Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

k_kohen.gif Operasyondan sonra (3) Yorum Nitekim şimdiye kadar yapılan ufak veya daha geniş çaplı tüm operasyonlar, hedefin ve kapsamın bu olduğunu yeterince kanıtlamış bulunuyor.Buna rağmen, Türkiye'nin başka emellerle bu askeri müdahalelere giriştiğini iddia edenler var. Onlara göre Ankara'nın hedefi PKK'yı yok etmenin dışında, Kuzey Irak'ta bir askeri varlık kurmak, bölgesel Kürt yönetimini bertaraf etmek, hatta Kerkük'ü ve petrol havzalarını da kontrol altına almaktır.Kuzey Irak'taki yerel medyada, bir süredir bu yönde kuşku ve kaygılar ifade ediliyor. Ortadoğu basınında bazı önde gelen Arap yorumcuların da bu görüşü paylaştıkları görülüyor.Bu tepkileri aktaran, BBC'nin Ortadoğu muhabiri Jim Muir'e göre, Türkiye'nin sınıra çok büyük kuvvetler yığması ve Kuzey Irak'a karşı operasyonlar düzenlemesi bölgede "PKK'yı vurmanın ötesinde" bazı "yayılmacı emellerle ilintili" görülüyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere Türk sivil ve askeri yetkililerin Kuzey Irak operasyonlarının amacının sadece PKK'yı etkisizleştirmek olduğunu, bölgedeki insanların ve yönetimin hedef alınmadığını vurgulamaları, çok önemli. Aslında Ankara'nın politikasının bu olmadığı, girişilen harekâtın sırf terörle mücadelenin parçası olduğu bir gerçek. Ankara'ya başka emeller atfetme gayretinin ise mesnetsiz bir propaganda olduğu da açık.Ancak şunu da kabul etmeli ki, Türkiye'de bazı çevrelerin PKK'yı yok etmek için onu barındıran Kürt yönetimini de hedef almak gerektiği veya Kerkük'ün Kürtlerin eline geçmesini önlemek ve Türkmenleri korumak için de harekete geçmenin zorunlu olduğu yönündeki beyanları, bölgede -ve hatta dünyada- böyle kuşkuların yayılmasına yardımcı oluyor. Nitekim bazı önemli politikacıların, asker veya sivil kökenli analistlerin bu yöndeki görüşleri, bu karşı propagandayı yapanlar tarafından malzeme veya delil olarak kullanılıyor.Türkiye'nin son giriştiği operasyonların uluslararası platformda anlayış, hatta destek gördüğü bir ortamda, dün de belirttiğimiz gibi, bu havanın bozulmaması büyük önem taşıyor. Bunun için Türkiye'nin yanlış anlaşılabilecek davranışlardan ve beyanlardan kaçınması gerek. Bu bağlamda Türk yetkililerin askeri müdahalenin "sınırlı" amacını ve kapsamını dünyaya devamlı olarak anlatmasında yarar vardır. Yanlış mesaj... Türk hükümetinin stratejisi, görünüşe göre, bir yandan PKK'yı askeri yoldan vururken, diğer yandan da siyasal yoldan onu etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor.Militanları "dağdan indirme" ve pişman olanları rehabilite edip "topluma kazandırma" projesi bu stratejinin önemli bir unsurunu oluşturuyor. Bu konuda şimdiden bazı adımların başarıyla atılmakta olduğu görülüyor. Nitekim Mehmet Ali Birand'ın Kanal D'deki programında verdiği ilginç bir habere bakılırsa, Güneydoğu'da oluşturulan "ikna timleri", PKK'lıların ailelerini ziyaret etmekte ve dağdaki çocuklarının örgütü bırakıp evlerine dönmesini sağlamaya çalışmaktadır...Terör uzmanlarının sık sık belirttiği gibi, terörizme sadece askeri operasyonlarla son vermek mümkün değil. Bu mücadelede başarılı olmak için -kararlılık ve sabırla- siyasal, ekonomik ve sosyal önlemler almak şart.Kuzey Irak'taki askeri operasyonlarda ve uluslararası diplomaside elde edilen başarılardan sonra, şimdi artık sıra bu saydığımız (ve şimdiye kadar ihmal edilen) alanlarda harekete geçmekte... skohen@milliyet.com.tr Doğru strateji