Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Nitekim Bağdat'ta resmi ağızlar, Maliki hükümetinin bu kararını, "normalleşme" süreci çerçevesinde atılan bir adım olarak nitelendiriyorlar.Karara göre, Saddam Hüseyin'in ta 1968'de Kerkük'ün "Araplaştırılması" için bu tarihi kente sevk ettiği (çoğu Şii) Araplar, istedikleri takdirde, eski köy ve kasabalarına dönebilecekler. Irak hükümeti, bu "gönüllü" davranışı, aile başına 15 bin dolar ve bir arsa vererek ödüllendirecek...Karar "insani" amaçlarla alınmış görünse de bunun hukuki ve siyasi yönleri, bölgenin "anormal gidişatı"nın hızlanacağına işaret ediyor. Irak hükümetinin Kerkük'te yaşayan Arap ailelerinin eski yurtlarına dönüşlerini "teşvik etme" kararı, ilk bakışta Saddam döneminde girişilen art niyetli uygulamanın "düzeltilmesine" yönelik bir hareket olarak görünebilir. Kararın alındığı geçen perşembeden bu yana Kerkük'ten gelen haberler, "teşvik" kapsamına alınan Araplardan çoğunun -para ve arazi cazibesine rağmen- Kerkük'ü terk etmeye "pek gönüllü" olmadıklarını ortaya koyuyor. Nitekim gazetecilerle konuşanlar, (ki bir kısmı da ikinci kuşak Kerküklüdürler) kendilerini "buralı" saydıklarını, evlerinin, işlerinin burada olduğunu, bazısının da Türkmenlerle, Kürtlerle ve Sünnilerle evlilik yaptıklarını söylüyorlar.Bu, işin sosyal ve psikolojik yanı. Bir de hukuki boyutu var. Bu Arapların Kerkük'teki mal mülkleri, gayrimenkullerine ne olacak? Halen mahkemelerde 13 bin gayrimenkul davası görülüyor. Sonuca bağlanan dosya sayısı ise sadece 250...Ama "Kerkük'ten yurda dönüş"ün asıl önemli ve ihtilaflı yanı, siyasal faktörlerle ilgili.Bu kararı Başbakan Maliki'nin başında bulunduğu hükümet verdi, ama koalisyon içindeki bölünme hemen ortaya çıktı. Laik eğilimli Adalet Bakanı Haşim el Şebil diğer bazı Sünni bakanlar gibi, bu karara itiraz etti ve hatta istifasını verdi.Irak'ta pek çok şey gibi, bu olay da, etnik ve mezhepsel sürtüşmelere ve kutuplaşmaya yol açıyor. Türkmenler, Sünni Araplar, Hıristiyanlar bu karara karşı çıkarken, özellikle Kürtlerin Kerkük'e bu şekilde daha da hakim olmasından duydukları kaygıyı gizlemiyorlar. Hükümetteki Şiiler, karardan yana. Ama bu "nakli mekânı" hararetle destekleyenler, Kürtler. Bu karar, onların stratejik hedefleri içinde yer alıyor... "Nakli mekân" zor... Kürtlerin hedefi açık: Kerkük'teki nüfus yapısını tamamen kendi lehlerine değiştirmek ve anayasanın öngördüğü referandumla, bu kenti, Irak'ın federe Kürdistan bölgesinin başkenti ilan etmek.Kerkük'te "gidiş" zaten bir süredir bu yönde... Saddam'ın devrilmesinden bu yana Kerkük'e göç eden Kürtlerin sayısı 650 bin olarak tahmin ediliyor. Bu arada on binlerce Arap (bir tahmine göre 90 bin) baskı ve tehditler nedeniyle kenti terk etmiş bulunuyor. Buralara göç eden Kürtler, hızla buralara yerleşiyor, hukuk dışı yollardan mal mülk sahibi oluyor.Saddam'ın Kerkük'ü "Araplaştırdığı" söyleniyordu. Şimdi olan, Kerkük'ün "Kürtleştirilmesi"nden başka bir şey değil... Irak hükümetinin "teşvik" kararı ile Arapların bir kısmı daha gidince, Kürtler kentte daha da hâkim duruma gelecekler.Türkmenler bundan çok kaygılı. İş güç sahibi Türkmenler kenti terk ediyor, kimileri Türkiye'ye, kimileri komşu Arap ülkelerine göç ediyor. Türkmen yetkililere göre, "baskı ve tehdit aşamasından artık saldırı ve terör aşamasına" geçiliyor. Son bombalama eylemlerinde birçok Türkmen öldü. Diğerleri de korku içinde yaşıyor...Kerkük böyle mi "normalleşecek"?.. skohen@milliyet.com.tr Kent "Kürtleşiyor"...