Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son iki olay, bu konuda uluslararası camiada ve özellikle Avrupa'da hâlâ tam bir görüş ve hareket birliğinin sağlanamadığını gösteriyor.Birinci olay, İngiliz hükümetinin dün Avam Kamarası'nda sunduğu terörizme karşı yasal düzenlemeler tasarısı ile ilgili.İkinci olay ise, Almanya'nın daha önce tutukladığı bir El Kaide zanlısını, Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonucunda serbest bırakmasıdır...* * *LONDRA'daki son terörist saldırı, İngiltere gibi liberalizmin beşiği sayılan bir ülkeyi dahi, bu tür eylemleri önlemeye yönelik bazı sert önlemler almaya itiyor.Blair hükümetinin dün Avam Kamarası'nda sunduğu bir tasarı, İngiliz güvenlik ve yargı makamlarına şimdiye kadar bu ülkede alışılmamış geniş yetkiler veriyor. Buna göre, polis terör eylemi hazırlığı yapan, bomba imal eden zanlıları derhal gözaltına alabilecek, halkı "dolaylı olarak da olsa" teröre teşvik veya tahrik eden konuşmalar yapan, vaaz veren, yazı yazan kimseleri de tutuklayabilecek. Nihayet, yurtdışında terörizm eğitimi görenler de geldikleri ülkelere iade edilecek...Bu tasarının Avam Kamarası'nın yaz tatilinden döndükten sonra, yani ekim ayında tartışılıp yasalaşması bekleniyor. Bu konuda anlamlı olan husus, hükümetçe hazırlanan tasarının hem muhalefet partilerinden, hem de görüşüne başvurulan Müslüman derneklerinden tam destek görmesidir.Bu önlemler insan hak ve özgürlükleri ile bağdaşıyor mu?İlk bakışta bu tedbirleri "kısıtlayıcı" saymamak imkânsız. Nitekim bazı İngiliz aydınlar bu çelişkiye işaret ediyorlar ve bu tür önlemlere karşı çıkıyorlar. Ancak "Times" gazetesinde yer alan bir ankete göre, halkın yüzde 86'sı, böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuyor ve destek veriyor. İngiliz İçişleri Bakanı Charles Clarke'nin şu sözleri de çoğunluk tarafından inandırıcı görülüyor: "Metroda bir terör saldırısına uğramadan seyahat etmek de çok önemli bir insan hakkıdır"...* * *ALMANYA'da Anayasa Mahkemesi'nin Suriye kökenli bir işadamı olan ve El Kaide'nin "mali işlerini yürütmekten" suçlanıp tutuklanan Mamun Darkazanlı'nın önceki gün serbest bırakılmasına karar vermesi, bu ülkede olduğu kadar bütün Avrupa'da hararetli tartışmalara yol açtı.Geçen ekimde Hamburg'da tutuklanan Darkazanlı'nın İspanya'ya iadesi söz konusu iken, Alman üst mahkemesinin verdiği karar, bizzat Alman makamlarını şaşırttı. Alman Adalet Bakanı Brigitte Zypries dahi bunun "hükümetinin terörle mücadelesine bir darbe indirdiğini" söyledi.Benzer bir tepki AB Komisyonu'ndan ve diğer Avrupa yetkililerinden de geldi. Henüz geçen hafta AB İçişleri bakanları, terörle mücadelede ortak politikalar üzerinde mutabık kalmışlardı. Komisyon daha önce terörist zanlılar için tutuklama emri ve iade talebi konusunda da kararlar almıştı. Alman Anayasa Mahkemesi bu kararların kendi liberal yasalarına uygun olmadığını öne sürerek şimdi buna karşı çıkıyor.Salt hukuki açıdan belki doğru sayılabilecek bir karar. Ama terörle savaşta, can ve mal güvenliğinin sağlanmasında, bu yoldan ne kadar başarıya ulaşılabilir? skohen@milliyet.com.tr TERÖRİZMLE mücadelede "güvenlik" ile "özgürlük" arasındaki hassas dengeyi nasıl kurmalı? Diğer bir deyişle, teröre karşı alınacak önlemlerin, demokratik hak ve hürriyetleri ihlal etmeden veya fazla kısmadan yaşama geçirilmesi nasıl sağlanabilir?