Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Kuzey Irak'ta yeni bir hükümetin ilan edilmesi, ne anlama geliyor?
       İlk bakışta bu, bölgedeki Kürtlerin siyasal yapılanma alanında attıkları yeni bir adım olarak algılanabilir. Ama gerçekte Mesut Barzani'nin Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) denetimindeki bölgede, yeni bir hükümetin kurulmasına özel bir mana vermemek lazım. Bu, bölgede kurulan dördüncü hükümettir. Olay bir kabine değişikliği niteliğindedir. Bunun belki tek özelliği komünisti ve dincisi ile "geniş tabanlı" bir hükümet olması ve buna ilk kez bir Türkmen kuruluşunun (o da Barzani yanlısı) dahil edilmesidir.
      
Barzani bölgesinin (aynı şey Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtsever Birliği KYB yönetimindeki kesim için de söylenebilir) "siyasal yapılanması"na gelince, gerçek şudur ki, son yıllarda bu yönde zaten birçok adım atılmış ve epey mesafe kat edilmiştir. Bu çerçevede Erbil'deki olay, daha çok "hükümetin yenilenmesi" olarak gözüküyor.
       * * *
       BARZANİ'nin yeğeni Neçirvan Barzani tarafından kurulan bu hükümet (bundan önceki gibi) sadece kendi denetimindeki bölgeyi temsil ediyor ve Talabi kesimini kapsamıyor.
       KDP'nin Ankara temsilcisi Sefin Dızai'ye göre, bu durum KYB'nin şimdiye kadar ortak geçici bir hükümet konusunda uzlaşmaya yanaşmamasının sonucu. Ancak onun deyişi ile, Barzani geçen yıl Washington'da varılan anlaşmadan vazgeçmiş değildir ve böyle ortak bir yönetimin kurulacağı umudunu korumaktadır. Bu konuda temaslar da devam edecektir.
       KYB'nin Ankara temsilcisi Saad Saib ise, Barzani'nin tek yanlı hareket ettiğini, Talabani'ye herhangi bir çağrıda bulunmadığını, oysa kendisinin bir hafta önce ortak bir yönetim kurulmasını önerdiğini söylüyor. Ancak o da, Washington mutabakatının esas kabul edildiğini söylüyor ve yeni hükümetin kurulmasının birleşme ve genel seçimler yapma konusunda engel oluşturmayacağı umudunu taşıyor...
       * * *
       BU olay bir kez daha, KDP ile KYB arasındaki uçurumun devam ettiğini ve özellikle ABD'nin iki tarafı bir araya getirmek için harcadığı çabaların sonuç vermediğini gösteriyor.
       Bu anlaşmazlıkta tarihi sebeplerden aşiret farklılığına ve çıkar çatışmasına kadar, çeşitli faktörlerin etkisi var. Ama nedeni ne olursa olsun, gerçek şudur ki, Kuzey Irak'ta bugün Kürt varlığının, siyasal yapılanmada kat ettiği mesafeye rağmen, bölünmüşlüğü devam etmektedir. KDP'nin merkezi Erbil ile KYB'nin merkezi Süleymaniye birbirine rakip durumdadır.
      
Bu iki başlılığın yakında giderilebileceğine ilişkin bir işaret yok. ABD dahi, bu konuda fazla umutlu değil. İki tarafın 1994 - 96'da olduğu gibi birbirine karşı silahlı çatışmaya girişmemesi ve bölgede nisbi sükunetin hüküm sürmesi dahi bir kazanç sayılıyor.
       * * *
       TÜRKİYE'nin de menfaati, bölgede istikrarın bozulmamasıdır. Kuzey Irak'ta çatışma ve otorite boşluğu geçmişte PKK'nın faaliyeti için müsait bir zemin oluşturmuştu. Şimdi özellikle Barzani'nin denetimindeki Türkiye sınırına yakın bölge, (bir nevi tampon bölge) denetim altındadır...
       Türkiye için önemli olan diğer husus, bölgede kurulan yönetimin "geçici" nitelikte olmasıdır. Yani, Irak'ın toprak bütünlüğü esastır. Kuzeyin statüsü - herhalde Saddam'dan sonra - Bağdat ile "geçici yönetim" arasındaki görüşmeler sonunda belirlenecektir.
       Bu da yakınlarda olacak gibi görünmüyor...
      


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr