Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eğer yeni Bush doktrininin Irak'la ilgili bölümü, "New York Times" yazarı William Safire'in dün belirttiği hedefi içeriyorsa, yandık!
Başkan Bush'un Kongre'deki konuşmasını yorumlayan ünlü "şahin" yazar, bakın ne yazıyor: "Eğer Bush sözlerini uygulamaya koyarsa, (Irak'la ilgili) bir felaketi önlemiş olacaktır. ABD Kuzey Irak'taki 70 bin Kürt savaşçısına ve güneydeki Şii güçlere silah ve para, ayrıca hava desteği sağlayacaktır. Eminim ki, Washington'da son olarak varılan anlaşmaya göre, Türk tank birlikleri ve Amerikan özel güçleri, Bağdat'a doğru harekete geçecektir. Saddam, Bin Ladin ve Molla Ömer gibi kaçacaktır. Iraklılar kurtarıcılarını alkışlayacak ve Arap dünyasını demokrasiye götürecektir... Bu bir hayal değil. Bu, önceki gün ilan edilen bush doktrininin içerdiği aksiyondur"...
* * *
GERÇEKTEN Bush doktrini böyle bir aksiyonu mu öngörüyor?
Önce Başkan'ın Kongre'de dakikalarca alkışlanan uzun konuşmasının Irak - ve ona eklediği İran ve Kuzey Kore - hakkında neler söylediğini anımsatalım.
Bush önce terörizmden, bunun ABD ve diğer ülkeler için yarattığı tehlikeden ve buna karşı ABD'nin savaşma kararlılığından söz etti. Bu bölüm, aslında Başkan'ın 11 Eylül'den sonra çizdiği stratejiye uygun. Ancak Kongre'deki konuşma, "Bush doktrini"ni daha genişletiyor. Hedef artık sadece uluslararası terörizm ve ona destek olanlar değil. Kitle imha silahları (biyolojik, kimyasal, hatta nükleer) üreten veya geliştirme aşamasında bulunan ülkeler de aynı tehdit listesine dahil ediliyor.
Bush bununla ilgili üç ülke sayıyor: Irak, İran, Kuzey Kore. Ve onlardan "şer ekseni" olarak söz ediyor. İlginçtir: Clinton döneminde bu ülkeler için "rogue" (yani külhani, başıboş) terimi kullanılıyordu. Bush, üçüncü bir sepete koyuyor ve bir "şer ekseni" tanımını yapıyor. Kullandığı "axis" sözcüğü ise İkinci Dünya Savaşı'nda "mihver devletleri" diye bilinen Almanya - İtalya - Japonya eksenini anımsatıyor! En azından Bush'un "şer ekseni"ni, eski Nazi - Faşist mihveri kadar tehlikeli gördüğü açık...
* * *
YENİ "Bush doktrini" bu kötülüklere karşı neler yapılacağı hakkında bir fikir veriyor. Belki William Safire'in speküle ettiği kadar değil, ama Bush yönetiminin, bu ülkelerin kitle imha silahları yeteneğini ortadan kaldırmak istediği kesin.
Bush'a yakın çevrelerin söylediğine göre, bu ülkelerin "yola gelmesi" için, her çeşit yönteme başvurulacak. Başta diplomatik baskılar, ekonomik yaptırımlar... Bu fayda etmezse, askeri aksiyon...
Bunun için Bush bir zaman limiti koymuyor.
Bunun çok uzun bir savaş olacağını söylüyor. Ve hamasi sözlerle Amerikan kamuoyunu böyle bir savaş olasılığına (ve heyecanına) hazırlıyor...
* * *
AMERİKALILAR, liderlerinin söylediklerinden hoşlanmış ve cesaretlenmiş olabilirler. Ama uluslararası camianın tepkisi çok farklı, hatta buna aykırı.
Irak, İran ve Kuzey Kore'nin Bush'a çatması doğal. Ama ABD'nin yakın dostları da doğrusu bu yeni doktrinden rahatsızlık, hatta kaygı duyuyor.
Örneğin Kuzey Kore ile barışma süreci içinde bulunan Güney Kore, Bush'un konuşmasına ters tepki gösterdi. Uzakdoğu'dan Avrupa'ya kadar pek çok ülke, bu doktrini tehlikeli buluyor. Batı basını Bush'u bütün dünyayı karşısına alan, kendi başına hareket eden bir "şerif" gibi görüyor!
Evet, yeni Bush doktrini böyle bir izlenim veriyor.
ABD'nin bu doktrini nasıl, ne zaman uygulamaya koyacağı belli değil. Ama hedef artık apaçık...