Kuşkusuz terörist başının ortadan kaldırılması, askeri açıdan, başarılı bir operasyon. Bu başarı, ABD'ye ve güvenlik alanında yeni örgütlenmeye başlayan Irak'a moral verdi...Ancak bu başarıyı kutlayanlar dahi, "Zerkavi'siz Irak"ın, -hele kısa vadede- barışa ve huzura kavuşacağı konusunda fazla umut taşımıyorlar.Bunun iki nedeni var: Birincisi, Zerkavi'nin başında bulunduğu El Kaide Mezopotamya bölgesi örgütü, Irak'ta şiddet eylemlerine girişen tek grup değil. Halen bu ülkede 60 kadar eylemci grup faaliyette. Bir kısmı gerçekten işgale karşı direniş mücadelesiyle yola çıkmış örgütler; bir kısmı kendi ideolojik gündemlerini uygulamak peşinde; bazısı da tamamen çıkar grupları veya mafyalar... Bu örgütler veya çeteler için Zerkavi'nin ortadan kaldırılması kendi eylemlerini sürdürmelerine mani değil... İkincisi, Zerkavi'nin adamları onsuz da işe devam etmek isteyecekler. Hatta örgüt şimdi onun intikamını almaya da kalkışacak. Nitekim Irak hükümeti bu yüzden çok sıkı güvenlik önlemleri alıyor... Terörizm uzmanlarının da belirttiği gibi, bu tür örgütler liderlerini kaybetseler bile, birdenbire yok olmuyorlar. Zerkavi'nin öldürülmesinden sonra Irak'ta şiddet eylemlerinin son bulacağını düşünen kimse yok. Terörizm uzmanları ve Irak'taki gelişmeleri yakından izleyenler, bu konuda hemfikir... Zerkavi Irak'ta bir "yabancı" (Ürdünlü) olduğu halde, işgale karşı mücadelenin bir "öncüsü" -ve en çok ismi geçen "önderi"- olarak görünmeyi başarmıştır. Ne var ki, başta Amerikan işgaline karşı "direniş" olarak görünen bu mücadele, kısa zamanda başka hedeflere yönelmiştir. Nitekim Zerkavi, Irak'ta Şii halkını ve onlara ait camileri, türbeleri hedef almış, Sünni-Şii çatışmalarını körüklemiş, sonuçta binlerce sivil, masum Iraklının ölmesine sebep olmuştur. Zerkavi ayrıca İstanbul'dan Amman'a kadar, bölgede "işgale karşı direniş" ile hiçbir ilgisi olmayan düpedüz terörist eylemleri planlamış ve yönlendirmiştir.Zerkavi'nin cihat adı altında başlattığı bu kampanya (özellikle seçtiği hedefler ve kullandığı yöntemler nedeniyle) El Kaide'nin liderlerini dahi rahatsız etmiştir. Nitekim Bin Ladin ve onun yardımcısı Zevahiri, Zerkavi'nin yaptıklarını kınamak zorunda kalmıştır.Aslında Zerkavi'nin Irak'ta "direniş"in çok ötesinde, kendine göre bir gündemi ve stratejisi vardı. Nitekim, esas hedefinin cihat yoluyla İslam dünyasında bir şeriat düzeni kurmak olduğu, örgütünün de bu amaçla ve ruhla savaştığı artık bilinen bir gerçek. Böyle bir doktrinle yola çıkan Zerkavi, hedefine varmak için her vasıtayı kullanmaktan, bu arada Şiilerin kutsal mekânlarına saldırmaktan, Irak halkının hayatını zehir etmekten çekinmemiştir... Kime karşı? Iraklıların Zerkavi'nin ortadan kaldırılmasına sevinmeleri doğal. Arap dünyasında da aynı duyguyu paylaşan geniş kesimler var.Bu bağlamda Hamas'ın bu olaydan üzüntü duyduğunu beyan etmesi ve Zerkavi'yi giriştiği cihat nedeniyle bir kahraman ve şehit olarak övmesi, şaşkınlık yaratmıştır.Geçenlerde İslami Cihad'ın giriştiği bir saldırıyı resmen destekleyen Hamas'ın, şimdi de bu beyanı, "Hükümet olunca değişir" şeklindeki umutları iyice sarsıyor. Hem de sadece dış dünyada değil, Filistin'de de... Nitekim Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas Hamas'ın eski politikalarını değiştirmesi için yaptığı çağrıyı kabul etmemesi üzerine, önümüzdeki ay referanduma gitmeye kararlı görünüyor.Halkın gerçekten ne düşündüğü ve ne istediği, bu referandumla daha iyi anlaşılacak. Tabii yapılabilecekse... skohen@milliyet.com.tr Ne değişti?
