmesini ve bu arada Latin Amerika’da sıkça konuşulan “Ermeni soykırımı” konusundaki tutumunu anlamasını sağlayacaktır.
Kısacası Cumhurbaşkanı’nın bu ziyaretiyle Ankara’nın “Latin Amerika açılımı” bir adım daha ileriye götürülmüş oluyor. Ancak bunun meyvelerini vermesi için o coğrafya ile milletçe daha aktif olarak ilgilenmek gerekecek.