Taklitlerinden sakınınız

Yavuz DONAT

SAĞDA siyaset yapanlar "Menderes'ten... Demokrat Parti'den" bahsetmeye bayılırlar.
Hele ayaklarına bir taş gelmeye görsün...
Hemen kendilerini Menderes'e benzetmeye başlarlar:
- Rahmetliye de böyle yapılmıştı.
Olacak iş değil ya, bir sınav düzenlense...
Partisini "Demokrat Parti'ye", kendisini de "Menderes'e" benzetmeye kalkanlara sorulsa:
- Sınav süresi 45 dakika... Demokrat Parti olayı nedir? Menderes kimdir?
"Menderes özentilerinin" kaçı geçer not alabilir?
* * *
DEMOKRAT Parti 7 Ocak 1946'da kuruldu.
İlk kongresini bir yıl sonra yaptı. 7 Ocak 1947'de.
Ankara - Anafartalar'da, Yeni Sinema'da.
Kongre dört gün, dört gece sürdü.
Soru:
Günümüzde 24 saat süren" parti kongresi var mı?
Demokrat Parti istismarcıları da, Menderes tüccarları da "daha ilk soruda" bocalarlar?
* * *
KONGRE, Genel Başkan Celal Bayar'ın konuşmasıyla açıldı.
Aylık ÜLKE dergisinin 26. sayısında (Haziran - 1997) M. Serhat Yücel'in "Demokrat Parti Kongreleri" konusunda bir araştırması yayınlandı.
Bu yazıda "bazı delegelerin Celal Bayar'ın konuşmasını eleştirdikleri" belirtilir.
Eleştirinin nedenine gelince:
- Genel Başkan ekonomik konulara ve dış politikaya neden fazla değinmedi?
Günümüzde "kimin delege olacağına" genel merkez karar veriyor.
Yani delege "merkezin memuru".
Soru:
- Bugün "memur delege" hiç genel başkanını eleştirebilir mi?
* * *
KONGRENİN ikinci günü...
Kürsüde Konya delegesi Himmet Ölçmen.
Himmet Bey'in konuşması uzayınca Divan Başkanı Prof. Kenan Öner uyarıda bulunuyor.
"Artık sözünüzü bağlayınız" gibisinden bir uyarı.
Salon ayağa kalkıyor.
Delegeler kürsüye yürüyor.
Ve Konya delegesine destek yağıyor:
- İstediğin kadar konuş. Şimdiye kadar söyleyemeyen milyonların adına konuş. İstersen sabaha kadar konuş.
Soru:
- Günümüzde "bu işler" nasıl oluyor?
Bu soru sınavın "en kolay" sorusu.
Kürsüdeki konuşmacıya "pet şişe" yağdırılıyor.
* * *
DELEGELERİN yoğun isteği üzerine 11 Ocak 1947 günü, sabah saat 05.45'te kürsüye Menderes çıkıyor.
Kısa konuşmasından bir bölüm:
- Memleketin yürüdüğü demokrasi yolunda, özgürlüğü seven Türk basınının da hizmeti fevkalade büyük olmuştur.
Soru:
- Ya günümüzdeki "Menderes taklitleri" medya için neler söylüyorlar?
* * *
KONGREDE konuşulan konu "milletvekili adaylarını kimin belirleyeceği".
Adayı "genel merkez" mi saptayacak, yoksa "örgüt" mü?
Kürsüde Adana delegesi Sedad Barın:
- Yetki bizde kalacaktır. Aday tespiti en alt kademenin kontrolüne terkedilecektir.
Soru:
- Bugün adayları kim tespit ediyor?
* * *
DEMOKRAT Parti'nin ikinci kongresi 20 Haziran 1949'da yapılır.
Bu kez "altı gün sürer".
Aradan geçen birbuçuk yıl içinde parti "fire vermiştir".
Ve delegeler "yönetimi" eleştirirler:
- Bizim irademizle seçilen 14 genel idare kurulu üyesini neden ihraç ettiniz? Partinin 65 milletvekili vardı. Sayı şimdi 31'e düştü? Niçin kendi milletvekilinize sahip çıkamadınız?
Soru:
Bugün bu hesabı sorabilen "babayiğit" var mı?
* * *
MENDERES ve DP yönetimi "ileri yıllarda" makas değiştirdiler.
Muhalefete tahammül edememeye, gazetecileri hapse atmaya, oy alamadıkları Kırşehir'i "ilçe yapmaya" başladılar.
Şimdi Menderes'i taklide kalkanlar galiba "birinci Menderes'i" tanımıyorlar.
"İkinci Menderes'e... Tek adam Menderes'e... Sinirli Menderes'e" özeniyorlar.
Onlara bir tavsiye:
M. Serhan Yücel'in "çalışmasını" okur musunuz?

Yazara Email Y.Donat@milliyet.com.tr