Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       BU kez uyarısız ve ani oldu: ABD kimsenin pek farkında olmadığı bir sırada Irak'ı vurdu...
       Başkan Clinton bu saldırı için, BM'nin Irak'taki kitle imha silahlarını denetleyen özel komisyonu UNSCOM'un Başkanı Richard Butler'nin raporunu yeterli bir neden saydı. Raporda Saddam yönetiminin, BM uzmanlarının Irak'ın kimyasal ve biyolojik silahlarını kontrol etmesini önlemeye devam ettiği, bu alanda daha önce verdiği sözü yerine getirmediği öne sürülüyor.
       Saddam Hüseyin'in bu tutumu yeni değil. Irak yönetimi daha önce de UNSCOM'un çalışmalarını engellediği ve varılan anlaşmayı uygulamadığı için, benzer krizler yaşanmıştı. Bunun sonuncusu kasım ayı başlarında idi. O zaman da ABD, İngiltere'nin de desteği ile, Irak'a karşı bir hava harekatına girişmek üzere idi. Ne var ki, Saddam son dakikada, geri adım atmış ve böylece askeri müdahalenin gerçekleşmesini önlemişti.
       Ancak o zaman ABD, Irak'ın bir daha yan çizmesi halinde, önceden uyarıda bulunmadan Irak'ı vuracağını açıkça bildirmişti. Dün gece geç yarısına doğru gerçekleşen operasyon, işte bu kararın bir sonucudur...
       ***
       Bu saldırı açısından iki noktada dikkat çekiyor: Birincisi, Başkan Clinton'ın da dediği gibi, Ramazan başlamadan önce gerçekleştirilmesi. Washington bunun bayram dönemine rastlamamasına özen gösterdi. Eğer ABD, bundan önce yaptığı gibi diplomatik bazı temaslarla krizi önlemeye çalışsaydı herhalde bu Saddam'a tekrar eski oyalama taktiklerine başvurma olanağını verecek ve o arada zaman kaybedilmiş olacaktı...
       İkincisi ilginç nokta, harekatın tam da Temsilciler Meclisi'nin Clinton'ın azline ilişkin görüşmelerin başlayacağı güne denk gelmesidir. Bu bir rastlantı mı, yoksa Clinton'ın bir siyasi manevrası mı?
       Clinton'ı devirmeye kararlı olan Cumhuriyetçi çevreler zamanlamayı Başkan'ın kendisini azil kararından kurtulmak için bir oyun olarak görüyorlar. Ancak ABD'nin Irak'la savaşa giriştiği bir ortamda, Temsilciler Meclisi'nin böyle bir kararı almaktan çekinmesi olasılığı daha güçlü. Zaten ABD, kamuoyunun geniş bir kesimi harekatta önce de Clinton'ın azledilmesine sıcak bakmıyordu. Şimdi bu kriz ve çıtışma sırasında, Amerikan halkı ve sonuçta ABD Kongresi herhalde Clinton'ın etrafında kenetlenmeyi yeğleyecektir...
       ***
       ABD'nin sabaha karşı bu ani harekatının hedefi anlaşmaya uymayan Saddam'ı cezalandırmak ve askeri alt yapısı ile gücünü kırmaktır.
       Bu ortak ABD - İngiliz operasyonu belki bu askeri amacı gerçekleştirebilecektir. Ancak bunun Irak'ın sahip olduğu söylenen kimsayal ve biyolojik silah yeteneğini ortadan kaldırıp kaldıramayacağı tartışılabilir.
       Böyle bir harekattan Saddam rejiminin devrilmesini, hatta zayıflamasını beklemenin de ne ölçüde doğru olduğu sorulabilir. Daha önceki askeri müdahalelerden Saddam'ın daha güçlü çıktığı görülmüştür.
       Nihayet ABD'nin, İngiltere ile birlikte giriştiği bu operasyonun uluslararası destek görmesi olasılığı oldukça zayıf. Rusya ve Çin'in yanı sıra Fransa ile bir kısım Arap ülkeleri, ilk tepkilerinde bu harekata karşı cephe aldılar.
       Aslında dünya kamuoyunun geniş bir kesimi, Saddam Hüseyin'in meydan okumasından, oyalama ve aldatmaca politikasından ve gizlice dehşet silahlarını geliştirmesinden son derece rahatsız ve kaygılıdır. Bunu geçen ayın başındaki kriz sırasında Arap ülkeleri dahi açıkça belli ettiler.
       Ama iş askeri müdahaleye gelince uluslararası camianın önemli bir kısmı buna karşı çıkıyor.
       Şu anda temenni edilecek şey, harekatın kısa sürmesi ve krizin bir daha tekrarlanmamasıdır.



Yazara E-Posta: s.kohen@milliyet.com.tr