Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mart ayı sona erdi, ama Kıbrıs müzakereleri devam ediyor...
Bu iyi bir haber. Hatta bölgeden gelen tek iyi haber bu...
Aylardan beri süren Kıbrıs müzakerelerinin önceden belirlenmiş bir takvimi bulunmamasına rağmen Türk tarafı mart ayını son tarih olarak düşünüyordu. Yani o zaman kadar bir anlaşmaya varılmaması halinde, taraflar bir daha masaya oturmayacak, herkes kendi yolunu seçecekti...
Hayır, böyle olmayacak, müzakereler devam edecek. Müzakereleri yürüten kaynaklardan duyduklarımız, Türk ve Rum tarafının bu konuda “kararlı” olduklarını, sorunla direkt veya dolaylı ilgili ülkelerin de buna “tam destek” verdiklerini teyit ediyor.
Bu kez spekülatif tahminler müzakerecilerin bu yazın başına kadar masada kalacakları yönünde. Ve bu tahminleri her iki taraf da iyimserlikle öne sürüyor.
Bu iyimserlik konu ile ilgili -BM ve AB’den ABD’ye kadar- yabancı güçlerce de paylaşılıyor. Örneğin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD’li mevkidaşı John Kerry, Washington’da yaptıkları görüşmeden sonraki demeçlerinde, Kıbrıs meselesinde müzakerelerin “iyi gittiğini” kaydettiler ve “bu yıl içinde bir anlaşma” beklediklerini açıkladılar.
Sessiz ve derinden
KKTC Başkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiadis’in geçen yıl başlattığı bu süreç, iki tarafın baş müzakerecileri Özdil Nami ve Andreas Mavroyianis tarafından “sessizce” yürütülüyor.
Anlaşılan, şimdiye kadar tartışılan 4 “başlık” veya dosya üzerinde mutabakata yakın bir noktaya gelindi. Bu arada oldukça zor bir sorun olan mal-mülk konusunda da bir hayli ilerleme kaydedildi. Halen gündemde sıkı pazarlıklar gerektiren iki dosya yer alıyor. Biri toprak, diğeri de garantiler olmak üzere iki çetrefil konu...
Bütün bu başlıkları kapsayan bir paket anlaşmasına varmak için kat edilmesi gereken epey yol var hâlâ... Ama şimdilik taraflar ve diğer ilgililer müzakereler için “takvim”den söz etmektense, sürecin iyi gittiğini ve umutlu olduklarını vurgulamayı tercih ediyorlar...
Son tango
Yıllar boyunca çeşitli dönemlerde müzakere süreçleri yaşandı ama bunların hiçbiri bir çözüme götürmedi. Bu kez farklı olacak mı?
Bu umudu veren faktörler var. İki tarafta da çözümü güçlü bir şekilde isteyen uzlaşma yanlısı bir liderlik işbaşında. Güney’deki ekonomik kriz, Kuzey’in izolasyon sıkıntısı, bölgedeki karmaşa ve istikrarsızlık, ayrıca Doğu Akdeniz’de doğal gaz kaynaklarının keşfi, çözüm için kuvvetli motivasyonlar oluşturuyor.
Bu şartlar “müzakerelere devam” azmini ve çözüm umutlarını canlı tutuyor.