Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Konseyin 25 üyesi de, Bağdattaki Kongre Sarayında, Kral Faysalın antika masası üzerine yayılan poster büyüklüğündeki belgeye imzalarını atarken çok memnun görünüyorlardı.Ne var ki bu memnuniyet çok sürmedi. Henüz imzaların mürekkebi kurumadan, Konseyin 12 Şii üyesi, ruhani lider Ayetullah Sistaniden gelen işaret üzerine, yeni anayasadaki bazı maddelere karşı itirazlarını duyurdular ve bunların değiştirilmesini isteyeceklerini açıkladılar.Bu arada imza töreninin yapıldığı sarayın hemen civarında bombaların patlaması, ardından Kerkükte sevinç gösterileri yapan Kürtlerin Türkmenlere saldırması, bu anayasanın Irakta hüküm süren kaosu "halledecek mi, yoksa kızıştıracak mı" sorusunu gündeme getirdi...***AMERİKALILAR Irakta bu anayasa ile demokrasi yoluna girilmesini, büyük bir başarı ve diğer Ortadoğu ülkeleri için bir örnek sayabilirler. Ama Irak halkının büyük kısmının derdi başka. Bağdatta bu konuda fikri sorulan insanlar, daha çok şiddetten, güvensizlikten, hatta elektriksizlikten yakındılar...Liderlere gelince, onların derdi de başka. Örneğin Şiiler, geçici anayasayı, Kürtlere çok fazla hak ve yetki tanıdığı için beğenmiyorlar ve bu nedenle hemen değişiklik yapılmasını istiyorlar... Kürtler ise, kazanımlarını korumaya çalışıyorlar ve Şiilerin (nüfus çoğunluğuna dayanarak) ülkede kendi hakimiyetlerini kurmak istediklerini öne sürüyorlar... Şimdiye kadar yönetimi ellerinde bulunduran Sünniler ise, yeni anayasanın kendilerini bu olanaktan mahrum etmesine tepki gösteriyorlar ve bu durumdan Amerikalıları sorumlu tutuyorlar...Hasılı her grubun kendisine göre ayrı bir gündemi ve hedefi var. Bütün bunları, birleşik bir devlet çerçevesinde ve demokratik bir düzen içinde bir araya getirmek mümkün olacak mı? Hele ülkede terör ve kaos hüküm sürerken...***TÜRKİYE, geçici anayasadan memnunluktan çok, kaygı duyan ülkeler arasında.Bunun çeşitli nedenleri var. Bir kere bu belgede Türkmenler pas geçilmiş. Anayasa adeta iki etnik gruba (Arap ve Kürtlere) dayalı bir siyasal yapı öngörüyor. Irakın kuzeyindeki Kürdistanı özerk bir bölge sayıyor. Kürtçeyi ikinci resmi dil olarak kabul ediyor, peşmergelerin varlığını tescil ediyor...Ankaranın bir endişesi de, bu şekli ile anayasanın (özellikle Şiilerin tepkileri de dikkate alındığında) iç sürtüşmelere, hatta etnik çatışmalara yol açabileceğidir.Washingtondan Ankaraya gelen mesaj "merak etmeyin, bu geçici bir süreçtir, esas anayasada gereken değişiklik yapılacak" şeklindedir.Gerçekten ABDnin bu konuda "uygulanabilir" bir planı var mı? Geçici anayasa üzerinde zor mutabık kalanlar, "tadil edilmiş şekli" ile esas anayasa üzerinde anlaşabilirler mi? Ve en önemlisi, bu ortamda sürtüşmeler ve kaos nasıl önlenecek?Bilen varsa beri gelsin... skohen@milliyet.com.tr IRAK "Geçici" Yönetim Konseyinin, iki ertelemeden sonra imzaladığı "geçici" anayasa, en çok ABDyi rahatlattı ve sevindirdi. Nitekim Amerikan yetkilileri bunu "siyasal bir zafer" olarak nitelendirirken, Başkan Bush da, bu belgenin Irakın "baskıcı diktatörlükten temsili demokrasiye geçişini" sağladığını söyledi...