Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Yıllar boyunca Yunanistan "Türkler geliyor" fobisi ile yaşadı. Zaman zaman politikacıların - ve de basının - kışkırtması ile, Yunanlılar Türkiye'nin kendi topraklarında gözü olduğu ve yayılmacı emeller peşinde koştuğu kaygısını taşıdı...
       Dün Mora Yarımadası'nda Kiparissia bölgesinde bir Türk birliğinin bir çıkarma operasyonu ile Yunan topraklarına ayak bastığını gösteren filmler veya fotoğraflar, bir yıl önce gösterilseydi, herhalde birçok Yunanlı, korku içinde "İşte Türkler geliyor" diye haykıracaktı.
       Oysa Türk komandoları Yunan topraklarına, "işgal" değil, tam aksine "kurtarma" amacı ile çıkıyordu. Evet, Yunanistan'ın bu bölgesini "bir yabancı ülkenin işgalinden kurtarmak" amacı ile...
       Türk askeri bunu yaparken de Yunanlı ve diğer müttefik askerleri ile omuz omuza savaşıyor ve "düşman"ı bu topraklardan çekilmeye zorluyordu.
       NATO'nun "Dynamic Mix" adı verilen ortak tatbikatı çerçevesi içinde bu "hayali savaş" senaryosunun Mora Yarımadası'nda sahnelenmesi de ilginç bir rastlantı. Tam 119 yıl önce Osmanlı yönetimine karşı ilk Yunan isyanı burada başlamış ve bir hayli kan akmıştı. Şimdi ise Yunanlılar, Türklerin de yardımı ile "düşman işgali"ne son verme mücadelesini yürütüyordu...
       * * *
       ASLINDA bu tatbikat bir yıl önce tasarlandığında, Türk ve Yunan askerlerinin bu şekilde bir beraberlik içinde olacağını tahmin etmek zordu. Nitekim NATO bu manevralarla ilgili daveti Atina ve Ankara'ya gönderdiğinde, bazı önemli pürüzler ortaya çıkmıştı. Ancak, özellikle depremden sonra başlayan yakınlaşma ve diyalog, "Dynamic Mix"in Türkiye'nin katılımı ile tam bir ortaklık havası içinde gerçekleşmesini sağladı.
       Önce 19 Mayıs'ta Türk F - 16'ları Yunan hava sahasına girerek Yunanistan'daki bir hava üssüne indi ve tatbikatın hava bölümüne katıldı. Dün de Türk kara birliği denizden yapılan bir çıkarma ile Kiparissia'daki ortak manevrada yerini aldı.
       İlk kez gerçekleşen Türk ve Yunan askerlerinin bu beraberliği, ilişkilerde nereden nereye gelindiğini ortaya koyuyor. Henüz birkaç yıl önce, aynı askerlerin Ege'de nerede ise birbirleriyle savaşmanın eşiğine geldiklerini anımsamak yeter...
       * * *
       BU tatbikatın askeri değeri kadar, siyasal ve psikolojik anlamı da var.
       * Askeri bakımdan, kuşkusuz NATO'nun uzun zamandan beri ilk kez Türk ve Yunan silahlı kuvvetlerinin katılımı ile böyle bir tatbikat düzenleyebilmesi, önemli bir gelişme. Bunda geçen yıl NATO'da gerçekleşen yeniden yapılanmanın ve İzmir ile Larissa karargahları arasında sağlanan görev ve sorumluluk paylaşımının rolü var. Bu tatbikat, Balkanlar'daki (Bosna ve Kosova'daki olaylardan sonra) hassas durumu dikkate alarak, olası bunalım ve çatışmalara karşı deneyim kazanmak amacı ile düzenlenmiştir. Herhalde NATO askeri stratejistleri sonucu bir başarı sayacaklardır. Tabii esas başarı, Türk ve Yunan askerlerinin aynı safta uyum içinde görev yapmasıdır...
       * Siyasi bakımdan, Türk ve Yunan askerlerinin bu beraberliği, son zamanlarda gelişen yakınlaşmanın şimdi askeri alana da yansıdığını gösteriyor. İki taraf da bunun başarı ile gerçekleşmesi için siyasi iradelerini ortaya koymuşlardır. Artık eski engeller, vetolar ve fobiler ortadan kalkıyor...
       * Psikolojik bakımdan, bu tatbikat Türklerle Yunanlıları biraz daha birbirine yaklaştırmıştır. Yunan insanı Türk askerini kendi toprağında görmekten rahatsızlık duymadı. Hatta bu olayı bir dostluk göstergesi sayanlar da oldu. Bunun aksi olsaydı, - yani tatbikat Türk topraklarında yapılsaydı - herhalde, Türkiye'de de aynı duygular ifade edilecekti.
       Bu askeri tatbikatla gerçekten Türk - Yunan ilişkilerinde yeni bir sayfa daha açılmış bulunuyor.


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr