Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuzey Irak’ın, sınır bölgeleri başta olmak üzere iş dünyası ile kurduğu ilişkilerin kurumsallaşması yönünde atılan adımlar gözden kaçmıyor. Irak Kürdistan Bölge Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin haziran ayının ilk haftasında Ankara ve İstanbul’a yaptığı resmi ziyaret, PKK terörü ile mücadele başlığını öne çıkardıysa da; Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın 29 Haziran’da 148 işadamı ile Erbil’e çıkartma yapması, iki ülke arasındaki ekonomik hedeflerden vazgeçilmediğini ortaya koyuyor.
Yaklaşık 4 milyon nüfuslu petrol adasında ortaya çıkan yeni sermaye sınıfı; Türkiye-Irak ilişkilerini nereye taşır?
Yanıtı kolay verilebilecek bir soru değil.
Barzani’nin TÜSİAD’ı ziyareti, Irak’taki Kürt yönetiminin bol sıfırlı rakamlara ısınma turuydu...
Başkanlığını Boyner Sanayi Genel Müdürü Osman Fevzi Boyner’in yaptığı “TÜSİAD International“ çatısı altında yer alan Irak Çalışma Grubu, Kuzey Irak’ı çalışma gündemine aldı.
Irak Çalışma Grubu başkanlığını merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın prenslerinden ve Türk-Amerikan İş Konseyi kurucularından Şerif Egeli’nin yürütmesi; TÜSİAD’ın meseleye Washington bağlamında baktığını da gösteriyor.
Üyelere Irak’a yönelik taleplerini bildirmek üzere 2 Temmuz’a kadar süre verilmişti; bu tarih ileriye doğru atıyor. Zira üyeler hevesli değiller.

İsrail ve Irak’a özel ilgi
Barış ve istikrarı sürdürülebilir büyümenin ön şartı olarak gören TÜSİAD; TOBB bünyesindeki DEİK benzeri bir yapıya karşılık gelen “TÜSİAD International” organizasyonu ile yurtdışına açılıyor.
TÜSİAD International’ın çatısı altında Irak’ın dışında yer alan ikinci ülke ise başkanlığını Bank Pozitif CEO’su Hasan Akçakayalıoğlu’nun yaptığı, İsrail Çalışma Grubu; her iki ülke de TÜSİAD için iğneli fıçı!
Kuzey Irak ve TÜSİAD arasında gerçekten ilk temas Barzani’nin 4-6 Haziran tarihleri arasında Türkiye’ye gelişi ile mi kurulmuştur?
Sanmam!
Bilinenleri tekrarlamakta mahsur yok: Barzani yönetimi ile ilk petrol lisansı anlaşmalarını imzalayan Çukurova grubunun patronu Mehmet Emin Karamehmet ve Pet Holding’in patronu Güntekin Köksal, ayrıca Erbil’de 5 yıldızlı otel yatırımı yapan Divan’ın patronu Mustafa Koç; TÜSİAD’ın ta kendisi sayılırlar.
IKBY sınırları içinde yatırım yapan Yüksel, Makyol, Bilkent ya da vitrinlere çıkan Vakko’yu da “büyük sermaye” kategorisinde anabiliriz. Yine de bu durum; Kuzey Irak ile ticaretin ana ekseninin Güneydoğu hatta Mersin gibi Güney Akdeniz illerinde yoğunlaştığı gerçeğini örtmez.

Komşular ve cemaat ticareti
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, “İlimizden 2006 yılında Irak’a yapılan 400 milyon dolar ihracat, geçen yıl 1 milyar 350 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin Irak’la 6 milyar dolar olan dış ticaret rakamı, üç yılda 20 milyar dolara yükselebilir” diyor.
Gaziantep’te bu yıl 5’incisi düzenlenen Ortadoğu Fuarı’na, Irak’ın yanı sıra Suriye, Lübnan ve Ürdün’den yaklaşık 5 bin işadamı geldi. Aynı heyecanın TÜSİAD’da hissedildiğini söyleyemem.
Bu bilinen gerçek; TÜSİAD’da ortaya çıkan “Kuzey Irak’ta biz katma değer yaratamayız, orada zaten belirli bir potansiyel oluştu. Biz Irak’ın orta bölgesine odaklanabiliriz” görüşünü daha anlaşılır kılıyor. TÜSİAD’ın planlarında Erbil’e değil; Bağdat’a gitmek yer alıyor.
Çağlayan ile Erbil’e giden işadamları heyetine baktığımızda da zaten TÜSİAD heyetinden isimler görmüyoruz.
Irak’tan görüştüğüm bir işadamı, konuk ekibi “Daha çok AK Parti’ye yakın olanlar ve cemaat üyeleri” diye tanımlıyor.
IKBY’de Fethullah Gülen cemaatinin desteklediği 14 ilköğretim kurumunun yanında Işık Üniversitesi de bulunuyor.
O nedenle “cemaatin” iş piyasasına yakın olması sürpriz değil. Asıl önemli olan; IKBY sınırları içindeki Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin bölgesi Süleymaniye ile Barzani’nin bölgesi Erbil’de kurulacak ortaklıklar, ittifaklar.
Barzani yönetimi siyaset ve ekonominin iç içe geçmiş halidir. O nedenle hangi başlık açılırsa açılsın, iki konu birlikte masaya gelir.