Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kahire başta olmak üzere Mısır’ın çeşitli kentlerinde milyonlarca insan sokaklarda. Kimileri Mursi karşıtı, kimileri de Mursi yanlısı...
Bu tablo Mısır halkının ne kadar kutuplaştığını ve bölündüğünü gösteriyor.
Ülkede artık siyaset sokaklarda ve meydanlarda yürütülüyor. Diğer bir deyişle, Mısır’ın siyasi geleceğini sokaklar belirliyor.
Demokratik kurallar ve kurumlar işlemeyince, olacağı budur...
Bunda tehlike, sokakların iki rakip cephe arasında şiddete, kanlı çatışmalara sahne olması. Her iki tarafın bunu göze almış görünmesi endişe verici.
Bugün, Mısır için kritik bir gün. Muhaliflerin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin istifa etmesi için verdiği mühlet bugün doluyor. Eğer karşılıklı inatlaşma devam ederse, Mursi karşıtı kitlenin Cumhurbaşkanlığı sarayına yürümesi ihtimali var ki, bunun nereye varacağını kestirmek zor.

Hata nerede?
Mursi’nin iktidardaki birinci yıldönümü, muhaliflerin sokaklara dökülmesine vesile oldu. Kısa zamanda hızla yayılan bu hareket (“Tamarod”) Mursi’nin istifası için 22 milyon imza toplayabildi ki, Cumhurbaşkanının aldığı 13 milyon oyun kat kat üstünde...
Laik-liberal ağırlıklı muhaliflerin Mursi’ye bu kadar şiddetle karşı çıkmalarının birçok nedeni var: Ekonomi büsbütün bozuldu, halkın sıkıntıları çok arttı. Mursi “devrim”i saptırdı, otoriter davrandı, muhalefeti dinlemesi, “Müslüman Kardeşler”in ajandasını uygulamaya başladı, çeşitli devlet kurumlarını kendi ideolojisine uygun şekilde yönlendirmeye çalıştı...
Muhaliflerin eleştiri ve şikâyetlerinde kuşkusuz gerçek payı var. Son yılda Mısır’da yaşam koşulları ekonominin çökmesi sonunda epey zorlaştı. Sokaklara dökülen insanların başlıca derdi de bu zaten.
Ayrıca Mursi’nin kendi İslami programına öncelik verip halkın diğer kesimlerinin (ve özellikle laiklerin) hassasiyetini dikkate almaması ciddi rahatsızlıklar yarattı. Bu arada ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlayan uygulamalar, kızgınlığı arttırdı. Mursi son bir demecinde birtakım hatalar yaptığını itiraf etti. Gerçekten ideolojik atılımlar yerine daha baştan uzlaşarak ülkenin öncelikleri üzerinde çalışsaydı, bugünkü noktaya gelinmeyebilirdi...

Ya diğer yarısı?
Mursi yanlılarının savunduğu argümanların başında kendisinin ilk serbest seçimlerle iş başına gelen başkan olduğu ve henüz bir yıl içinde her şeyin düzelmeyeceği gibi noktalar yer alıyor ki bunda da doğruluk payı var. Yani seçilmiş liderin daha ikinci yılına girmeden parlamento dışı usullerle istifaya zorlanması demokratik teammüllere uygun sayılmayabilir.
Ne var ki, Mısır’da yeni anayasa da tartışma konusudur ve muhaliflerce kabul edilmemektedir. Evet, demokrasilerde sandık önemlidir. Ama sandık her şey demek değildir. Çıkan sonuç yüzde 51’in olması da...
Nitekim şimdi Mursi’nin popülaritesinin yüzde 30’lara indiği, aleyhinde toplanan imza sayısının da 22 milyonu bulduğu görülüyor. Ve sonuçta siyaset sokaklara dökülüyor.
Şimdi de, halkın taleplerinin yerine getirilmesi için Mursi’ye 48 saat süre tanıyan orduyu da bu işlerin içine çekerek...