Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hemen belirtelim ki, 38 yaşındaki Başar el Esad, diğer Arap liderlerinden oldukça farklı bir davranışa ve üsluba sahip. Bir kere çok rahat bir kişi. Kasılmıyor, zolanmıyor. Konuşurken espri yapmaktan da çekinmiyor...Arap dünyası için yeni bir lider tipi sayılabilir. Bir meslektaşımız sordu: "Genç kuşağa mensup bir lider olarak, çoğu yaşlı olan diğer Arap yöneticileri ile görüşmelerinizde bir sıkıntı çekiyor musunuz?" Yanıtı "hayır" oldu. Demek her koşulda aynı rahatlığını sürdürüyor ama eski kuşağa mensup Arap liderleri onunla görüşürken nasıl hissediyorlar acaba?..***BAŞAR el Esad, kendi deyişi ile "geleceğe yönelik tarihi ziyaret"ten son derece memnun. Kamuoyunun gösterdiği sıcak ilgi ve sempati bir yana, resmi görüşmelerin olağanüstü başarılı geçtiği kanısında. Terörle mücadele alanındaki işbirliğinden ekonomik ilişkilere, bölgesel sorunlardan Irakın (ve de Kuzey Irakın) geleceğine kadar, Ankarada ele alınan konuların çoğu üzerinde iki ülkenin ortak veya benzer görüşlere sahip olduğu belli oldu.Kuşkusuz bu noktaya gelinmesinde, Suriyenin de Hatay ve su gibi eski kronik meseleleri gündeme getirmemesinin rolü büyük. Esadın vediği bilgiye göre, su konusunu Türk tarafı ortaya koydu: O da yeni bir "işbirliği önerisi" ile. Böylece şimdiye kadar iki ülkenin arasını açan su meselesi, şimdi bir ortaklık veya işbirliği projesine dönüşüyor.Gene bu noktaya gelinmesinde payı olan diğer bir faktör de, Şam yönetiminin Türkiyenin diğer ülkelerle sıkı ilişkilerinin olmasını, kendi politikası açısından, artık bir engel olarak görmemesidir. Başkan Esad dün de tekrarladı "Biz Türkiye ile ilişkilerimizi, başkaları ile olan ilişkilerine endekslemiyoruz"...***GEÇEN günkü yazımızda Esadın Türkiye gezisinin "hem ziyaret hem ticaret"ten öte bir anlam taşıdığını, Türkiye için bu yakınlaşmanın bölgesel bir rol oynama potansiyelini artırdığını belirtmiştik.Nitekim Ankaradaki görüşmelerde, Türk tarafı Suriye liderine ABD ve İsrail ile olan uyuşmazlıkların çözümüne yardımcı olmaya hazır olduğunu bildirdi.Hemen şunu belirtelim: Medyada Türkiyenin olası bir "arabuluculuk" rolünden söz edenler oldu. Bu çok iddialı ve abartılı bir sıfat. Ankara da zaten böyle bir misyona soyunmuyor. Türk diplomasisinin yapmak istediği şey, bu aşamada karşılıklı olarak bazı mesajları iletmekten ve daha ileride "kolaylaştırıcı" bir rol için zemin hazırlamaktan ibaret...Başkan Esad da bize bunu doğruladı: Kendisine iletilen önerilere veya taleplere Ankarada sözlü olarak verdiği yanıtı Şama dönünce yazılı olarak gönderecek ve Başbakan Erdoğan da bunları ABD ziyaretinde Başkan Busha sunacak... Esada göre, Ortadoğu meselelerinde sözü geçen, etkili olabilecek tek güç, ABDdir. Ama Türkiye gibi konumu müsait ülkelerin de elbet yararlı katkıları olabilir. Esad bunlara açık olduğunu söylüyor. Ve en önemlisi, "biz Türkiyeye tam güven besliyoruz" diyor... skohen@milliyet.com.tr SURİYE Devlet Başkanı Başar el Esad, Türkiyeye yaptığı üç günlük resmi ziyaretinin sonunda, İstanbulda bir grup gazeteciyi bir sohbet toplantısına davet etti. Amacı seyahatinin sonunda Türk yazarları ile görüşlerini paylaşmaktı ki, bu gerçekten bizlere aynı zamanda kendisini daha yakından tanımak fırsatını vermiş oldu.