Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       KKTC'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Rauf Denktaş'ın kazanamaması sürpriz olmadı. Önümüzdeki cumartesi yapılacak ikinci turda, rakibi Derviş Eroğlu'nu açık farkla yenip kazanması da sürpriz olmayacak...
       Gerçekten Denktaş'ın yeniden Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi şansı şimdi oldukça büyük görünüyor. İlk tur sonuçlarında ortaya çıkan fark bunun başlıca belirtisi. Denktaş oyların yaklaşık yüzde 44'ünü alırken, Eroğlu'nun aldığı destek ancak yüzde 30. Yani arada yüzde 14'lük bir fark var.
       Kuşkusuz ikinci turda sonucun belirlenmesinde en önemli faktör, iki sol partinin (Mustafa Akıncı'nın KTP'si ile Mehmet Ali Talat'ın CTP'si) kazandığı toplam yüzde 20 oranındaki oyların alacağı yöndür. Büyük olasılıkla iki parti de, kendi yandaşlarını serbest bırakacak. Bu, önemli bir kesimin oyunu Denktaş'a vermesi demektir. Bir an için her iki partinin de Eroğlu'na destek vereceğini düşünsek bile, bu oyların dahi (ki bu arada epey fire de olacaktır) onu başarıya götüremeyeceği açık.
       Kısacası, önümüzdeki cumartesi günü sandıktan gene Denktaş'ın çıkacağı tahmininde bulunanlar, herhalde yanılmış olmayacaktır...
       * * *
       BU seçimlerin ortaya koyduğu bazı gerçekleri değerlendirmekte yarar var:
       * Tüm adayların çözüm ihtiyacından söz etmek gereğini duyması anlamlıdır. Buna geçmişte çözümsüzlüğü en iyi çözüm olarak gören Eroğlu da dahil. "Nasıl bir çözüm" sorusunun yanıtını tabii her aday kendisine göre veriyor. Ama nabız yoklamaları halkın önemli bir kesiminin "artık müzakerelerde ilerleme olsun, sorun halledilsin" mesajını verdiğini gösteriyor...
      
* Seçim kampanyasında "AB faktörü" üzerinde de önemle duruldu. KKTC halkı, Güney'e bakarak, AB ile bütünleşme sürecinin dışında veya gerisinde kalmak istemiyor. Diğer bir deyişle Kıbrıs Türk'ü, AB içinde daha iyi bir geleceğe sahip olma ve ekonomik alanda Rum kesimine yetişme arzusunu ve umudunu taşıyor...
       * İlk turda seçmenler kendi siyasal eğilimlerine veya duygusal tepkilerine göre oy kullanırlar. İkinci turda daha mantıklı veya gerçekçi olmak durumundalar. Bu, Denktaş'ın lehine işleyen bir faktör. Çünkü Denktaş'ın karşısında güçlü bir alternatifin bulunmadığı, onun "devamlılık içinde değişimi" sağlayacak niteliklere sahip olduğu ortaya çıkıyor...
       * * *
       DÜN telefonla görüştüğümüz Denktaş'ın bu mesajları değerlendirme tarzı şöyle: "Gerçekten halk uzlaşma istiyor. Ama sağlam bir uzlaşma. Yani ne pahasına olursa olsun değil. Bu bir... İkincisi, halk, AB kapılarının açılmasını istiyor. Ama Rumların istediği gibi, statü belirlenmeden değil... Üçüncüsü, çözüm Türkiye'nin garantisinin devamını da sağlamalı... Ben halkın verdiği bu mesajlara göre sağlam bir anlaşma için çalışacağım"...
       Nihayet son ve önemli bir gözlem: Bu seçimlerin yapılması "KKTC gerçeği"nin dünyanın gözleri önüne serilmesine vesile oldu. Çeşitli ülkelerin önde gelen TV'leri dahi, "KKTC"den ve "Cumhurbaşkanı"ndan söz etti. Gerçi bunun (Türkiye dışında) tanınmayan bir devlet olduğu tekrarlandı; ama gene de fiilen var olan bir realite alenen dile getirilmiş oldu...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr