Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

FETÖ’den ihraç edilen polis, amir ve müdürlerden 10 yıllık meslek görevlerini tamamlamamış olanların askere alınacağı geçen hafta medyaya yansıdı. Bunun yasal bir mecburiyet olduğunu belirten Milli Savunma Bakanı da “terör örgütü mensubu olduğu için ihraç edilenler nasıl askerlik yapacak” sorusuna şöyle açıklık getirdi:

“Bunlar daha çık bir geri hizmet ve idari faaliyetlerde görevlendirilecek. Silahsız ve mühimmatsız nöbetlerde bulunacaklar. Ayrıca gözetim ve kontrol altında askerlik hizmetlerini ifa edecekler. TSK’nın bu konuda geçmişe dayanan ciddi bir birikimi var.”

Haberin Devamı

Doğru örneğin 12 Eylül sonrasında da örgütlerle bağlı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ya da tutuklanan çok sayıda kişi daha sonra askerlik görevini ifa etmişlerdi. Ancak o zaman durum biraz daha farklıydı, öncelikle de TSK’nın bugün olduğu gibi kendi içine dönük “temizlik” çabası yoktu. Kaldı ki o dönemde yapılan uygulamaların yararı ya da olumsuzlukları da tartışılır, tartışılıyor da...

Yani durum oldukça hassas ve bir çok yeni sıkıntılara yol açabilecek türden. Çünkü TSK bir yandan evin içini temizlemeye çalışırken, diğer yandan da eve yeni gelen FETÖ’cüleri kontrol etmek durumunda. Neler olabileceği ya da yaşanabileceği konusunda dün konuştuğum Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanı Ahmet Keser’in öngörüleri şunlardı:

- Geri hizmet denildiğine göre 12 aylık bir askerlik yaptıracaklar bunlara. Silahlı Kuvvetler’de geri hizmette ne var? Koğuşçu, çaycı, çorbacı, hastaları revire götüren-getiren kişi ya da revirde, mutfakta, kantinde görevli asker falan. Patates mi soyduracaksınız mutfakta mı kullandıracaksınız? Düşünsenize adam art niyetli geldi bir avuç zehir attı kazana ne yapacaksınız? Bütün tugay zehirlenir gider. Ya da giderler bir tugayın harekât eğitim şube müdürünün odasına dinleme cihazı bırakırlar. Yani bu görevler iletişime geçmek açısından onlar için bir avantaj, nimet. Eğitime çıkarsanız gözünüzün önünde olacak ama siz koğuşçunun başına bir subay, astsubay dikemezsiniz ki.

Haberin Devamı

- Hangi sınıf yaparsanız yapın sonuçta askerlerle iletişime geçecek bunlar. Bir bölükteki 150-200 kişi akşam, hafta sonu bu adamlarla bir şekilde iletişime geçmeyecek mi? Bunları tecrit etmeyecek ya da bir hücreye koymayacaksınız ki. Türkiye’de şu anda 280 bin civarında erbaş ve er var. 10 bine bölün 28 kişiyi bir adam etkiler mi etkilemez mi? Bunlar dava adamları, abi-abla eğitimini almış insanlar. Yani bunlar ‘bölük abileri’ çıkartırlar öyle söyleyeyim. Bunu hissettirmeden yaparlar çünkü çok profesyoneller. Bırakın askerleri subay ve astsubayları dahi etkilerler. Dahası bunlar nöbete gitmeyecek, silah vermiyorlar ya. Şimdi siz eksi 27 derecede Ardahan’da 15 dakikada bir nöbet değişimi yapan bir askerin psikolojisini düşünün ne der buna?..

Özel tugay olmaz

FETÖ’cü polislerin toplu olarak belli bir yerde bulundurulmalarının da riskli olduğunu savunan Keser’in buna dönük gerekçeleri de şöyleydi:

“Böyle bir şey yaparlarsa birbirlerini tanımayan FETÖ’cüler de birbirlerine zincirle bağlanır. Bakın Diyarbakır Cezaevi PKK’yı büyüttü, Oraya attığınız her sempatizan teröristlerle buluşunca oradan terörist olarak çıktı. Siz şimdi evinizin içine FETÖ’cüleri alıyorsunuz ve masum insanlarla buluşturuyorsunuz. Amaç burunlarını sürtmekse, bir çok kimse risk almaz ki bana ne der. Kaç subay astsubay bunların burunlarını sürtmek ister ya da sürterse ne olur, sürtmezse ne olur. Sürterse kinleri büyür davalarına olan inançları pekişir. Sürtmezse kendilerinin güçlü olduklarına inanırlar, bir de karşıdaki insanda bunların güçlü olduğuna inanmaya başlar. Her türlü zarar çok kötü yani. Bunu kim önerdi kim yaptı hayretle karşılıyorum.”

Haberin Devamı

Peki askerlik yapmasınlar mı ya da ne yapılması gerekir?

“Askerlik dışında kamuda farklı yerlerde değerlendirsinler. Örneğin bazı öğretmenleri sivil öğretmen olarak kamuda çalıştırdıkları gibi bunlardan da karayollarında, tarıma elverişli yerlerin rehabilitesinde ya da ormanda ağaçlandırma, yeşillendirme hizmetlerinde yararlanabilirler...”