Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



KIBRIS'ta "uzlaşma" mümkün olacak mı?
Aslında uzlaşma gerektiren çok konu var: Birincisi ve en ivedisi, KKTC'de yeni koalisyon hükümetinin kurulması ile ilgili partiler arası uzlaşma... Bunun gerçekleşmesi için de, hükümeti oluşturacak partiler arasında, program, yani çözüm üzerinde uzlaşma... Ve de tabii, yeni başbakan ile Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş arasında uzlaşma...
İş orada bitmiyor. Çözüm konusunda başlatılacak Türk inisiyatifi üzerinde de, Ankara ile Lefkoşa arasında uzlaşmaya gerek var. Türk Dışişleri'nin hazırladığı öneriler ile, Denktaş'ın makamında oluşturulan taslağın, tek bir metin haline getirilmesi de, uzlaşmaya bağlı...
Ve nihayet, son ve en önemli uzlaşma aşamasına geliniyor: Masaya sunulacak Türk "belgesi" üzerinde, Kıbrıs Türk ve Rum liderleri arasında uzlaşma sağlanması gerekecek. Çözüm için esas zorunlu olan uzlaşma da bu...
Kısacası bir dizi etaptan oluşan uzlaşma yolu oldukça uzun ve çetin...
***
BİRİNCİ etaptan başlayalım: KKTC'de seçim sonucu, koalisyon için, az seçenek sunuyor. Pratikte iki şık var: Ya 4 partili "ulusal birlik hükümeti", veya 3 partili "geniş tabanlı koalisyon"...
Şimdiki Başbakan Derviş Eroğlu'nun UBP'si ile, seçimden birinci parti olarak çıkan Mehmet Ali Talat'ın CTP'sinin çözüm ile ilgili görüşleri taban tabana zıt olduğu için, birinci şık pek mümkün (ve de mantıklı) görünmüyor. Daha esnek bir tutum alan Serdar Denktaş'ın DP'si üçlü koalisyona girmeye razı olursa böyle bir hükümet kurulabilir. Bunun için de tabii, üç partinin program - yani çözüm - konusunda uzlaşması ve ortak bir strateji belirlemesi gerek...
***
DİYELİM ki KKTC'de yeni koalisyonun şekli ve programı üzerinde uzlaşma sağlandı ve hükümet kurulup işe başladı. Ve gene diyelim ki, Cumhurbaşkanı Denktaş da, uzlaşıcı bir yaklaşımla, bu hükümetle birlikte çalışmaya karar verdi. Bu kez, Ankara ile Lefkoşa arasında da bir uzlaşma ve uyuma ihtiyaç olacak.
Bu da birkaç faktöre bağlı: Birincisi, "Ankara"da bir görüş birliğinin bulunması, yani AKP hükümetinin bu girişimini "devlet - içi bir uzlaşma"ya dayanarak yapması... İkincisi, Türk hükümetinin politikası ile, Lefkoşa'nın tutumu arasında uyum sağlanabilmesi. Tabii "Lefkoşa" derken, KKTC hükümetinin ve de Denktaş'ın aynı çizgide olması gerek...
Şu anda, açıkçası Denktaş ile AKP iktidarı arasında çözüm ile ilgili tam bir görüş birliği yok. Denktaş Annan planını elinin tersi ile iterken, Dışişleri Bakanlığı bu planın masada olduğu gerçeğini dikkate alarak, bazı revizyon önerileri getirmek istiyor. Planın içeriği konusunda da birtakım görüş farkları var. Ama esas sorun, Denktaş'ın Annan belgesini bertaraf edip "alternatif bir plan" sunmak konusundaki ısrarıdır. Ankara, bunun bir "non - starter" olduğunu, yalnız Rumların değil, uluslararası camianın da buna yanaşmadığını biliyor ve bu nedenle daha esnek bir tavır alıyor.
Evet, henüz "uzlaşma" sürecinin ilk aşamasındayız. Hele KKTC'de yeni koalisyonun kurulması konusunda bir uzlaşmaya varılsın; ondan sonrası Allah kerim!