Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu "kanıtlar" ne kadar inandırıcı? Bunları başka kaynaklarca teyit ettirmek mümkün mü? Sunulan bilgiler - belgeler, Iraka karşı bir askeri operasyona girişmek için yeterli bir sebep mi? ABD böyle bir argümanla saldırıya geçer mi? Bu arada Irak Powellın sunuşunu tamamen uydurma sayıp, silahsızlanmaya karşı hala direnecek mi?..Şimdi Fransadan Rusyaya, NATOdan BMye kadar çeşitli ülke ve kuruluşlar, yapacakları değerlendirmelerin ışığında, tavırlarını belirleyecekler. Ve bu "kanıtlar"a dayanarak Irakı vurduğu takdirde, ABDye ne ölçüde destek olacaklarına karar verecekler...***BU değerlendirmeyi yapacak olan kuruluşlardan biri de NATO. Bugün NATO Konseyi, Türkiyeyi direkt ilgilendiren bir karar için Brükseldeki merkezinde toplanacak.Konu, bir savaş olasılığına karşı, NATOnun Türkiyeye "ihtiyati tedbir" olarak savunma desteği sağlaması ile ilgili. Türkiyenin istediği şey, olası bir savaşa karşı savunma sisteminin NATO tarafından Awacs radar uçakları ve Patriot füzeleri ile güçlendirmesidir. Böyle bir sistemin varlığı, bir saldırıya karşı etkin bir caydırıcı etki yapacağı için, Türkiye bunun bir an önce sağlanmasını istiyor.Ne var ki şimdiye kadar özellikle Fransa ve Almanya bu isteğe karşı çıkmıştır. Bunun resmi gerekçesi şudur: Eğer böyle askeri tedbirler alınırsa, savaşın kaçınılmaz sayıldığı izlenimi verilmiş olur. Oysa diplomatik süreç devam etmektedir. Dolayısı ile bu aşamada Türkiyeye böyle silahların gönderilmesi, zamanlama olarak doğru değildir.***EĞER savaş çıkacaksa (ki büyük bir olasılıktır) Türkiyenin savunma sisteminin takviyesi, daha önceden yapılmalıdır. NATOnun bu kararı da şimdiden vermesi şarttır. İş işten geçtikten sonra verilecek bir kararın yararı olmaz.NATOnun Fransa ve Almanyanın kendi farklı tutumları yüzünden bu konuda bir karara varmaması, ittifak açısından büyük bir zaaf oluşturuyor. Colin Powellın dünkü sunuşundan sonra bu tavrın değişip değişmeyeceğini göreceğiz. Ama değişmezse, NATOnun genelde güvenirliği ve ayrıca Türkiyenin NATOya olan güveni sarsılacaktır.Bu bakımdan NATO Konseyinin bugünkü toplantısında yapacağı değerlendirme ve alacağı karar, ittifakın geleceği bakımından da ciddi bir sınav olacaktır. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powellın dün Güvenlik Konseyine sunduğu bilgiler - belgeler, şimdi ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerin olası bir savaşla ilgili tavrını belirleyecek olan yoğun tartışmalara yol açıyor. Yeni bir model mi? Eski Yugoslavyanın peş peşe Slovenya, Hırvatistan, Bosna ve Makedonyanın ayrılmasından sonra, 6 federe cumhuriyetten sadece ikisi yeni Sırbistan ile Karadağ "birlik" içinde kalmıştı. Ancak özellikle Karadağlılar arasında bağımsızlık isteyenlerin sayısı da az değildi. Nitekim iki yıl önce bu iki ülke de birbirinden kopmak üzere idiler.ABnin devreye girmesi ile, uzun müzakerelerden sonra, iki taraf bir "mantık izdivacı" yapmaya karar verdi. Bu aslında üç yıllık bir evlilik denemesi! Üç yıl sonra "topluluğun" devam edip etmeyeceğine iki halk karar verecek.Bu arada, iki "parça" devlet, oldukça gevşek bir birlik içinde varlıklarını sürdürmeye çalışacak. Ortak bir parlamentoları olacak, Sırplar kendi paraları olan dinarı, Karadağlılar da "euro"yu kullanacak. Esas amaç da tabii birlikte ABye katılmak...Kıbrıs müzakerelerinde bu "yeni model"de bir referans olabilir mi? skohen@milliyet.com.tr Tüm dikkatlerin Iraka çevrili olduğu bir sırada, yanı başımızda - bu kez Balkanlarda - çok ilginç ve Türkiye açısından anlamlı bir gelişme oldu: "Yugoslavya Federal Cumhuriyeti" tarihe karıştı ve onun yerine "Sırbistan - Karadağ Devlet Topluluğu" kuruldu.