Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Türkiye’nin AB üyeliği hakkında Ankara’da söyledikleri, Fransız hükümetinin bu hassas konu ile ilgili pozisyonuna açıklık getirdi.
Böylece Hollande hükümetinin hem üyelik, hem müzakere süreci hakkında ne düşündüğünü daha iyi anlayabiliyoruz.
Akla ilk gelen soru şu: Hollande Türkiye’nin AB üyesi olmasını istiyor mu, istemiyor mu?
Fransız lideri -ve Elysee’deki danışmanları- bu soruya “evet” veya “hayır” şeklinde direkt bir yanıt vermiyor.
Hollande’ın selefi Nicolas Sarkozy’nin bu konudaki pozisyonu çok netti. O kesinlikle bu üyeliğe karşıydı. Hollande’ın gönlünde bu konuda hangi duygunun hâkim olduğunu bilemiyoruz. Ama kendisinin soruya “evet” diyecek pozisyonda olmadığı da apaçık.
Bu nedenle Hollande bu sıkıntıdan sıyrılmak için konuyu bugünkü gündemden düşürerek, uzun müzakere süreci bitince nihai kararı Fransız halkının bir referandumda vereceğini söylüyor.
Fransız halkının şu anda Türkiye’nin AB üyeliği konusunda ne düşündüğü ise malum. Geçen perşembe düzenlenen ve dün “Le Monde”da yayımlanan bir kamuoyu araştırmasının sonucuna göre, Fransızların yüzde 83’ü bu üyeliğe karşı...

Ucu açık, sonucu belli
Müzakere sürecinin belirli bir takvimi olmadığı için, bu kararın ne zaman verileceği belli değil. O zamana kadar neler olur, neler değişir bilinmez. Ama açıkçası Fransızların gene de referandumda “hayır” demesi ve üyeliği bloke etmesi ihtimali oldukça kuvvetli.
Bakarsanız Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de belirttiği gibi, o zaman Türkiye de referanduma gidebilir ve Türk halkı AB üyeliğine “hayır” diyebilir. Dolayısıyla, şu anda Fransa kadar, Türkiye de üyeliğin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusu yerine, ucu açık da olsa, müzakere sürecinin hızlandırılması üzerinde odaklanmayı tercih ediyor.
Hollande bu konudaki pozisyona açıklık getirdi: Müzakere süreci, Türkiye’nin demokratik reformları gerçekleştirmesi ve AB standartlarına ulaşması için, müzakere sürecinin ilerlemesi şart... Peki ama hâlâ açılamayan birçok fasıl var. Bunlardan üçü, Sarkozy döneminde Fransa’nın koyduğu blokaj yüzünden... Hollande bu blokajı kaldıracak mı?
Fransız lideri “hemen” kaldıracağını söylemiyor, sadece bu konuyu ele alacağı sözünü veriyor. Herhalde mart ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra...

Hem araç, hem amaç
Aslında Hollande Türkiye-AB katılım müzakerelerinin hareketlendirilmesinde büyük yarar görüyor. Sosyalist lider bu sayede Türkiye’de halen tartışılan hukuk devleti, yargının bağımsızlığı, temel demokratik haklar gibi alanlarda reformların gerçekleştirileceğine inanıyor.
Evet, Türkiye için müzakere sürecinin hızlanması çok önemli. Çünkü bu süreç bir araç olduğu kadar bir amaçtır da. Cumhurbaşkanı Gül’ün de her fırsatta tekrarladığı gibi, Türkiye bu sürecin verdiği ivme ile birçok reformu benimsemiştir. Bugün de sürecin itici gücüne ihtiyaç vardır.
Hollande ve diğer Avrupa liderlerinden beklenen şey, bu yoldaki engelleri bir an önce kaldırmalarıdır.