Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Gerçekten hangi ülkede olursa olsun, yerel seçimler, dünya medyasının da dikkatini çekmez. Hele bu seçimler Ürdün gibi küçük ve nispeten sakin bir ülkede olursa...Ancak bu seçimlerin öyle özellikleri var ki, önde gelen yabancı gazetelerde de haber ve yorum konusu oldu.Bu özellikler asıl bizi yakından ilgilendirir. ÜRDÜN'deki belediye seçimleri, ilk bakışta bizi ilgilendirecek bir olay olarak görünmeyebilir. Ürdün krallıkla yönetilen, ancak son yıllarda daha özgür bir sisteme doğru adımlar atan bir ülke.Ürdün'de 4 yıl önce yapılan parlamento seçimlerinde çeşitli muhalif gruplar arasında, "İslam Hareket Cephesi"nin de katılmasına imkân verilmişti. Köktendinci "Müslüman Kardeşler" hareketinin politik kanadını oluşturan bu parti, Meclis'teki 100 sandalyenin 17'sini kazanmayı başarmıştı.Ürdün'de devleti yönetenler ve liberal eğilimli çevreler, genelde bu örgüte kuşkuyla bakarlar. Açıkçası "Cephe"nin Müslüman Kardeşler'le olan bağı ve liderlerinin İslami eğilimleri, örgütün asıl hedefinin ülkeye şeriat getirmek olduğu kanısını güçlendiriyor.Ürdün, radikal İslam gruplarının giderek güç kazandığı bu bölgede yer alıyor. Lübnan'da Hizbullah'ın siyasal etkinliğinin artmasının yanı sıra, Filistin'de Hamas'ın iktidara gelmesi Ürdün'de hassasiyet yaratmıştır.Ürdün'de parlamento seçimleri önümüzdeki kasımda yapılacak. Bu hafta cereyan eden belediye seçimlerinin önem kazanmasının nedeni, bunun siyasal İslamı temsil eden "Cephe"nin gücü için bir test sayılmasıdır. Bazı analistler daha da ileriye giderek, bu yerel seçimlerin, Ürdün'de "demokrasi ile İslam arasındaki ilinti" açısından da bir sınav sayılacağını belirttiler. Hassas bölge Ürdün hükümeti bu seçimlerin daha demokratik bir ortamda yapılması için bir dizi karar aldı. Örneğin şimdiye kadar belediye başkanlarının tümünü ve belediye meclislerinin yarısını yönetim atardı. Şimdi (Amman dışında) bunların hepsi halk tarafından seçiliyor. Ayrıca seçmen yaşı 18'e düşürüldü, kadınlar için yüzde 20'lik bir kontenjan belirlendi.Ne var ki, İslam Hareket Cephesi, bu değişikliklere rağmen, seçimlere yolsuzlukların karıştığını ve bazı bölgelerde kendi adaylarının engellendiğini öne sürdü. Cephe son dakikada da seçimlerden çekildi.Aslında hükümete yakın gazeteciler, seçim kampanyası sırasında "Cephe"den duydukları rahatsızlığı açıkça dile getiriyor, hatta bazısı açıkça "burada İslamcıların zemin kazanmasına imkân verilemez" mesajını veriyordu... Siyasi reform Meselenin esası da bu. Ürdün, diğer birçok Arap ülkesi gibi, mevcut devlet düzenini koruma kararlılığıyla, daha demokratik bir rejim kurma arzusu arasında bocalıyor.Demokrasi yolunda atılan adımlar, muhalefetin ve özellikle İslami hareketlerin daha etkin hale gelmesine yol açıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Sebeplerden biri, mevcut yönetimlerin otoriter karakteri ve halkın beklentilerini karşılamamasıdır. Diğer bir neden ise İslami grupların iyi organize olması, halkla direkt temas kurması, seçimlerde de bir alternatif olarak ortaya çıkmasıdır..."The Economist" dergisinin geçenlerde yazdığı gibi, bu tür İslami hareketlerin sonuçta şeriatı getireceğinden korkan ülkelerde çeşitli yöntemlere başvuruluyor. Cezayir'de askeri müdahale, Mısır'da yasaklar gibi...Ancak bu tür uygulamaların ne kadar demokratik ve pratikte ne kadar etkili olduğu da sorulmaya değer... skohen@milliyet.com.tr Zor tercih...