Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tatil mevsimi sona erdiği halde, İspanya'nın ünlü Mayorka (Mallorca) adasında bulunan binlerce turist, gördükleri manzara karşısında şaşırıp kaldılar: Karada, özellikle Formentor bölgesinde yollar polis araçları tarafından kontrol altına alındı... Havada, askeri helikopterler dolaşıp durdu... Denizde, sahil muhafaza botları devriye gezdi, bir firkateyn de ünlü "Formentor Hotel"in önünde demirledi...
Akdeniz'in genelde bu sakin ve huzurlu adasında bu alışılmamış güvenlik önlemlerinin nedenini duymamış olan yabancılar, elbet şaşırmakta haklı idiler. "Pastırma yazı"nın tadını çıkarmak için buraya gelen "Kuzeyli" (çoğu İngiliz ve Alman) turistler, Mayorka'nın birdenbire çok önemli bir "siyasi forum"a sahne olduğunu nereden bilsinler!..
Doğrusu "Formentor Forum"a bu kez Mısır Cumhurbaşkanı Mubarek, İsrail Dışişleri Bakanı Peres ve Filistin lideri Arafat'ın katılması, adadaki sükuneti bozdu; ama belki de Ortadoğu'da sükuneti sağlayabilecek bir hareketlilik yarattı...
* * *
EVET, Mayorka'da Ortadoğu barış sürecini yeniden başlatabilecek önemli bir adım atıldı. "Formentor Forum"da (dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi bir nevi Davos toplantıları gibi) Mubarek, Arafat, Peres ve ev sahibi İspanya Başbakanı Aznar'ın yaptıkları konuşmalar dışında, "doğrudan görüşmeler"in gerçekleşmesi, buraya 15 ülkeden (ve AB gibi kuruluşlardan) gelen yüze yakın siyasetçi, diplomat, akademisyen vs. tarafından "çok umut verici bir gelişme" sayıldı.
Aslında bir süredir kesik olan İsrail - Filistin diyalogunu burada farklı bir şekilde başlatmak kolay olmadı. Peres "Forum"da sırf konuşmasını yapmak için Mayorka'ya geldi. Başbakan Şaron, ona Arafat ile oturması için herhangi bir talimat veya yetki vermedi.
Ama, Başbakan Aznar, inisiyatifi ele alıp Peres ile Arafat'ı buluşturmayı önceden planlamıştı. Bu fikrini açtığı Mısır Başkanı Mubarek'in de desteğini almıştı. Bir takım temaslardan sonra Aznar, Arafat ve Peres'i Mubarek ile birlikte yemeğe çağırdı. Son dakikada düzenlenen bu zoraki yemek, yuvarlak masanın etrafında, Peres ile Arafat'ı karşı karşıya getirdi. Ve bu yemekte, esas müzakere sürecinin nasıl ve ne zaman başlayacağı - meselenin diğer yönleri ile birlikte - tartışıldı...
* * *
BU, diyalogun başlangıcı mı?
Bir İspanyol diplomatının deyişi ile "olabilir de, olmayabilir de"... Eğer Peres, Şaron'u ikna edebilirse, esas müzakereler yakında "start" alabilir.
Bunun gerçekleşmesi için yoğun bir uluslararası kampanya başlıyor. Bush yönetiminin önümüzdeki hafta Ortadoğu barış sürecini başlatacak olan yeni bir plan ortaya koyması bekleniyor. İngiltere Başbakanı Blair, geçen haftaki Ortadoğu turnesinin ışığında, Bush ile önümüzdeki günlerde kafa kafaya verip bu plana kendi katkısını getirecek.
Taraflara artık işi sürüncemede bırakmamaları için çeşitli yerlerden yoğun baskılar yapılacak. Bu alanda İspanya da aktif bir rol oynamaya başlıyor. İki ay sonra AB dönem başkanlığını üstlenecek olması, Aznar'a bu girişimleri için yeni bir güç veriyor. Kaldı ki gerçekten İspanya, tüm ilgili taraflarla olan yakın ilişkileri - ve saygınlığı - nedeni ile bu işi başarı ile yürütebilecek durumda.
Gerçi, "Formentor Forum"daki konuşmalarında gerek Arafat, gerekse Peres bilinen pozisyonlarını savundular. Ama dün dinlediklerimiz, iki tarafın da - hele 11 Eylül'den sonraki dönemde - Ortadoğu'da çatışmaların devam etmesine kimsenin artık izin vermeyeceğini anladıkları izlenimini bıraktı. Çok ilginç: Dün kürsüden Arafat, "Şimon"a, Peres de "Reis"e, "Oturup konuşalım ve çatışmalara da, işgale de son verelim" çağrısında bulundu.
Başbakan Aznar'ın deyişi ile "Cesurların Barışı için, yeni bir denemeye girişmenin saati geldi"...