Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Balkanlar gene kızışıverdi. Makedonya'da yeni çatışmalarla gerginlik tırmanırken, Bosna - Hersek'te bir camiye karşı girişilen saldırı, küllenmiş sanılan etnik düşmanlığı yeniden yüzeye çıkardı.
Bu olaylar şunu gösteriyor: Eski Yugoslavya'dan ayrılan veya ayrılıkçı hareketlere sahne olan ülkelerde insanlar birbirlerine tahammül edemiyorlar, birlikte yaşamak istemiyorlar. Bosna - Hersek'te, Makedonya'da, Kosova'da - ve de Karadağ'da - eski "mozaik" bozuldu. Irkları, dinleri, dilleri, kültürleri farklı olan insanların, tekrar eskisi gibi bir arada yaşamasını ve kaynaşmasını sağlamak için harcanan çabalar boşa gidiyor. Deyim yerinde ise, maalesef maya tutmuyor...
* * *
BANYA Luka'da 1992'deki kanlı olaylar sırasında yıkılan ve şimdi onarımı için harekete geçilen 16. yüzyıl Osmanlı eserlerinden Ferhadiye Camii'ne karşı birkaç bin Sırplı fanatiğin giriştiği saldırı, AB Dışişleri Komiseri Chris Patten'in deyişi ile "orta çağdan kalma hasta bir zihniyeti" gözlerin önüne serdi.
Banya Luka, Bosna - Hersek Cumhuriyeti içindeki "Republika Srpska" bölgesinin başkenti. İç savaştan sonra uluslararası camianın çabası ile varılan anlaşma, Sırplara Boşnaklardan ve Hırvatlardan ayrı olarak bu bölgeyi yönetme hakkını vermişti. Yani Bosna - Hersek'te farklı etnik ve dinsel gruplar kendi bölgelerinde serbestçe yaşayabilecekti. Ancak zamanla bu insanlar iç savaşın yaralarını saracak, (cami olayında olduğu gibi) kendi eserlerini koruyacak, hatta tekrar bir arada hayatlarını sürdürmeye çalışacaktı...
Ne yazık ki Ferhadiye Camii'ne karşı girişilen saldırı, bu umutları iyice sarstı. Sırp milliyetçiliği ve bağnazlığı, birlikteliğin - en azından bu kuşak için - bir hayal olduğunu ortaya koymuş bulunuyor.
* * *
MAKEDONYA'da da yılın başlarında Arnavut militanların kanlı eylemlerinden sonra, hükümet ile Arnavut kökenli siyasal güçler arasında bir uzlaşma sağlanacağı umulmuştu. Ama geçen hafta Arnavut eylemcilerin yeniden saldırıya geçmesi ve buna Makedon ordusunun sert karşılık vermesi, krizi yeniden kızıştırdı.
Eylemcilerin (UÇK) Kosova'daki üslerden harekete geçmesi, sorunu daha karmaşık hale getiriyor. Makedonya'daki Arnavut nüfusunun önemli kesimi, ayrılıkçı bir eğilim taşımasa da, özellikle Makedon askerlerinin acımasız karşı hücumları karşısında, Üsküp yönetiminden büsbütün soğuyorlar.
Tehlikeli olan da, hızla bir uzlaşmaya varılmaması halinde, burada da etnik ve dinsel sürtüşmelerin - daha önce Kosova'da ve Bosna'da olduğu gibi - vahim boyutlar almasıdır.
* * *
BALKANLAR'da istikrarsızlık, gerginlik ve belirsizlik, Türkiye dahil tüm bölge ülkelerini tatsız uyuşmazlıkların ve sürtüşmelerin içine çekebilir. Yani bu olaylar mevzii kalmayıp yayılabilir ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri de zedeleyebilir.
Bu nedenle Türk diplomasisi bu konuda her zaman dikkatli, dengeli ve gerektiği hallerde aktif davranmak durumundadır.
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in bugün Kosova'ya yapacağı gezi, özellikle olayların kızıştığı bir zamana rastlaması bakımından önem taşıyor. Herhalde Cem'in ilgililere ileteceği önemli mesajları ve tavsiyeleri olacaktır.