Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu ifade, Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu'ya ait. Sözünü ettiği bölge, Karadeniz...Romanya lideri bu konuşmayı önceki gün Bükreş'te "Karadeniz Diyalog ve Ortaklık Forumu" adlı bir konferansta yaptı. Onun deyişiyle, Karadeniz bölgesi kaçakçılıktan teröre, enerji güvenliği eksikliğinden siyasal belirsizliğe kadar çeşitli sorunlarla karşı karşıya bulunuyor.Konferansın amacı işte bu sorunlara eğilmek ve bunlara diyalog yolu ile ortaklık esprisi içinde çözüm aramak...Bükreş zirvesinde Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları, Bulgaristan da Dışişleri Bakanı ile temsil ediliyor. Türkiye adına Devlet Bakanı Beşir Atalay katılıyor. Rusya ise bu forumda sadece Bükreş'teki büyükelçisiyle bir varlık göstermekle yetindi... Buna karşılık BM, AB, NATO, AGİT de delegelerini göndermeye özen gösterdi...Romanya'nın ev sahipliği yaptığı bu forum, onun inisiyatifinin eseridir. Rumen hükümeti geçen yıl Karadeniz bölgesinin artan jeostratejik önemini de dikkate alarak güvenlik, enerji gibi güncel konuların ele alınacağı böyle bir forumun düzenlenmesi fikrini ortaya atmıştı. Bu öneri bölge ülkelerinin çoğundan ilgi gördü, ayrıca Batı'dan da destek aldı... BU bölgede güvenliğin eksikliğine çare aramaya kararlı olduğumuzu dünyaya göstermek istiyoruz"... Aslında bu zirve, Karadeniz bölgesinin uluslararası platformda giderek öne çıktığı bir zamanda yapılıyor. Her ne kadar forumun gündemindeki bazı maddeler -örneğin uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı gibi- yerel veya ikincil meseleler gibi görünse de, jeostratejik konumu, enerji kaynakları ve yolları bağlamında ekonomik önemi, gerçekten onu dünyanın hassas bölgelerinden biri haline getirmiş bulunuyor.Foruma Karadeniz'deki "kıyıdaş" ülkelerin dışında, başka ülkelerin ve uluslararası kuruluşların katılması artık "Genişletilmiş Karadeniz" kavramının zihinlerde yer etmekte olduğunun bir işareti. Bu bölgenin bir ucu Balkanlar'a, bir başka ucu da Kafkasya'ya uzanıyor. Bir bakıma bölge, Avrupa ile Yakındoğu ve hatta Orta Asya arasında bir geçiş yolu oluşturuyor...Bölge nispeten sakin görünmekle beraber, sorunsuz değil. Bu sorunların bir kısmı da bölge istikrarı, hatta dünya barışı açısından potansiyel tehlike arz ediyor. Örneğin Rusya ile Ukrayna arasındaki çekişme, Azeri-Ermeni uyuşmazlığı, Gürcistan-Abhazya çatışması gibi...Kuşkusuz bu sorunların Bükreş'teki forumda çözümlenmesi beklenemez. Ne var ki, bu yeni "Karadeniz açılımı", en azından katılan ülkeler arasında en üst düzeyde bir diyalog kurulmasına fırsat vermiştir. Bu vesileyle ikili ve çok yanlı çeşitli meseleler bölgesel bir yakınlaşma anlatımı içinde tartışılmıştır. Bu da bir kazanç sayılır... Foruma katılım Türkiye açısından böyle bir konferansın düzenlenmesi, yararlı bir iş. Nitekim Devlet Bakanı da forumdaki konuşmasında bunun bölgesel barışa ve istikrara katkıda bulunacağı inancını ifade etti.Aslında Türkiye Karadeniz'le ilgili başka bir girişimin sahibidir. O da, 1992'de Özal döneminde temeli atılan Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) örgütü... Ne yazık ki son zamanlarda bu örgüt pek varlık gösteremedi. Bölgede şartlar, dengeler değişti. Ankara her nedense buna taze kan aşılayamadı. Oysa merkezi İstanbul'da olan KEİ kurumlaşmış olarak duruyor. Türkiye, kurucusu olduğu bu örgüte, sahip olduğu avantajlarını da kullanarak, pekâlâ yeni bir canlılık kazandırabilir ve böylece şimdi sözü edilen "Geniş Karadeniz" coğrafyasında, bölgesel işbirliğine daha aktif katkıda bulunabilir... skohen@milliyet.com.tr KEİ'ye katkı