Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

ABD Merkez bankası Fed’in eylül ayında faiz artırımına gidip gitmeyeceği bir kez daha finansal piyasaların gündemine oturdu. Özellikle geçtiğimiz cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamlarının beklentilere paralel güçlü bir seyir izlemesi tartışmaları alevlendirdi. Daha önce de birkaç kez belirttiğim gibi eylülde yapılacak bir faiz artırımının erken olacağını düşünüyorum. Bunun temel sebebi ise ABD’de enflasyon rakamlarının hâlâ yüzde 25 gibi düşük seviyelerde ve Fed’in yüzde 2’lik hedefinin oldukça altında olması.

Haberin Devamı

Fed’in faiz artırım kararında enflasyonun şu anki seviyesi değil bir sene ve daha sonraki dönemdeki beklentilerin önemli olduğunu da biliyoruz. Ancak unutmamak lazım ki enflasyon serisinin mevcut değeri geleceğe yönelik beklentileri birebir etkiliyor. Dolayısıyla, mevcut enflasyon rakamının yüzde 25’lerde seyrettiği bir ortamda enflasyon beklentileri de yerinde sayıyor. Bunun üzerine bir de düşen petrol fiyatları eklenince piyasa bazlı iki yıllık enflasyon beklentileri hafta içerisinde yüzde 0.59’lara kadar geriledi.

Fed ne demişti?

Fed “dual mandate” dediğimiz ikili hedef yapısına sahip bir merkez bankası. Bir taraftan ekonomiyi tüm kaynakların kullanıldığı tam istihdam noktasına getirmeye çalışırken, öbür taraftan da enflasyonu yüzde 2’lik hedefte tutmaya çalışıyor. İstihdam konusunda hedefe oldukça yaklaşıldı. Sorun enflasyon cephesinde. Fed şu ana kadar yapmış olduğu açıklamalarda mevcut enflasyon seviyesindeki zayıflığı petrol fiyatlarına bağlayarak “geçici bir düşüş” olarak yorumlarken faizlerin artırıldığı noktada enflasyon beklentilerinin yüzde 2’lik hedefle tutarlı hale geleceğinin altını çizmişti.

Şimdi durup son dönemdeki gelişmelere bakalım. Temmuz başından beri petrol fiyatları yaklaşık yüzde 25 oranında değer kaybetti. Beklentiler bu düşüşün önümüzdeki seneye de sarkacağı şeklinde. Bu şartlar altında Fed’in bir faiz artırımına gitmesi bence oldukça sakıncalı. Çünkü manşet enflasyonda aşağı yönlü yeni bir hamle ABD’yi deflasyonun eşiğine götürebilir.

Haberin Devamı

Fed ne yapar?

Fed’in elindeki veri ve ekonomik öngörüsü elbette ki bizim dışarıdan yaptığımız değerlendirmelerden çok daha derindir. Bu nedenle Fed bizim göremediğimiz şeyleri rahatlıkla görebilir ve gerek varlık balonu endişeleriyle gerek piyasaların “doğru kıvama geldiği” düşüncesiyle gerekse enflasyonda bizim göremediğimiz ama onların görebildiği sorunlarla faiz artırımını daha fazla ötelemek istemeyebilir. Ancak bu adım şu ana kadar Fed’in piyasalara vermiş olduğu mesajlarla tutarlı olmaz ve kredibilite kaybı yaratır. Eğer Fed gerçekten faiz artırımı için sene sonunu beklemek istemiyorsa bunun mesajını eylülde verip faiz artırımını da ekimde gerçekleştirmesi daha uygun olur.