Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Hükümet olası bir Irak harekatı için ABD kuvvetlerinin Türkiye’de konuşlandırılmasına razı olmazsa veya Meclis bu konudaki isteği reddederse ne olur? ABD buna karşı nasıl bir tepki gösterir? Washington’un Türkiye’ye ekonomik, askeri ve siyasal desteği bundan nasıl etkilenir?
Artık karar aşamasına gelindiği şu sırada bu olasılıkları iyi hesaplamak gerekiyor.
Bu konuda Türk siyasi ve diplomatik çevrelerinde farklı görüşler var. ABD’nin isteğine "hayır" denmesinden yana olanlar, Türkiye’nin bu tavrından ötürü fazla zarar görmeyeceği, Türk - ABD ilişkilerinin sanıldığı gibi büyük yara almayacağı kanısındalar. Karşıt görüşe göre ise, ABD ile böyle bir işbirliğine girmemekle Türkiye ekonomik, siyasi ve askeri alanda Amerikan desteğini kaybedecek ve olası savaşın etkilerini kendi başına göğüslemek zorunda kalacaktır.
Tabii ideal olan, savaş olasılığının yok olması ve Türkiye’nin de bu iki alternatif arasında öylesine zor bir seçim yapmaktan kurtulmasıdır. Ne yazık ki şu anda böyle bir şans yok gibi. Dolayısı ile Ankara şu veya bu şekilde kararını vermek durumundadır...
***
YUKARIDAKİ sorular üzerinde uzun yılların deneyimli diplomatı - ve şimdi CHP milletvekili - Şükrü Elekdağ ile söyleştik.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı ve Washington Büyükelçiliği gibi önemli görevleri nedeni ile hem Irak sorununa, hem ABD ile ilişkiler konusuna hakim olan Elekdağ, Ankara’nın ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlandırılmasına izin vermemesinin iki ülke arasındaki "stratejik ortaklığı" fazla etkileyeceğine inanmıyor. "ABD uzun vadeli çıkarlarını çok iyi hesaplayan bir ülkedir" diyor Elekdağ. "Türkiye ABD’ye lazım. Washington Türkiye’nin jeostratejik önemini özellikle terörle savaştığı bir dönemde, görmezlikten gelemez... Ankara’nın ‘hayır’ demesi, ABD yönetimini düş kırıklığına uğratacaktır. Bu nedenle bir süre Türkiye’ye arka çıkmayabilirler. Ama bu işi IMF’ye veya diğer kurumlara Türkiye’ye yardım edilmemesini istemeye kadar götüreceklerine ihtimal vermem. ABD’nin bölgesel ve global politikaları için Türkiye’ye ihtiyacı devam edecektir. Bu nedenle aramızdaki stratejik işbirliği kısa bir süre sarsılırsa dahi, daha uzun süre devam edecektir."
Elekdağ bunu söylerken 1970’lerde ABD’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı ambargo nedeni ile yaşanan krizi hatırlattı ve o fırtına atlatıldıktan sonra, ilişkilerin hızla gelişip "stratejik işbirliği" düzeyine yükseldiğini belirtti...
***
PEKİ, Washington’a "hayır" denmesi halinde, Türkiye Kuzey Irak konusunda ne yapacak? Bölgeyi kontrol edebilmek için asker gönderecek mi? Bu tek yanlı hareket, ABD ile eşgüdümsüz olur mu? Türk kuvvetleri orada yerel Kürtlerin bazı direnişleri ile karşılaşabilir mi?
Elekdağ’a göre, Türkiye (özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri) bu durumda da ABD ile dirsek temasını sürdürmeye bakacaktır. Diğer bir deyişle Türk askerlerinin Kuzey Irak’a intikali ile ABD’nin Irak’taki operasyonları eşzamanda gerçekleşecekse, mutlaka iki ülke arasında danışmalar olacaktır.
Elekdağ, Türk kuvvetlerinin Kuzey Irak’ta duruma hakim olmakta güçlük çekmeyeceğinden de emin. "Türk ordusunun gücü herhangi bir sorunun çıkmasını önlemeye yeter" diyor. "Yerel militanlar Türk askeri ile uğraşmayı göze alamazlar. ABD’nin bu unsurları Türkiye’ye karşı kışkırtacağına da hiç ihtimal vermiyorum."
Nihayet Saddam sonrası dönemde Irak’ın yeniden yapılandırılmasında ABD’ye "hayır" diyen bir Türkiye söz sahibi olabilir mi? Elekdağ bundan pek emin değil. "Zaten, diyor, bu işi ABD (belki sadece İngiltere ile) tek başına yapmak istiyor. Ama Türkiye gene de belirli bir rol alabilir..."