Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       HAZAR petrolünü ve Türkmen gazını dünya pazarlarına ulaştıracak boru hatlarının Türkiye'den geçirilmesi projelerinde bazı olumlu ve de olumsuz gelişmeler var.
       Olumlu gelişmelerin başında, ABD Yönetimi'nin bu projelere verdiği desteğin, Türkiye ile "ortaklık" niteliğini kazanmasıdır. Washington bu alandaki girişimlerini artık Ankara ile birlikte yapıyor. Başkan Clinton'un özel temsilcisi Richard Morningstar'ın Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Yaman Başkut ile son olarak gerçekleştirdiği Türkmenistan - Azerbaycan "ikna misyonu", bunun canlı bir örneği.
       Diğer olumlu bir gelişme de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in iki temsilcisinin ziyareti sırasında, Bakü - Ceyhan petrol boru hattı konusunda başka bir alternatif düşünmediğini söylemesi ve Azeri ulusal şirketi SOCAR'a bu projenin gerçekleştirilmesi için diğer yabancı şirketlerle anlaşması talimatını vermesidir.
       Aliyev'in dahi daha önce bu konuda çelişkili ifadeler kullandığı (örneğin geçen haziranda sonuçta kararı petrol şirketlerinin vereceğini ve projenin gerçekleştirilmesinin onlara bağlı olduğunu söylediği) hatırlanırsa, şimdi yaptığı bu yeni açıklama, önem kazanıyor...
       * * *
       OLUMSUZ gelişmelere gelince: Doğalgaz Trans - Hazar hattı projesi, Türkmenistan'ın son sergilediği tavırla bir darbe yemiş bulunuyor. Türkmenbaşı, Morningstar - Başkut ikilisine, Türkmenistan ile Azerbaycan arasında Hazar'ın doğal kaynaklarının paylaşımı (yani egemenlik) sorunu halledilmedikçe, bu denizin altından Bakü'ye ulaşacak bir boru hattının yapımını onaylamayacağını açıkça söyledi.
       Oysa Türk - ABD ortak girişiminin amacı, Türkmen liderine şu mesajı vermekti: İki iş birlikte yapılsın. Yani bir yandan boru hattının yapımı başlasın; diğer yandan da Hazar'ın hukuki statüsü ve gaz, petrol kaynaklarının paylaşımı konusunda müzakereler sürdürülsün...
       Türkmenbaşı bu tavsiyeyi kabul etmedi. Belli ki, özellikle zengin doğal gaz kaynaklarının sahibi olarak, daha büyük maddi olanaklar sağlamak istiyor...
      
Yaman Başkut'a göre, Türkmenbaşı'nın yanıtı ile bu fasıl kapanmış değil. ABD (stratejik ve ekonomik çıkarlarının gereği) bastırmaya devam edecek. Bir yandan Türkmenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmazlığı halletmeye çalışacak, diğer yandan da Türkmenlere daha fazla mali olanaklar sağlayacak. Yani şimdi yeni bir pazarlık aşamasına geçiliyor. Proje şimdilik askıda görünmekle beraber, bundan vazgeçilmiş değil. Amerikalılar umutlu. Çünkü Türkmenler de her şeye rağmen Azerbaycan güzergahının (yani Trans - Hazar projesinin) Rusya veya İran opsiyonundan - özellikle ABD'nin koyduğu ağırlık nedeni ile - daha "gerçekçi ve gerçekleşebilir" bir nitelik taşıdığının farkındalar...
       * * *
       DOĞALGAZ boru hattının Hazar'dan Bakü'ye kadar uzatılması, Türkiye için büyük önem taşıyor. Çünkü bunun Bakü'den sonraki kısmı, Türkiye'den geçecek. Yani petrol için düşünülen Bakü - Ceyhan boru hattına, gaz için de ikinci, paralel bir hat çekilecek.
       Türkmen doğalgazının Türkiye'den geçmesi, kendi başına Türk ekonomisi için, büyük bir potensiyel. Bu kazancın yanı sıra diğer bir avantaj da, petrol ve doğalgaz boru hatları projelerinin birlikte gerçekleştirilmesinin daha ekonomik olmasıdır.
       Türkiye'nin proje ile ilgilenen şirketlere sunduğu son hesaplara göre, Bakü - Ceyhan petrol boru hattının maliyeti 2.3 milyar dolara çıkacak. Bazı şirketler bunu yüksek buluyor. Ne var ki paralel (iki) boru hattı, daha ucuza çıkacağı için, şirketlere de daha cazip görünüyor. Bu bakımdan Türkmenlerle Azerilerin uzlaşması ve doğalgaz için Trans - Hazar güzergahına yeşil ışık yakılması, çok önemli.
       Ama bütün bunlar büyük dikkat ve çaba gerektiriyor. Görüldüğü gibi Bakü - Ceyhan boru hatları işi, ekonomik, hukuki, politik, güvenlik vs. yönleri ile oldukça karışık bir konu. Enerji Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden'in geçen hafta Washington'da söylediği gibi, şimdiye kadar acele edilerek "oldu" denmesi ve böylece yanlış umut sinyallerinin verilmesi çok yanlış oldu. Bugün için de aynı şey söylenebilir. Umarız müsteşarın aynı konuşmasında Bakü - Ceyhan hattının gerçekleşmesi şansını şimdi "yüzde 80 - 85 - 90" olarak göstermesi de abartılı bir iyimserlik olmaz...




Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr