Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Komisyon'un tavsiye kararını beklenenden daha erken almasına bir diyeceğimiz yok. Ancak, Kıbrıs şartına bağlı olarak hiçbir dosyanın "kapatılmaması" kararı, gerçekten kötü bir sürpriz oldu.Böylece Komisyon, Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmaması nedeniyle "cezalandırılması"nı isteyenlere boyun eğmiş oldu.İngiltere Başbakanı Tony Blair'in dediği gibi, bu "ağır bir ceza". Ve sonuçta kriz ve gerginlik yaratacak olan yanlış bir karar... AB Komisyonu Türkiye ile müzakereler konusunda iki sürpriz yaptı. Birincisi, 6 Aralık'ta ilan etmesi beklenen "tavsiye" kararını dün alelacele açıkladı. İkincisi, 8 başlığın (veya dosyanın) askıya alınmasını ve daha önemlisi -Türkiye Kıbrıs Rumlarına limanlarını açmadığı sürece- görüşülecek fasılların "kapatılmamasını" istedi. Komisyon yetkilisi Olli Rehn, dünkü basın toplantısında kararın içeriğini açıklarken, Türkiye'nin "lehindeki" bazı unsurları saydı ve bardağın dolu tarafını göstermeye çalıştı.Nedir bunlar? Örneğin "tren kazası" olmayacak, "tren ilerlemeye devam edecek". Yani müzakere süreci kesilmeyecek, "dondurulan" 8 dosya dışındaki diğer fasıllar masaya yatırılabilecek. Hatta bunların dördü hemen müzakereye açılacak. Türkiye'nin limanlarını açması için (ültimatom şeklinde) yeni bir tarih verilmeyecek, Kıbrıs sorununun BM çerçevesinde halline AB de destek olacak...Rehn basın toplantısında hep Türkiye'nin "Ek Protokol" ile ilgili "yükümlülükleri"nden söz etti, Komisyon'un tavsiye ettiği yaptırımların haklılığını savundu. Keşke bu toplantıda birileri de ona AB'nin Kıbrıs Türklerine taahhütlerini anımsatıp AB'nin de bugüne kadar sözünü neden yerine getirmediğini sorsaydı...Komisyon bu 8 faslı hangi kriterlere göre seçti? Rehn'e göre, bunlar limanlar sorunuyla bağlantılı. Peki, tarım, balıkçılık gibi dosyaların müzakeresi de Kıbrıs ile ilintili mi?Ayrıca müzakereye açılan dosyaların "kapatılmaması" da hangi hukuki ve teknik esaslara dayanıyor? Müzakerecilerimiz aylarca bir faslı görüşecek, ama sonunda gene Kıbrıs yüzünden bu dosyayı kapatamayacak. Bunda bir mantık var mı? Bu şartlar altında Rehn'in sözünü ettiği "tren" ilerleyebilir mi? Karar, yolu tıkıyor Şimdi ne olacak?Komisyonun "tavsiye" kararı, 11 Aralık'ta dışişleri bakanları toplantısında, 14-15 Aralık'ta da zirvede ele alınacak. O zamana kadar yoğun diplomatik çabalar harcanacak (Riga'da dün başladı bile), üye ülkeler arasında çetin pazarlıklar yapılacak. Dileriz ki, dışişleri bakanları ve başkanlar veya başbakanlar Komisyon'un bu "tavsiyeleri"ni değiştirir. Bunu düşünmek ve tartışmak için önlerinde daha 10-15 günlük bir zaman var.Bu nedenle Komisyon'un bu kararının "nihai" olmadığını hatırlayıp işe soğukkanlılıkla yaklaşarak liderlerin bu tavsiyelerinden farklı, kabul edilebilir bir karar almasını sağlamaya çalışmamız lazım. Daha önceki deneyimler, bunun imkânsız olmadığını gösteriyor. skohen@milliyet.com.tr İki kritik hafta...