Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) çarşamba günü sonuçlanan toplantısı bir kez daha piyasaları şaşırtmadı ve faizlerin sabit kalması ile sonuçlandı. Ancak toplantı sonrası verilen mesajlar aralıkta bir faiz artırımına kapı açtı. Fed politika metininde iki önemli ekleme yaptı. Bunlar:
1) Yakın dönemde ekonomik görünüme ait riskler “hemen hemen dengede” ifadesi.
2) “Bir faiz artırımı yapmak için şartlar güçlendi ama biraz daha ilerleme olana kadar bekleyeceğiz” cümlesi.
Her iki ifade de şahin ve piyasaları yakın zamanda bir faiz artırımının geldiğine hazırlamak amaçlı ifadeler. Özellike birinci ifade geçmişte de Fed’in bir faiz değişikliği yapmadan önce metinlere eklediği önemli bir sembol.
Zaten FOMC üyelerinin sene sonu politika faizi tahminlerine bakıldığında da çoğunluğun bu seneyi bir faiz artırımı ile kapatma beklentisi içinde olduğunu görüyoruz. Fed geçtiğimiz aralıkta yaptığı ilk faiz artırımından bir yıl sonra ikinci bir faiz artırımına gidecek gibi görünüyor. Bu kuşkusuz Fed’in sene başında iddia ettiği dört faiz artırımı söyleminden çok farklı ve Fed için bir kredibilite kaybı anlamına geliyor.
Sorun nerede?
Zamanlamalar birebir örtüştüğü için dünkü toplantıyı bir sene önceki Eylül 2015 toplantısı ile karşılaştırdığımızda sütten ağzı yanmış ve daha temkinli bir Fed görüyoruz. Öncelikle Yellen’in basın toplantısında verdiği sinyaller geçen eylüle göre daha güvercindi. Her ne kadar bu sene sonunda da bir faiz artırımı geleceği güçlü bir şekilde ifade edilse de önümüzdeki aylarda gelecek istihdam verilerinin güçlü gelmesi ve önemli bir risk çıkmaması ön şartı daha belirgin vurgulandı.
Keza önümüzdeki senelere ait faiz artırım beklentilerinin de geriye çekildiğini, gelecek sene sadece iki faiz artırımı öngörüldüğünü gözlemliyoruz.
Fed’i sürekli faiz artırımı sözü verip bir türlü bu sözleri yerine getirmediğini ileri sürerek eleştirebilirsiniz. Ancak şunu da unutmamak lazım. Merkez bankalarının uzun vadeli niyetlerini açıklamaları Fed’in başını çektiği ve büyük merkez bankalarının denemeye aldığı oldukça yeni bir uygulama. Amaç para politikasını oldukça şeffaf ve öngörülebilir bir hale getirebilmek. Ancak sorun para politikası kararlarında temel oluşturacak ekonomik görünümün uzun vadede net olarak görünememesi. Yani yolun sonunda gitmek istediğiniz yer belli. Ama o kadar sis var ki yolu net göremediğiniz için ne zaman gaza ne zaman frene basacağınızı önceden ilan edebilmeniz çok zor.
Yellen basın toplantısında tam da bu konuya değindi ve ekonominin tam olarak hangi noktada olduğunu anlayabilme konusunda zorlandıklarını dile getirdi. Şüphesiz “ekonominin kokusunu doğru bir şekilde alabilmek” merkez bankacılığının en zor kısmı. Ancak bence bir o kadar da önemli olan büyük resmin ve nihai hedeflerin iyi tespit edilmiş olması. Fed yolu nasıl gideceği konusunda ileri geri adımlar atsa da en azından nereye gitmek istediği konusunda oldukça net. Atacağı adımların enflasyonu yüzde 2’lik hedefe getirmek ve istihdamı kollamak amaçlı olduğunu ve eğer bekliyorsa bunun enflasyon ivme kazanmadığı için bir bekleme olduğunu açıklayabiliyor. Bizde ise daha TCMB’nin samimi enflasyon hedefinin nerede olduğu konusunda bile anlaşabilmiş değiliz.