Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Televizyon ekranlarındaki o heyecan verici, etkileyici görünüm hala belleklerde: Binlerce Alman, Berlin'deki Utanç Duvarı'nı balyozlarla yıkıyor. Duvar boyunca toplanan yüzbinlerce Alman, olayı büyük bir coşku ile kutluyor... Ve bütün dünya bu tarihi anı, medyadan aynı sevinçle izliyor...
       Bundan tam 10 yıl önce, 9 Kasım 1989'da, Berlin Duvarı'nın yıkılışı, bir halk hareketi veya kansız bir darbe niteliğini taşıyordu.
       Bunun anlamı büyüktü: Duvarla birlikte bir dönemin sonu geliyordu. Soğuk Savaş bitiyordu. Berlin kentinin olduğu gibi, Almanya'nın ve Avrupa'nın bölünmüşlüğü noktalanıyordu. Ve komünizm - sadece Almanya'da değil, bütün Doğu Avrupa'da ve Sovyetler Birliği'nde - çöküyordu...
       Bugün 10'uncu yıldönümü kutlanmakta olan Duvar'ın yıkılışı, işte öylesine tarihi önemi olan, sembolik bir olay...
       * * *
       EVET, Berlin Duvarı, yapılışı ile de, yıkılışı ile de, bir semboldü.
       Çocuklar dışında, Utanç Duvarı'nın yıkılışını herkes hatırlar. Ama yapılışını?
       Tarih 13 Ağustos 1961. Berlinliler o sabah kalktıkları zaman Kızıl Ordu'nun gözetiminde bir duvarın örülmekte olduğunu şaşkınlıkla gördüler. O zaman Berlin dört kesime ayrılmıştı. Bir yandan Rusların denetimindeki "Doğu Berlin", diğer yandan ABD, İngiltere ve Fransa kontrolündeki "Batı Berlin"... Ruslar ve komünist Alman rejimi, kentin Doğu kesiminden Batı Berlin yolu ile, üç milyon Almanın "özgürlüğü seçerek", Batı Almanya'ya geçmesi karşısında bu duruma artık bir son vermek gerektiğine inandılar. Ve elektrikli tellerle pekiştirilmiş Utanç Duvarı'nı birkaç gün içinde dikiverdiler. Bu hareketin anlamı açıktı: Moskova, öncelikle "Batı'ya kaçışları" önlemek istiyordu. (Bununla beraber, 5000 kişi duvarı aşabildi, birkaç yüz kişi ise, girişimlerini hayatı ile ödedi). Diğer bir hedef de, SSCB'nin Avrupa'daki peykleri ile, Batı'ya tamamen "kapalı" hale gelmesini sağlamaktı.
       Bu durum 28 yıl sürdü. Ta ki, Gorbaçov'un SSCB'de başlattığı "Glasnost" (açıklık) hareketi sonunda Doğu Avrupa halkları rejime baş kaldırıncaya kadar...
       * * *
       BU büyük değişimin sonunda, Avrupa'nın fiziki ve siyasi coğrafyası çok farklı bir görünüm aldı: Yaşlı kıtadaki ideolojik sınırlar ortadan kalktı. Doğu Avrupa, Batı Avrupa ile bütünleşme yoluna girdi. SSCB parçalandı, zayıflamış bir Rusya kabuk değiştirdi. Ve en önemlisi, sadece Avrupa'da değil, bütün dünyada siyasette ve ekonomide liberalleşme hareketi (demokrasi ve serbest piyasa düzeni) yaygınlaşmaya başladı.
       Duvarın yıkılışından 10 yıl sonra, Avrupa'da herşey yoluna girmiş, insanlar huzura ve mutluluğa tam kavuşmuş değil tabii. Özellikle eski Doğu Bloku ülkeleri, geçiş süresinin sancılarını hala çekiyorlar. Etnik, dinsel farklılıklardan kaynaklanan çatışmalar devam ediyor.
       Ama 10 yıl sonra, demokrasiye, insan haklarına, bireysel girişime, küreselleşmeye önem veren yeni bir siyasal felsefe, egemen olmuş durumda. İnsanlar, Soğuk Savaş'ın tehdidi ve baskısı altında değil artık. O dönemde 200 küsur kilometrelik bir duvarın ayırdığı Avrupalılar arasında şimdi sınır kavramı dahi yok oluyor.
       1999'da Avrupa'nın - ve dünyanın - durumu "çok iyi" denemez; ama herhalde 1989'dakinden "daha iyi" denebilir...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr