Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Emniyet makamlarının verdiği bilgilere bakılırsa, geçen kasım ayında İstanbuldaki bombalı saldırıları düzenleyenlerden 9 kişi, Iraka kaçtıktan sonra, oradaki terör örgütleriyle işbirliğine girişmiş ve hatta bazı intihar saldırılarına da katılmış...Aynı kaynaklar, Murat Yücenin kaçırılmasında ve öldürülmesinde, bu Türk eylemcilerin de rol oynadığına inanıyorlar. Video kameranın önünde Türk şoförünün okumaya mecbur edildiği "bildiri"deki ifadeler, ayrıca bu "şov" sırasında arkadan gelen Türkçe sesler, bu konudaki kuşkuları doğrular nitelikte görülüyor.Uzmanlar bu tespitlerin Türkiye açısından "düşündürücü ve kaygı verici" olduğunu söylüyorlar...* * *SON zamanlarda Irakta çeşitli uluslara mensup vatandaşları kaçıran ve öldüren "Tevhit ve Cihat" adlı örgütün saflarında yabancıların bulunduğu anlaşılıyor.Bu örgüt, başta Amerikalıları doğrudan hedef alırken, şimdi eylemlerini daha çok ABD ile işbirliği yapan yabancı firmalar hesabına çalışanlara - özellikle kamyon şoförlerine - yöneltiyorlar. Şu sırada bu militanların elinde 2 Türk şoförün yanı sıra, 2 Pakistanlı, 3 Hintli, 3 Kenyalı ve bir Mısırlı rehine var. Daha önce de, hatırlanacağı gibi, Filipin, Kore ve Bulgaristan vatandaşlarını da kaçırmışlar, bu arada son ikisini de öldürmüşlerdi...Bu bakımdan Türklerin rehine alınması ve bunlardan birinin de öldürülmesi, sadece Türklere yönelik bir eylem değildir. "Tevhit ve Cihat" saflarında halen Türk militanların bulunması, örgütün özellikle faaliyetini bu yöne çektiği anlamına gelmiyor. Örgüt, ABD ile iş yapan herkesi - milliyetleri ve hatta dinleri ne olursa olsun - hedef alıyor.Irakın halen içinde bulunduğu karmaşa ortamında, kamyon şoförleri nispeten kolay bir hedef oluyor. Gerçi, ABD korumasında konvoylar halinde hareket ediliyor. Ama "Amerikan eskortu" da, bir dereceye kadar etkili olabiliyor.Koruma görevini devralması gereken Irak güvenlik personeli ise henüz hazır değil. Kaldı ki, eskort, yükün boşaltıldığı yere kadar. Dönüşte eskort yok...Buna bir de Türk nakliyecilerin belirli tarihlerde korumalı konvoyu beklemeden kamyonlarını sefere çıkarmak istemelerini de eklemeli. İşi hızlandırmak uğruna, eskortsuz kalan kamyonlar daha kolay hedef oluyorlar...* * *IRAKla ticaret ve bunun önemli bir aracı olan taşımacılık, Türkiye için vazgeçilmez bir gelir kaynağı. Ancak Murat Yücenin öldürülmesi, güvenlik şartları tam sağlanmadan bunun böyle devam edemeyeceğini, Türkiyenin öncelikle kendi insanına sahip çıkması gerektiğini hatırlatmış oldu.Devlet bunun farkında ve Dışişleri başta olmak üzere, çeşitli kurumlar, şimdi bu işin daha güvenli olarak sürdürülmesi için gereken önlemleri alma çabasında. Bu arada ABDnin ve Irak makamlarının daha etkin bir koruma sağlamasına çalışılıyor...Ama Irakla taşımacılık alanında "sıfır risk" - bu ülkede terör örgütleri cirit attığı sürece - mümkün değil. Ancak bu özellikle devletin - ve de özel sektörün - korkuya kapılıp teröristlere boyun eğmesini de gerektirmez... skohen@milliyet.com.tr IRAKta Murat Yüce adındaki Türk rehinenin öldürülmesinin en dehşet verici bir yönü de, bu olaya bazı Türk militanların karışmış olmasıdır.