Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sonuç anketlerin öngördüğü gibi gerçekleşti: Fransa’daki başkanlık seçimlerinin ilk turundan Sosyalist François Hollande birinci, “Gaulist” Nicolas Sarkozy ikinci çıktı. Dolayısıyla -gene beklendiği gibi- iki hafta sonra yapılacak olan ikinci turda finalist iki rakip aday yarışacak. Ya Hollande kazanacak ya da Sarkozy...
Önce konuyu Türkiye açısından ele alalım: Bizim için ne fark edecek?
Aslında bu soruyu birçok Fransız, Fransa’nın geleceği için de soruyor.
Ama Türkiye -ve de Fransa’da yaşayan Türkler- için esas soru, direkt bizi ilgilendiren konularda, Sarkozy ile Hollande arasında, önemli bir tutum farkı olup olmadığıdır.
Açıkçası pek yok.
* * *
Ermeni soykırımı inkâr yasası etrafındaki tartışmalarda ikisinin de aynı görüşte oldukları, hatta Ermeni kökenli seçmenlere şirin görünme yarışına giriştikleri açıkça görüldü.
Türkiye’nin AB üyeliği meselesinde de Hollande’nin aldığı tavır, Sarkozy’ninkinden farklı değil. Yani ikisi de bu üyeliğe karşı.
Sarkozy’nin Türkiye politikası, beş yıllık iktidarından yeterince ortaya çıktı. Tekrar seçilirse aynı çizgide yürümeye devam edecek.
Hollande’nin iktidarla ilgili bir geçmişi yok. Retoriği Sarkozy’ninkinden farklı değil, ama iş başına geçtiği takdirde nasıl davranacağı, bir soru işareti. Partisinin ve siyasi müttefiklerinin tutumu belki -o da belki- bir şeyleri değiştirebilir.
Bir de tabii olaya Fransa’daki Türklerin geleceği açısından da bakmak lazım. Sarkozy döneminde Fransa’da göçmenler ciddi sıkıntılarla karşılaşmış, ülkede “İslamofobi” akımları yaygınlaşmıştır. Hollande’nin bu sorunla daha yakından ilgilenmesi ve bu akımlara karşı daha aktif bir tutum alması ihtimali var.
Nihayet şu noktayı da açıkça belirtmek gerek: Türkiye Sarkozy’yi sevmiyor. Nedenleri malum. Sarko’nun Türkiye’ye karşı dostane davrandığı söylenemez. Kendisi fırsat buldukça Türkiye’nin önünü kesecek hareketlerde bulunmaktan çekinmedi. Bu bakımdan Türkiye’de bir “Sarkofobi”nin olmasına şaşmamalı...
Hollande için böyle bir duygu yok. Doğrusunu söylemek lazımsa, Sarkozy giderse ve Hollande gelirse, Türkiye’de nisbi bir rahatlama olacak. En azından yeni Cumhurbaşkanı ile ilişkilerin yoluna girebileceği umudu belirecek...
* * *
Fransa’nın başına Hollande’nin mi geleceğini, yoksa Sarkozy’nin beş yıl daha iktidarda mı kalacağını söylemek için henüz erken.
Anketler Sosyalist adaya daha çok şans veriyor. Bunun başlıca nedeni, Hollande’nin birinci turda birinciliğe yükselmekle, psikolojik bir avantaj kazanması, buna karşılık Sarkozy’nin ise az bir farkla da ola ikinciliğe düşmesidir. Bazı analistler bunu Sarkozy’ye karşı bir “tepki oyu” olarak görüyor.
Şimdi Sarkozy rakibi ile baş edebilmek için aşarı sağın (Le Pen’in “Ulusal Cephe”sinin) tam desteğine muhtaç. Bunun ne kadarını alacağı belli değil. Oysa Hollande sol ittifakın oylarını garantilemiş durumda. Ama gene de gerçekten çok zorlu bir mücadele olacak.
* * *
Birinci tur sonuçları, Sarkozy’nin beş yıl önceki popülaritesini kaybettiğini, halkın önemli bir kesiminin de Hollande’nin sloganındaki “değişim” (“changement”) hedefini benimsediğini ortaya koydu.
Kuskusuz Sarkozy’nin iç ve dış politikada önemli başarıları var. Ama halkın geniş bir kesiminde özellikle ekonomik sorunlar nedeniyle düş kırıklığı, hatta öfke hâkim.
Bir de Sarko’nun kibirli halleri, üslubu, hatta özel hayatındaki davranışları da çok kimseyi ondan soğuttu. Meğer Fransız halkında da azımsanamayacak bir “Sarkofobi” varmış!