Yazarlar Sosyal güvenliğe taksit taksit tasfiye

Sosyal güvenliğe taksit taksit tasfiye

31.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sosyal güvenliğe taksit taksit tasfiye

Sosyal güvenliğe taksit taksit tasfiye


Atilla ÖZSEVER

       Önce emeklilik yaşı yükseltildi, şimdi sırada emekliliğin sağlıktan ayrılıp sağlığın özelleştirilmesi ve bireysel emekliliğin yasalaşması var
       Emeklilik yaşını yükseltip prim ödeme gün süresini arttıran ve bir takım hak kayıplarına neden olan sosyal güvenlik yasasından sonra ikinci paketle ilgili yasal hazırlıklar da sürüyor.
       Emeklilik ve sağlık sigortasını ayırıp sağlık hizmetini piyasa koşulları ve işletmecilik esaslarına göre yeniden düzenlenmesini öngören yasa tasarısı ile bireysel özel emeklilik tasarısı hazır durumda. Hem Çalışma Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı'nda konu ile ilgili yasal çalışmalar son aşamasına geldi.
       Bu gelişmeleri yorumlayan Yol - İş Genel Başkan Danışmanı Seyhan Erdoğdu, hükümetin Dünya Bankası ve IMF'nin direktifleri doğrultusunda sosyal güvenlik sistemini parça parça tasfiye etmek istediğini söyledi. Hükümetin 2000 Yılı Programı ile IMF'ye sunulan niyet mektubunda bu tasfiyesinin ip uçları olduğunu belirten Seyhan Erdoğdu'nun görüşü şöyle:
       "Önce emeklilik yaşı 58 - 60'a yükseltildi, prim ödeme gün süresi 7 bine çıkarıldı, emekli aylığı bağlama oranı yüzde 80'den yüzde 65'e çekildi, emeklilik maaşının hesaplanmasında tüm çalışma süresi dikkate alındı. Sosyal güvenliğin tasfiyesinin birinci ayağı tamamlandı. Şimdi ikinci ayağını oluşturmak, sosyal güvenliğin tamamen tasfiyesini sağlamak için bireysel emekliliğin ve sağlık hizmetinin özelleştirilmesinin alt yapısı hazırlanıyor."
       Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'na sunulan yasa tasarısında, sağlık hizmetinin satın alınması öngörülüyor. SSK, Emekli Sandığı ve Bağ - Kur'a üye sigortalılar, SSK, devlet ya da özel hastanelere gidip muayene olabilecekler. Sigortalılar, sosyal güvenlik kuruluşlarına ödedikleri prim karşılığında bu hizmetten yararlanacak. Eğer sigortalının primi yetmezse aradaki farkı kendi cebinden ödeyecek. Herkesin bir sağlık kartı olacak. Hastaneler arasında daha fazla kazanmak için bir rekabet doğacak. SSK ve devlet hastaneleri de özel sektör gibi işletmeciliği ön plana alacak. Sosyal güvenlik kuruluşlarının primleri Sağlık Sandığı Kurumu'nda toplanacak. Her kuruluşun burada temsilcisi bulunacak. Çalışma Bakanlığı, "SSK hastaneleri bakanlık bünyesinden ayırılıyor" gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı'nın bu tasarısına karşı çıktı. Tasarı, Bakanlar Kurulu'nda bir alt komisyona havale edildi.

İşveren yayınlarına devam

       MESS ve Kamu - İş'in kitaplarından sonra TİSK'in de kitaplarını tanıtalım. İşveren konfederasyonunun son çıkardığı kitapların isimleri şöyle: AB'de Sosyal Taraflar Arasındaki Anlaşmalar Ve Türk Mevzuatı Açısından Değerlendirme, Türkiye'de Kadın İşgücü, TİSK'in 2000 Bildirisi, Çalışma Hayatında Esneklik, Şirketlerin 2000'li Yılların Avrupa Sosyal Politikasına Bakış Açısı.
       "Yurttaş 2000" isimli MESS'in yeni çıkardığı kitapta da vatandaşların günlük yaşamı ile ilgili kişisel haklarından, medeni kanun, iş hukuku ve vergi ile ilgili somut haklarından söz ediliyor. İşveren sendikalarının bu yoğun yayın faaliyetinin yanında işçi sendikalarından pek ses seda yok...

CHP'de "liberal" arayışlar

       Hamle yapmaya hazırlanan CHP'de üye kaydı ve Türkiye'nin sorunları ile ilgili toplantılar sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Özal döneminin "prenslerinden" DPT eski Müsteşarı Ali Tigrel CHP'ye girdi. O toplantıda öğretim üyesi, öğrenci ve bürokratların yanısıra 12 işadamı ve sadece de 3 sendikacı partiye kaydoldu. Sendikacılardan Petrol - İş eski Başkanı Bayram Yıldırım daha önce de CHP üyesiydi.
       İstanbul CHP İl Merkezi'nde yapılan "Türkiye'nin Toplumsal Sorunları ve Halkçı Çözüm Önerileri" başlıklı toplantıda da yine DPT eski uzmanlarından Hasan Karacal ilginç bir konuşma yaptı. Hasan Karacal, 25 dakikalık konuşmasında bireyin önemine değindi, küreselleşme, verimlilik, rekabetçi girişim konularına ağırlık verdi. Karacal, bu konuşma süresi içinde emek, sendika, işçi sınıfı gibi sözcükleri hiç kullanmadı.
       Hasan Karacal'ın konuşmasından sonra toplantıyı izleyenler, "CHP liberal bir parti olmak istiyorsa, bunun gereği yok. Çünkü bir sürü liberal parti var. Kimse aslı dururken fotokopisine oy vermez. CHP, emekten yana politikalardan ve emekçi tabandan uzaklaştığı için oy oranını yüzde 8.5'a düşürdü" diyerek tepki gösterdiler. Kimi partililer, "Birileri CHP'yi yine sağa çekmek istiyor. Partimizin emekçi tabanının uyanık olması lazım" dediler.

Arada

       Her şey araya giriyor, aradan çıkıyor
       Arada çocuklar doğuyor, büyüyor, yürüyor
       Arada evler, evlenmeler, ölümler duruyor
       Arada yaz kış bahar, dünya dönüyor.

       Biz unuturuz başka!
       Ölümler arada, hatırlatır
       Dünyanın malını toplasak da
       Bu dünyanın sonu vardır.

       Ölümler varsa arada, anılar da var
       Sevdiğin miydi, geceleri
       Gelir uykulara canlı, nemli sabahlara taze
       Açmış çiçekler kadar.

       Zorluklar varsa arada,
       İnsansın!
       Engellere harcanmayan güçler ne güne
       Dayat ki, yaşadığını anlayasın!

       Behçet NECATİGİL