Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Benazir'in suikasta kurban gitmesinden sonra, seçimlerin hiç yapılmayacağı, veya yakın bir tarih belirlenemeyeceği tahmin edilmişti.Şimdi Seçim Komisyonu'nun Pakistanlıların 6 hafta sonra sandık başına gideceğini ilan etmesi, gene de "demokrasi adına" olumlu bir gelişme sayılıyor... Tabii büyük siyasi partilerin seçim tarihini erteleme kararını kabul etmesi ve ülkede gerginliğin yatışması şartıyla...Ne var ki, seçimlerin daha önce belirlenen tarihte yapılmasında ısrar eden politikacıların ve onları destekleyenlerin tavrı, bu yönde pek umut vermiyor. Seçimlerin ertelenmesi kararı, Pakistanlıları bölen çeşitli nedenler listesine ekleniyor. PAKİSTAN'da 8 Ocak'ta yapılması beklenen seçimlerin 18 Şubat'a ertelenmesi, ilk bakışta fazla yadırganacak bir olay olarak görünmeyebilir. Benazir Butto'nun öldürülmesinin ülkede büyük bir gerilim yaratması, bu arada çıkan karışıklıklarda seçim merkezlerinin yakılması, böyle bir ertelemeyi zorunlu kıldı denebilir. Özellikle Benazir Butto'nun Halk Partisi 'nin, daha baştan, seçimlerin "mutlaka zamanında yapılmasını" istemesinin sebebini anlamak kolay. Bu menfur suikast, halkın bu partiye olan sempatisini artırmıştır. Bu ortamda -özellikle "yeni bir Butto"nun partinin başına getirilmesinden sonra- Halk Partisi'nin seçimlerden galip çıkması mümkün.Seçimlerin ertelenmesine karşı çıkanların öne sürdüğü bir argüman da, Seçim Komisyonu'nun aslında sanıldığı gibi bağımsız bir kurum olmadığı, iktidarın etkisi altında karar verdiğidir. Özellikle Müşerref'in saf dışı ettiği yargıçlar ve liberal eğilimli hukukçular da bu görüşteler...Benazir'in öldürülmesinden esas kimin sorumlu olduğu konusunda çeşitli iddiaların ve suçlamaların ortaya atıldığı (bu arada Pervez Müşerref'in yönetimine karşı da iddiaların yoğunlaştığı) bir ortamda, seçimlerle ilgili bu tartışmalar, siyasi havayı daha da bulandırıyor...Aslında bugün Pakistan'ın öncelikli ihtiyacı, normal siyasi yaşama ve istikrara kavuşmaktır. Benazir Butto'nun öldürülmesinden sonra, Pakistan'da politikacıların siyasi hesapları bir yana bırakıp ülkede kargaşayı ve gerilimi artıracak davranışlardan kaçınmaları gerekiyor.Bu bağlamda, seçimin 6 hafta sonra yapılmasını bir mesele haline getirmemeleri hem ülkenin istikrarı ve demokratik geleceği, hem de kendi partilerinin çıkarları açısından büyük önem taşıyor. Siyasi hesaplar Son olaylar, Pakistan'ın kendisine özgü siyasal dokusunu gözlerin önüne serdi. Ülkenin en köklü siyasi gruplarından biri olan Halk Partisi'ndeki "hanedan" geleneğini Benazir Butto'nun öldürülmesinden sonra sürdürmesi, bunun bir örneğidir.Partinin başkanlığına Benazir'in oğlu Bilaval'ın getirilmesi gözlemcileri şaşırtmıştır. Henüz 19 yaşında olan ve bir süredir ülkesinden uzakta, İngiltere'de okuyan Bilaval'a, bu koltuğun bir ortağı olarak, babası Asif Ali Zerdari yardımcı olacak. Oysa Zerdari, daha önce yolsuzlukla suçlanmış ve bir süre de hapis yatmıştı.Pakistan'daki Halk Partisi'nde liderliği devralacak yeterli donanıma sahip üyeler vardır elbet. Ama parti içindeki düzen ve zihniyet, Benazir'in babası Zülfikar Ali ile başlayan bu uygulamayı ve geleneği günümüze kadar taşımış ve bu partiyi bazılarının deyişiyle bir "Buttolar Partisi" haline getirmiştir...Pakistan için şu anda önemli olan, seçim tarihinin son olaylar nedeniyle ileri bir tarihe atılmasından çok, düzen ve istikrar içinde demokrasi koşullarının yerine getirilmesidir. skohen@milliyet.com.tr Butto Hanedanı