Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KIBRIS Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos, dün buradaki bir grup yabancı gazeteciye verdiği demeçte, referandumda Rum kesiminden "hayır" çıktığı halde, çözüm yolunun sonuna gelinmediğini, yeni bir sürecin başlayacağına inandığını söyledi. Rum lider bu konuda Kıbrıs Türklerinin bu yeni girişimlere yardımcı olmasını istedi ve bugün (pazartesi) AB yolu ile Kuzey Kıbrıs halkının kalkınmasını sağlayacak bir ekonomik destek paketini açıklayacağını bildirdi. Papadopulosa şu iki soruyu sorduk:1- Türkiye Annan planını artık ölü sayıyor, yeni müzakereler - eğer olacaksa -hangi esaslar üzerinde yapılacak? 2- Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün Rumların "hayır" demesinden sonra adanın bölünmüşlüğünün kalıcı hale geldiğine ilişkin sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?***BİRİNCİ soruya yanıtı özetle şöyle: "Daha önce de benzer BM planlarının öldüğü söylenmişti. Oysa, ondan sonraki her yeni planda, eskisindeki birçok unsur aynen yer aldı... Şimdi de istenilen şey, planda Rum tarafına haksızlık eden bazı hususların değiştirilmesidir.Referandumdan çıkan hayır çözüme değil, sadece planda yer alan olumsuzluklara karşıdır. Müzakareler için yeni bir inisiyatifin başlatılacağına, buna ABnin de katkıda bulunacağına inanıyorum. Bu hemen başlayacak değil tabii. Biraz zaman alabilir. Ama gene BM çerçevesinde gerçekleşecektir..."Papadopulos ikinci soruyu yanıtlarken, Gülün "taksim"den söz etmesinden üzüntü duyduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Denktaş da hep iki egemen devletten bahsetti. Bu konudaki ısrar, Kıbrıs Rum halkını iki kere dikkatli davranmaya ve planın adayı bölecek olan hükümlerine karşı çıkmaya sevk etti..."Kısacası Papadopulos, referandumdaki "ohi"nin adadaki statükonun - dolayısıyla bölünmüşlüğün - devamına yol açacağına inanmıyor. Kısa bir süre sonra uluslararası camianın (BM, AB gibi) yeni inisiyatiflere girişip tarafları masaya oturtmaya çalışacağını umuyor. Bu görüş, "hayır" yanlısı diğer partilerin (AKEL dahil) yetkilileri tarafından da paylaşılıyor. Kıbrıs Rum diplomasisi şimdi bu amaca yönelik uluslararası girişimlere hazırlanıyor.***PAPADOPULOSun diğer konularda söyledikleri, bundan sonra izleyeceği politika hakkında bir fikir veriyor:• KIBRIS TÜRKLERİNE MALİ DESTEK: Lüksemburgda Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı bugün, Papadopulosun değindiği "ekonomik paketi" ilan edecek. Rum yönetimi bu şekilde, AB nezdinde, bütün Kıbrıs adına konuşmak olanağını bulacak, Türklere de ABnin yardım avantajlarını sunmuş olacak...• AMBARGO: Papadopulosa göre, bazı uluslararası kuruluşlar (IATA gibi) tanımadıkları KKTCye kısıtlamalar uyguluyor. Bazı kısıtlamalar da AB Mahkemesi tarafından konmuş bulunuyor... Eğer şimdi uluslararası camia ambargoyu kaldırmak isterse, Rum yönetimi ABye katılınca (önümüzdeki hafta) vetosunu kullanır mı? Papadopulos ABnin adayı bir bütün olarak kabul ettiğini söylüyor ve zımnen veto ile bir engellemeye gitmeyi düşünmediği mesajını veriyor...• AB İLE İLİŞKİLER: Rum kesimi, 1 Mayısta Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında AB üyesi oluyor. Bu, adanın siyasi coğrafyası açısından bir sorun. Ama Papadopulos yönetimi, "tüm ülke"nin temsilcisi olarak yerini alıyor. AB bu konuda nasıl bir tavır alacak, göreceğiz... Verheugenin "Papadopulos beni aldattı" şeklindeki demeci Rum liderini üzdü, ama dünkü ifadesi "Bu da unutulur, geçer" anlamını taşıyordu.Referandumda "ohi" demelerine ve bu nedenle şimdilik dış dünyanın şimşeklerini üzerlerine çekmelerine rağmen, Kıbrıs Rumlarının tutumlarını ısrarla sürdürmelerinin ve bir şey olmamış gibi hareket etmelerinin nedeni de, ("AB faktörü"nün de güçlendirdiği) bu güven duygusu olsa gerek... skohen@milliyet.com.tr LEFKOŞA, RUM KESİMİ