YALNIZLIKTAN SORUMLU DEVLET BAKANI
Bu bir Zaytung haberi değildir. İngiltere Başbakanı Theresa May, ‘Yalnızlıktan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nı resmi olarak yürürlüğe geçirdi.
Şöyle birkaç gün inzivaya çekilip kafa dinleyeyim, sonra ortamlara akarım”dan söz etmiyorum, konumuz basbayağı yalnızlık. Etrafımız kalabalık, her türlü teknoloji işaret parmağımızın ucunda, dünya avucumuzun içinde ve biz her geçen gün kendimizi daha fazla yalnız hissediyoruz. Bu işte bir ters orantı var. Bakın, İngiltere’de yapılan son araştırma, ülke sınırları içinde dokuz milyondan fazla insanın yapayalnız olduğunu tespit etmiş. Modern yaşam ve kentleşme mi dersiniz, değişen ekonomik ve kültürel değerleri mi sıralarsınız, teknolojiyi mi suçlarsınız bilemiyorum ama tam ortamızda koskocaman bir yalnızlık duruyor. Öyle olmasaydı İngiltere Başbakanı ‘Yalnızlıktan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nı kurmazdı herhalde.
Bunlar hep yalnızlıktan
Yeni kurulan bakanlık, bu konuya odaklı sivil toplum örgütleriyle çalışarak yalnızlık ve sosyal izolasyonla mücadele edeceğini belirtmiş ve Ulusal İstatistik Ofisi’nin yeni bir sistem geliştireceğini kaydetmiş. Yaşlılar, sevdiklerini kaybedenler, konuşacak, tecrübelerini ve düşüncelerini paylaşacak kimsesi olmayanlar, arkadaş edinemeyenler için çanları çalmaya başlamışlar ki bu son dönemde duyduğum en mantıklı hareket. Kendimizi düşünüyorum, son dönemdeki sosyal medya bağımlılığımız, orada hortlayan aşırı nefret söylemleri falan hep yalnızlıktan. Ülkemizde Yalnızlık Bakanlığı’nın kurulmasını beklemeden acil aksiyon almamız şart.
Ne kadar ekmek o kadar köfte
“Bu yaştan sonra yeni bir arkadaş edinmek istemiyorum”. Ben de bir süre bu cümleyi sayıkladım. Çünkü aynen hayatına yeni bir sevgili girmesi gibi yeni arkadaşını da tanıyacaksın, huyunu suyunu öğreneceksin, illa ki bir kazık yiyeceksin... “Ay yok, hiç çekemem!” diyordum. Fakat son dönemde gerçekten bir ömürlük olacağına inandığım insanlarla arkadaş oldum. Açıkçası arkadaş grubundan arkadaş grubuna koşan birisi değilim, hatta kapalı devre takılıyorum ama bu yeni üç arkadaş bana çok iyi geldi. Arkadaş dediğine de emek vermeden olmuyor, ciddi mesai harcayacaksın ki ilişkiniz dostluğa dönsün. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Mesela Kansas Üniversitesi’nin yalnızlıkla ilgili yaptığı son araştırma, arkadaş edinebilmek için doksan saatimizi, çok yakın arkadaş edinebilmek içinse iki yüz saatimizi gözden çıkarmamız gerektiğini gösteriyor.
Arkadaş arıyorum arkadaş!
- Lütfen yeni arkadaşına kendini anlatıp durma, ona soru sor. Beklentilerini yüksek tutma. Bırak aksın gitsin.
- Şehir içi gezi turlarına katıl. Hem yaşadığın şehirle ilgili şaşırtıcı bir bilgi daha edin, hem de yeni bir arkadaş.
- Koşu, treking grupları bol oksijen almak ve yeni insanlarla tanışmak için birebir.
- Dans kursu deyip geçme, vallahi tüm gerginliğin gidiyor. Hele biraz palazlandıktan sonra katılacağın dans geceleri arkadaşlık kurman için on numara.
- Sivil toplum kuruluşlarına üye ol. Hem topluma fayda sağla hem de seninle aynı kafadaki insanlarla tanış.
- Sanat çalışmalarına katıl. İster sanat tarihi oku, ister resim, ister heykel yap. Belki yeni arkadaşlarınla sergi açarsınız?
- ”Bıktım temcit pilavı gibi aynı düğünlere gitmekten” deme. Kız tarafı mısın? Gelinden rica et, seni erkek tarafının masasına oturtsun. Biraz cesaret lütfen.