Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

IŞİD’in Suriye’den sonra Irak’ta da bir kısım topraklara hakim olması, sadece bu iki ülkenin değil, Ortadoğu’da da güç dengelerini değiştirme istidadını gösteriyor.
Şimdi “sahadaki fiili durum” IŞİD’in Suriye ile Irak arasındaki sınırı kısmen kaldırdığını ve Suriye’nin kuzey, Irak’ın da güney bölgelerini kendi hakimiyeti altında birleştirdiğini gösteriyor.
Şeriat düzenini kurmaya yönelik bu Sünni hareket bir yandan iki ülkenin Sünni ağırlıklı kesimlerini birleştirirken, diğer yandan iki ülkeyi de bölüyor.
IŞİD’in askeri harekâtının nerede, ne zaman duracağı belli değil. Yayılma harekâtı sürdükçe, bunun Sünnilerle Şiileri karşı karşıya getiren bir iç savaşa dönüşmesi, hatta bu savaşın içine diğer bölge ülkelerini ve de yabancı güçleri çekmesi tehlikesi var.
Ortak kaygılar
Açıkçası IŞİD’in Irak’taki beklenmedik son çıkışı bütün dünyada şaşkınlık kadar, derin kaygılar da yarattı.
Ortak endişelerin çeşitli nedenleri var. IŞİD’in dinsel ve mezhepsel bir savaş başlatması, Suriye ve Irak gibi iki hassas Ortadoğu ülkesini bölmesi... Kullandığı yöntemlerin, bilinen terörist uygulamaların ötesinde, Orta Çağ’ı anımsatan vahşet boyutlarına ulaşması... Dış dünyaya karşı meydan okuyan saldırgan bir tutum alması...
Kuzey Suriye ile Güney Irak’ı fiilen birleştiren IŞİD’in mevcut sınırları yok etme ve bu ülkeleri bölme çabasına herkes karşı. Terör veya silah zoru ile mevcut devlet statülerinin -ve hele bu sınırların- değiştirilmesine kimse razı değil.
Bu bakımdan IŞİD’e karşı uluslararası bir konsensüs oluşmuş durumda.
Bu görüş birliğinin belirli ölçüde bir güç birliğine yol açması ihtimali var.
Nitekim Musul’un düşmesinden sonra, bölgesel, hatta küresel çapta yeni ittifaklar kurma girişimlerinin başladığı görülüyor.
Kartlar yeniden dağıtılıyor
Henüz bu sürecin başındayız, ama IŞİD’i durdurma ve saf dışı etme yönünde ilk adımlar atılıyor.
Irak’ta merkezi hükümetin çökmesine, IŞİD’in zemin kazanmasına ve ülkenin bölünmesine karşı çıkanların başında İran geliyor. İran, mezhepsel dürtülerle de olsa, Irak’ta “aşırılık ve terörizmin” durdurulması için inisiyatifi ele almış durumda. İran Cumhurbaşkanı Ruhani Ankara ziyaretinde Türk hükümetiyle bu alanda işbirliği için anlaşmaya vardı. Son olarak bazı İran özel askeri birliklerinin de Irak’a sevk edildiği söyleniyor.
ABD de Irak’ı desteklemek için kara harekâtı dışında askeri operasyonlar planlıyor. Washington IŞİD’le mücadelede Avrupa’da ve Ortadoğu’da yeni arayışlar içinde. Yeni durum ABD ile İran’ı dahi birbirine yakınlaştırıyor.
IŞİD’in çıkışından en çok rahatsız olan da Irak Kürdistan yönetimi. Peşmergeler IŞİD’in kendi bölgelerine sızmalarına karşı tedbir almış durumdalar. Bağdat yönetimi şimdi Kürtlerle aynı safta ve onlardan aktif destek bekliyor.
Listeyi uzatmadan kısaca diyebiliriz ki IŞİD karşısında Ortadoğu’da kartlar yeniden dağıtılıyor ve oyun yeniden başlıyor...

Not: Yazılarıma bir hafta ara veriyorum. İzninizle...