Uzay her zaman insan oğlunun ulaşacağı son sınır olarak gözüktü. Hep en ulaşılmaz, en çok merak edilen, en çok arzu duyulanı simgeledi. Dünya 1900'lü yılların ilk yarısından bu yana müthiş bir uzay yarışının içinde. İlk önce gitmek, en çok şey bulmak ve diğerlerinin önüne geçmek... Bu uğurda çok ciddi zaman ve para harcandı, hayatlara maloldu...
Sistematik çalışmaların sonucunda bugün bildiğimiz birçok teknolojik yenilik de kendini gösterdi. Yatırım yapanlar daima karşılığını aldı. Uzaya gitmek için verilen çabalar, uzaya gidenleri efsane yaptı. Ve şimdi biz, cari açık sahibi, ülkesinin yarısından fazlası açlık sınırının altındaki ülkenin insanları... Uzayla ilgili çalışmaları üniversite kapılarını ve bina yüksekliğini aşamamış eğiimcilerin ğrencileri... Utanmadan sıkılmadan parasını vererek ve dünyada ilk 100 insandan biri oluyor ve uzaya çıkıyoruz.
Sözümüz uzaya çıkacak olan kişilere değil. Kendine spor araba alarak boğazdaki yalıya 20 milyon TL vererek hava atmaktan daha iyi. En azından kendi içinde bir ilim irfan barındırıyor.
Baktığımızda bu teknoloji dünyasında yerimiz hep böyle oluyor. Biri top buluyor ve biz o topu alarak Avrupa'ya korku salıyoruz. Sonra topun son kullanım tarihi dolduğunda doğduğumuz köye geriliyoruz. Birisi bilgisayar icat ediyor biz onu dünya paralara satın alıyoruz sonra yenisi çıkınca kenara atıp yenisini arıyoruz. Şu aralar tüm çocuklarımızın daha akıllı ve bilgili olması için okullarımzı tabletlerle donatıyoruz. Hiç de farklı değil.
Bu saatten sonra füze mi icat edeceğiz? Yeni bir bilgisayar mı bulacağız? Tabletin kitabını baştan mı yazacağız? Muhtemelen hayır. Ama bu aralarda bundan bir sonraki kuşağın yapacağı güzellikleri düşünüp onları bu dünyaya doğru itecek bazı şeyler yaratmamızda büyük fayda var. Yoksa bu oyun böyle gelecek böyle gidecek. Tarihimizde münferit birkaç bilimsel başarının dışında yapamadıklarımız kahve sohbetlerimizin birinci konuşma konusu olarak gelecek ve gidecek.
Ali Şen'in uzaya gitmesi kime ne kazandırır? Bir insan bak ben çok büyük para verdim ve uzaya gidiyorum demek için neden basın toplantısı düzenler? Bu insanlar hayata ve ekonomiye daha önce ne katmıştır... O kadar çok soru var ki sorulması gereken...
