Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



BAĞDAT'taki BM karargahına karşı girişilen saldırının şoku, acaba ABD'nin Irak politikasında herhangi bir değişikliğe yol açacak mı?
Bu faciadan sonra, Bush yönetiminin hem dıştan, hem içten yoğun bir baskı altına girdiği görülüyor.
BM yetkilileri Bağdat'ta güvenlikten sorumlu olan Amerikan makamlarını 300 personelin çalıştığı BM binasını koruyamamakla suçluyor. Genel Sekreter Kofi Annan dahi öfkesini şu sözlerle ifade ediyor: "ABD güçlerinin Irak'ın yeniden yapılanması görevini yapmamızı sağlayacak ortamı sağlayacağını ümit etmiştik; ama maalesef bu olmadı."
Şimdi BM'nin önde gelen birçok üyesi, Bağdat'taki facianın ABD ve uluslararası camia için bir "uyandırma sinyali" olması gerektiğini söylüyor. Fransa'dan Rusya'ya ve Hindistan'a kadar birçok ülkenin yetkilileri, ABD'nin Irak'ta tek başına hareket etmekten vazgeçip güvenliğin sağlanması, barışın kurulması dahil, çeşitli alanlardaki görev ve sorumluluklarını, uluslararası camia - yani BM - ile paylaşması çağrısında bulunuyor. İngiltere de bu yönde yeni bir girişimde bulunuyor...
***
ABD'nin şimdi Irak'taki görevini BM ile paylaşmasını isteyen pek çok Amerikalı var. Aralarında Senatör Joseph Biden (Demokrat) ve Temsilciler Meclisi üyesi Mark Kirk (Cumhuriyetçi) gibi önemli Kongre üyeleri, Bağdat'taki olaydan sonra, Bush yönetiminin mutlaka Irak'ta barışın sağlanması konusunda BM'ye rol vermesini ve Güvenlik Konseyi'nden de yetki istemesi gerektiğini savunuyor.
Washington'dan gelen haberler, Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın da bu konuda Başkan Bush'a bazı telkinlerde bulunduğunu, konunun diğer danışmanlarla birlikte en üst düzeyde tartışıldığını belirtiyor.
Ama mesele, ABD'nin gerçekten BM'yi Irak'ta ne kadar devreye sokmak istediğidir. Örneğin Bush yönetimi barış ve güvenliği kurma sorumluluğunu bir BM Barış Gücü'ne devretmeye razı olur mu? Veya en azından (daha önce Afganistan'da ve Somali'de yapıldığı gibi) ABD, BM şemsiyesi altındaki uluslararası bir kuvvet ile bu sorumluluğu paylaşmaya yanaşır mı? Daha açık bir deyişle, ABD Irak'ta tek başına yüklendiği misyonu, bundan böyle BM ile birlikte - veya BM'nin vereceği yetki ile - sürdürmeye hazır mı?
Açıkçası bu konuda umut verici hiçbir işaret yok. Bağdat'taki facia başkaları tarafından bir "uyandırma sinyali" olarak kabul edilebilir; ama anlaşılan Bush yönetiminin (ve özellikle onun akıl hocalığını yapan "şahinler"in) harekete geçmeye henüz niyeti yok...
***
BUSH yönetiminin Irak'ta sürdürdüğü tek yanlı, kendinden emin ve kibirli politikasını ne zaman değiştireceği belli değil. Ama bunun gerçekleşmesi (Amerikan kamuoyundan ve Kongre'sinden olduğu kadar) uluslararası camiadan gelecek olan tepki ve baskılara bağlı.
Bu bakımdan BM'nin - hele Bağdat'taki son olaydan sonra - hiç pes etmemesi, aksine sadece "insancıl misyon" ile yetinmeyip, mutlaka "askeri ve siyasi bir rol" üstlenmek için tüm olanaklarını kullanması lazım.
"Bu işi Amerikalılar başlattı, pisliği onlar temizlesin" demek ABD'ye çok şey kaybettirse dahi, Iraklılara, bölgeye ve dünyaya hiçbir şey kazandırmaz. Artık dizginleri tek başına Amerikalılara bırakmamak, uluslararası camianın da görevi haline geliyor.
Bunda Türkiye'nin oynayabileceği önemli bir rol var. Bu konuda Türkiye'nin de hele şu sırada ABD'ye açıkça söyleyeceği şeyler olmalıdır...