Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunun yeni bir örneğiyle karşı karşıyayız. ABD ile Libya, eski düşmanlıklarını geride bırakarak, dostane ilişkiler kurmaya karar verdiler.Bush yönetimi ile Kaddafi rejiminin "barışması" aslında uluslararası ilişkiler açısından ilginç sonuçların çıkarılabileceği bir olay... "ESKİ dost düşman olmaz" derler, ama bu uluslararası ilişkilerde pek geçerli değil. Dost ülkelerin birbirlerine düşman kesildikleri çok görülmüştür. Bunun aksi de doğrudur: Düşman ülkeler pekâlâ -koşullar elverirse- dost oluveriyorlar... Libya, Albay Muammer Kaddafi'nin iktidara gelmesinden sonra, 1970'lerde kendine özgü bir politika izlemeye başladı. O zaman genç "devrimci" başta ABD olmak üzere Batı'ya meydan okumuş, "Üçüncü Dünya"nın liderliğine soyunmuş, şiddete başvuran çeşitli örgütlere destek vermiş, hatta nükleer silah üretimine yönelik bir programı da uygulamaya koymuştu...Kaddafi "ateşli" demeçleriyle, ülkesinde popüler olmuştu, ama izlediği politikayla kendisini giderek uluslararası camiadan izole etmeye de başlamıştı. ABD, 1979'da büyükelçiliğinin ateşe verilmesinden sonra, Libya ile ilişkilerini kesti. 1986'da Berlin'deki diskonun bombalanmasından, 1988'de İskoçya üzerinde Pan Am uçağının, 1989'da Afrika'da Fransız yolcu uçağının havaya uçurulmasından sonra Kaddafi, terörist saldırıların arkasındaki adam olarak şimşekleri üstüne çekti. Libya'nın "haydut ülke"ler listesine geçmesi, Libyalılara pahalıya mal oldu...Ama 2003'ten itibaren Kaddafi bu politikasının ülke çıkarlarına hizmet etmediğine kanaat getirdi. O yıl, nükleer programdan vazgeçtiğini ilan etti (hatta kurduğu tesisi de ABD'ye devretti!)...Bu arada ABD de Kaddafi'ye karşı tavrını değiştirdi ve onunla perde arkasında temaslara başladı. "Sürprizlerin adamı" olarak bilinen Kaddafi Pan Am uçağı sabotajının sorumluluğunu üstlendi ve ölümüne neden olduğu 270 yolcunun ailelerine (aile başına 10'ar milyon dolar) tazminat ödedi!Bu tür karşılıklı jestler, iki ülkeyi adım adım, normal ilişki kurma noktasına getirdi... Yıllar önce... ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bu noktaya özellikle Libya'nın "terörizmden vazgeçmesi ve terörle mücadele işbirliği yapması" sayesinde gelindiğini söyledi. Bu da şunu gösteriyor: ABD için dış ilişkilerde şimdi başlıca kıstas, "güvenlik"tir. ABD özellikle terörizmle mücadelede kendisine karşı olanlara düşman, ondan yana tavır alanlarla dost oluyor...Kaddafi ABD'ye karşı hareket ettiği yıllarda Washington da onu köşeye sürmek için elinden geleni yaptı. Albay tavır değiştirince, Sam Amca'nın gözüne girmeye başladı. Bugün Amerikalılar artık Kaddafi'yi dengesiz, haydut, despot olarak nitelendirmiyorlar. ABD için, "Washington Post"un belirttiği gibi, Ortadoğu-Kuzey Afrika coğrafyasında "demokrasi davası" artık bir öncelik değil. Libya bir demokrasi olmayabilir; ama onun başındaki yönetimin ABD ile işbirliği yapması, iyi ilişkiler için yeterli sayılıyor. Hele bu ülke (Libya gibi) petrol zengini ise...Rice, Libya'yı İran için de bir örnek olarak gösterdi. Şu anda Tahran'daki rejim, böyle bir örneği kabul etmekten çok uzak. Ahmedinecad, ABD'yi başlıca düşmanı saymaya devam ediyor. Çeyrek yüzyıl boyunca Kaddafi'nin saydığı gibi... skohen@milliyet.com.tr Yıllar sonra...