Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Irak sorununun - ve olası bir ABD askeri harekâtının - dünya medyasında hemen hemen her gün yer aldığı bir dönemde, çeşitli çevrelerin konu hakkında kendi ve çıkarlarına uygun haberler yaymaya çalıştıkları bir gerçek. Çağımızın iletişim olanakları, kamuoyunu etkileyecek "dezenformasyon"a oldukça müsait...* * *KUŞKUSUZ Türk basını bu konuda dikkatli davranmak durumunda. Ama ne yazık ki, medyamızın özellikle Kuzey Iraktaki gelişmeler ile ilgili, ilk elden bilgi edinme olanakları yok. Bakıyoruz son haftalarda Amerikalısından Fransızına kadar, çeşitli ülkelerin gazetecileri bir yolunu bulup Kuzey Iraka gidiyor ve oradan haberler, röportajlar gönderiyor. Türk muhabirlerine sınır kapalı. Türk makamları buna izin vermiyor.Ankaranın bu konudaki duyarlılığını anlamak zor değil tabii. Kuzey Irakta Türkiye açısından nazik bir durum var. Türkiye bu bölgede, kendi çıkarlarına ters düşebilecek oluşumları önlemeye veya kontrol etmeye çalışıyor.Ne var ki, uluslararası haber akışı, bazen yanlış olarak (ve belki de bazen maksatlı biçimde) Türk medyasına da yansıyor. Bunu önlemenin yolu, ilgili makamların susması veya yalanlama ile yetinmesi değil, aksine medyaya doğru bilgi vermesidir. Böylece "dezenformasyon"un sakıncaları da önlenmiş olacaktır.* * *SON günlerde Kuzey Irakla ilgili yayınlar arasında, iki haber basında geniş yer aldı.Biri, Bamerni adındaki bir havaalanının, Türkiye tarafından bir hava üssü olarak geliştirilmiş olmasıdır. Bunu, olası bir ABD operasyonuna hazırlık olarak gösterenler oldu. Bir başka habere göre, Kuzey Irakın içlerine nüfuz eden Türk birlikleri, Bamerniyi, Irak kuvvetleri ile çarpışarak ele geçirmiş...Bamerni Havaalanının adı ilk kez geçiyor. Ancak bulunduğu bölgede (36. paralelin kuzeyinde olduğu için) Irak askerlerinin bulunmadığı ise biliniyor. Yani bu durumda bir çatışmanın söz konusu olmaması gerekir.Ama o noktada tam olarak durumun ne olduğu belli değil. Ankara Bamerninin Türkler tarafından bir hava üssü olarak geliştirildiği haberini yalanladı. Ancak bunun peşinden çatışma haberi geldi (ve basında yer aldı). Şimdi bunu da, Mesut Barzaninin (KDPnin) Ankaradaki temsilciliği yalanlamış bulunuyor...* * *BASINDA yer alan diğer haber ise, Mesut Barzaniye 10 yıl önce verilen kırmızı pasaportun iptal edildiği, Washingtondaki Iraklı muhalif liderler toplantısına giden yeğeni Neçirvan Barzaniye Türkiye üzerinden geçiş izninin verilmediği yönünde.Bu haber de hem Iraklı Kürt, hem de Ankaradaki Türk yetkililer tarafından yalanlandı. Ama bu arada dolaşan söylentiler - veya yapılan yorumlar - Ankaranın Barzani ile bozuştuğu, buna karşılık Celal Talabani ile yakınlaştığı merkezinde.Türk yetkililer, böyle bir şey olmadığını, Ankaranın iki liderle aynı mesafede ilişkilerini, istişarelerini sürdürdüğünü belirtiyorlar. Ancak, Ankaranın son zamanlarda Barzaninin "federal çözüm"den fazlası ile söz etmesinden ve "devletleşme" yönünde adımlar atmak istemesinden rahatsızlık duyduğu da açık.Evet, bütün bunlar "hassas konular". Ama en iyisi bunları, ilk elden alınacak bilgilerle tartışmaktır. skohen@milliyet.com.tr ŞU sırada Türkiyede Kuzey Irak ile ilgili bir hayli haber dolaşıyor. Bunların çoğu, dış kaynaklı. Yani yabancı ajansların ve medya organlarının kendi kaynaklarına atfen verdiği haberler. Bir kısmı da, Ankaradaki ilgili makamlarla doğru dürüst "çek" edilemeyen (veya edilmeyen) söylentiler...